bugün

adalet ve kalkınma partisi nin kapatılması

olsa da boşa gündem oluşturmaktan başka bir şey olmayacak hadisedir.

çünkü, yeni parti kurmak çok basittir, fakat akp kapandığında bu partinin mensupları isim konusunda çok zorluk çekeceklerdir.

bilinidiği üzere, akp'nin açılımı adalet ve kalkınma partisi'dir. başbakan recep tayyip erdoğan ise kolay kolay bunu söylemez. "ak parti" der hep. çünkü, ak deyince akla temiz gelir -neyin temizliği ise, sadullah ergin'in hatay'da neleri kanıtlandı, kemal unakıtan için ne aflar çıkarıldı ona keza neyse hukuku zorlamayalım- algıda seçicilik olayı. millet "temiz bu adamlar" algılasın, yoksa adaletmiş, kalkınmaymış hikaye. bu kelimelerin en büyük faydası "a" ve "k" karfleridir. neden kalkınma ve adalet partisi değil? o zaman "sen iktidarda iken neden kar eden kurumları sattın be ka'cım" diyemez miydik? ne güzel olurdu işte. "ka" makam araçlarının tamamı da ford ka olurdu mis. neyse konumuzdan sapmayalım.

kendilerine tavsiyem parti ismi olarak şudur, pazarlıksız alışveriş kahrolsun partisi tüzüğe soktun mu kısaltmasını pak parti. alsa sana muhteşem iş, halk nasıl olsa adalet mi, kalkınma mı düşünmüyor "ak parti aga, temiz adamlar" diyor. padişahlık asıl kararımızdır partisi de uygun mesela.

akp'nin bu konuda yaşayacağı tek zorluk söylediğimiz gibi, şark kurnazlığını çalıştırmadaki problemdir. ak parti için seçimler iyiydi ama, şimdi ak gibi bir kelime, adalet ve kalkınma gibi kulağa hoş gelen şeyler bulmak zor hakikaten.

tayyip amca hakikaten zor işin, üzüldüm hakikaten.