bugün

haldun taner tarafından tiyatronun tarif ediliş biçimidir.
tiyatonun heves işi olduğunu anlatan güzel bir sözdür.
yanlış hatırlamıyorsam sersem kocanın kurnaz karısıadlı oyununun sonunda, ana karakterlerden birine söyletmiştir bu güzel sözü.
erol gunaydin'in is bankasi yayinlarindan haziran 2007'de cikardigi kitabin adi.
erol günaydın'ın makina programına yazar sıfatıyla konuk olarak tanıttığı kitabı.
erol günaydın' ın bir ömüre sığdırdığı anılarından oluşan kitabı. galatsaray lisesi yıllarından, öğretmenlik yıllarına ve muhteşem tiyatro hatıralarına kadar uzanan anılar.
bir erol günaydın kitabı. erol günaydın ile akcaabat'ta baslayan türkiye'nin her neredeyse her ilinden hikayeler, anılar barındıran harikulade bir eser. emine algan ile söyleşileri kaleme alınmıştır emine algan tarafından. okuyanı kah güldüren kah hüzünlendiren bir kitap. tüm ailesi, tüm askları, tüm arkadasları ve en önemlisi tiyatroya olan askını bizlere sunmuştur erol günaydın.

tiyatroyu para ve ün kazanmak için degil, farklı bir iş yapamayacagı için, içinden öylesi geldigi için, başka türlü olamayacagı için yapmıştır büyük üstad.

-tiyatroda beni en cok etkileyen ahsaptır. öyle güzel ahsaptır ki mis gibi kokar. tiyatroya ilk girdigimde o kokuyu aldım. dedim ki, tevekkeli degil,ustalar "iki kalas bir heves" derlerdi. işte o kalasların kokusu sinmiş tiyatroya, benim hevesimle birleşmiş. o koku, hiç bir yerde olmayan bir kokudur. vazgecemedigim budur.

-insanlar hayatımın en büyük serveti. tüm gezdiğim yerdeki insanlara sevgiyle baktım, onlardan da sevgi gördüm. kimseye kızamadım, herkese hak verdim. belki bu sevgi dagıtımı beni cok mutlu ediyor. bu sevgiyle belki bana hayat verdiler, nefes aldırdıler. her zaman gülüyorum, gülümsüyorum. n'apayım.

kitabın en vurucu lafı; " karımı kıskandım, ben de kanser oldum " lafıdır.eşi güneş hanımın kanser oldugunu ögrendiktensonra, onun o hasta halini bile kıskanmıştır buyuk ustad. karısının rahatsızlığı sırasında kendide bagırsaklarından rahatsızlanmış ve hastaneye gitmiş. siz de kansersiniz demişler.
kitabın kapak resmi okan bayülgen'e aittir.
münir özkulun tiyatro nedir sorusuna verdiği efsane cevaptır.
haldun taner'in fasulyeciyan'a söylettiği gibi, tiyatro dediğimiz iki kalas bir hevestir.
şunu ekler ve sorar sonra taner, 76 yılında yazmış olduğu yazısında;

"bu heves, iki kalastan da önemlidir. kalassız hevesle tiyatro olur da, hevessiz kalaslarla hiçbir yere varılamaz. bu hevesi, devlet, ilgisizliği ile dışarıdan, tiyatrocular da ihtirasları ile içerden baltalarlarsa, tiyatro nasıl gelişir?".