bugün

sonsuza dek birisiyle yaşamayı istemek

bir kere istediğim. bir kereliğine tanrı'dan rica ettiğim.

yalan oldu! tanrı yüzüme bir tokat olarak attı, o aşkın mektuplarını. yaktım ben de. hem yaşadığım o eski evi. hem de o mektupları.
oysa istemiştim. karanlık bir gecede, yastığa kafamı koyduğumda rica etmiştim. yalvarmıştım. sonsuza dek, artık hiçbir şey istemeyeceğime dair söz vermiştim tanrı'ya.
olmadı.

ben tanrı'ya inandım ama tanrı bana inanmadı!

eski yunan mitolojisinde bahsedilen, birbirini çok seven iki kişiyi tanrı'lar kıskanırlar, onun için kavuşmalarına izin vermezler düşüncesi gerçek galiba.
olmadı.
vuslat; düşten ibaretmiş.
elimden geleni ardıma koymadığım bir zaman diliminin en rahat ve kutsal anında olmadı. bir yaz sabahının, kuş sesleri eşliğindeki uğultusunda olmadı.
olmadı.

sadece bu dünyada değil ölümden sonra da o insanla yaşamak istemiştim. cennet, cehennem farketmeksizin.

olmadı.

bir şeyler bir şeylere dar mı geldi yoksa çok mu bol bilmiyorum ama;

olmadı!