bugün

hamza hamzaoğlu

umut veren teknik adam.

sezon ortasında mental olarak dibe vurmuş takıma ilk haftasında yeni bir teknik direktörün verebileceği güveni üst banttan vermiştir. bu da oldukça umut vermektedir. ancak gerçek lig bundan sonra başlamaktadır. Zira henüz bir fenerbahçe maçından sonra, türkiye kupasında eskişehirspor ile içerde akshisar'a karşı oynamıştır. karşısındaki takımların hedef maçları olmadığı için de bu maçlar hem hamza hoca'nın takımı tanımasını hem de daha geniş hareket kabiliyetinin olmasını sağlamıştır.

hamza hoca ile ilgili olumlu olarak söylenebilecek en önemli şey, bir sistem teknik direktörü olmasıdır. akhisar gibi, özellikle lige çıktığı ilk yılda, bank asya seviyesinde olan bir kadro ile mükemmel bir sistematik geliştirdiği için ligde kalmayı başarmış; ikinci yılında da ligin en üst seviye futbolunu oynayan takımlarından biri haline getirmiştir. eğer galatasaray'da akhisar'daki gibi takım kimyasına en uygun sistemi bulabilirse - ki bundan şüphem yok - ve oturtabilirse, oyuncu kalitesine paralel olarak ligde son topa kadar şampiyonluk mücadeleleri ve avrupa'da sürdürülebilir başarıyı getirebilir.

Bunun dışında hamza hoca, eski/yeni oyuncu parlatmakta da rüştünü ispat etmiştir akhisar kariyeri boyunca. bunun en büyük iki örneğinden biri bilal kısa, diğeri de niasse'dır. bugün bilal kısa milli takım kadrosundaysa ve galatasaray ile anılabiliyorsa; niasse, türkiye liglerinde ender görülebilecek bir transfer getirisi sağladıysa Akhisar'a, aslan payı hamza hoca'nındır.

Ayrıca camianın içinden olması ve duygularını da sahaya yansıtabilmesi açısından doğru bir tercih olarak gözükmektedir, ali dürüst ve abddürrahim albayrak gibi yöneticilerle aynı gemide olması açısından. bu faktör de uyum sorununu minimize edecektir muhakkak.

Ancak, unutulmaması gerekir ki abdullah avcı da en az hamza hoca kadar - belki de daha iyi - bir teknik direktör olmasına rağmen mücadele ettiği seviyeye uyum sağlayamamıştır. takımın mental ve sportif olarak dibi görmesinden dolayı hamza hocanın şuanda küçük dokunuşları bile yarar göstermektedir. fakat kış sert geçecektir galatasaray için. avrupa defterinin kapanmış olması çok kötü bir şey olsa da hamza hoca özelinde büyük bir avantaj olabilecektir. zira devre arasında kadroyu daraltma ve konsantrasyon konusunda eli daha güçlü artık. yine de derbilerde ve bahara doğru ligde her takımın hedef maçları olduğunda vereceği kararlar yolunu belirleyecektir. Abdullah hoca'nın da yolunu verdiği/veremediği kararlar belirlemiştir.

son olarak da olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir durum da fatih terim ile olan yakınlığıdır. türkyenin yetiştirdiği tartışmasız en büyük hoca olmasına rağmen fatih terim bir ikinci adam yetiştirememiştir. müfit erkasap, oğuz çetin ve hatta ümit davala terimin başarılarının gölgesinden sıyrılamamışlardır. hamza hocanın da açıklamalarıyla fatih terimi kendinden üst seviyede görmesi bugün olmasa da bir gün sorun yaratabilir. tabi bunun saygı duymasıyla bir alakası yoktur. sadece belirtmek istediğim eğer mourinho, bobby robson'ın gölgesinde kalsaydı kimse ona "special one" demeyecekti belki de.

sonuç olarak, eğer tutarsa efsane; tutmazsa da iyi denemeydi diyebileceğimiz bir hocadır hamza hoca. umarım sakinliğini uzun süre koruyabilir. zira bügün galatasarayın kaoslarından sıyrılması için durup nefes alabilen birine ihtiyacı var.