iki kalas bir heves

bir erol günaydın kitabı. erol günaydın ile akcaabat'ta baslayan türkiye'nin her neredeyse her ilinden hikayeler, anılar barındıran harikulade bir eser. emine algan ile söyleşileri kaleme alınmıştır emine algan tarafından. okuyanı kah güldüren kah hüzünlendiren bir kitap. tüm ailesi, tüm askları, tüm arkadasları ve en önemlisi tiyatroya olan askını bizlere sunmuştur erol günaydın.

tiyatroyu para ve ün kazanmak için degil, farklı bir iş yapamayacagı için, içinden öylesi geldigi için, başka türlü olamayacagı için yapmıştır büyük üstad.

-tiyatroda beni en cok etkileyen ahsaptır. öyle güzel ahsaptır ki mis gibi kokar. tiyatroya ilk girdigimde o kokuyu aldım. dedim ki, tevekkeli degil,ustalar "iki kalas bir heves" derlerdi. işte o kalasların kokusu sinmiş tiyatroya, benim hevesimle birleşmiş. o koku, hiç bir yerde olmayan bir kokudur. vazgecemedigim budur.

-insanlar hayatımın en büyük serveti. tüm gezdiğim yerdeki insanlara sevgiyle baktım, onlardan da sevgi gördüm. kimseye kızamadım, herkese hak verdim. belki bu sevgi dagıtımı beni cok mutlu ediyor. bu sevgiyle belki bana hayat verdiler, nefes aldırdıler. her zaman gülüyorum, gülümsüyorum. n'apayım.

kitabın en vurucu lafı; " karımı kıskandım, ben de kanser oldum " lafıdır.eşi güneş hanımın kanser oldugunu ögrendiktensonra, onun o hasta halini bile kıskanmıştır buyuk ustad. karısının rahatsızlığı sırasında kendide bagırsaklarından rahatsızlanmış ve hastaneye gitmiş. siz de kansersiniz demişler.