bugün

in the presence of enemies pt 1

hayvansal bir dream theater şarkısı daha. çokça eleştirildi üstadlar, vay anam biz images and words isteriz, awake isteriz dediler, dream theater bitti dediler. halt ettiler.
başlı başına bir şaheser bu şarkı. aslında part 2 ile birlikte değerlendirilebileceği gibi ayrı olarak da değerlendirebilir. zaten part 2, part 1'dan aşağı yukarı 7 dakika kadar daha uzun, daha karanlık, daha epik.
part 1 gayet hoş bir girişe sahip, direkt havaya sokuyor. şarkının başındaki atışmaları gayet uslu takip eden portnoy'un böyle bir şarkıyı domine etmemiş olması ayrı bir şaşkınlık nedeni şahsımda. petrucci'de şarkının ahengini bozabilecek, mastürbasyona kaçacak eşşeksel sololarından birini yazmamış, çok tutarlı, kısa ve vurucu solosu. hatta rudess bile efendi takılmış, "dilülülülülü"lere hiç başvurmamış, kafayı yememek elde değil. kısaca demem o ki; şarkı o kadar tutarlı, o kadar progresif ögelerin dengeli kullanımı ile oluşturulmuş ki, babaların önünde saygıyla eğilmekten ziyade amuda kalkmanıza neden oluyor.

hele şarkının sonundaki unison yok mu? adamı duvardan duvara vuruyor.