bugün

huzur veren kadın

kendisi de huzur veren erkeğini bulmuş kadındır. çünkü ne ekersen onu biçersin diyecektim ama biliyorumki kaz hayvanının ayağı gerçekte öyle değil.

çünkü sen ne kadar cici, ne kadar ince narin nazenin, ne kadar az konuşan, ne kadar az trip atan, ne kadar az soru soran ve sitem eden, ne kadar az o sevilmeyen soru nerdesin'i soran, canını sıkmayan, dert anlatmayan, bilgi birikimli, kültürlü donanımlı okumuş eğitimli iyi aile insanı, değerleri insan üstüne olan bu yüzden çok sosyal, ailesiyle yalnızca ona aşık olduğun için görüşen, yoksa kaleyi içten fethetmek gibi ince küçük ve sığ hesaplar peşinde olmayan, ''sevgili de sömürülürmü canım'' diyecek kadar anlayışlı bu anlamda hiç birşey istemeyen verdiğiyle yetinen, aksine kendi özverili, onu en iyi taşıyan, seni götürdüğü ortamlarda onu rezil etmeyen, küçük düşürmeyen, tam aksi hanımefendiliğin ve gülümseyen gözlerinle onu yücelten, ardından bezeyişle bahsedilen, gelenek göreneklere değerlere saygılı, inanan, canı çıkmadıkça hastayım bile demeyen, ekonomiyi iyi bilen, market / alışveriş işlerinden de anlayan, yemek yapmayı bilen seven, yanında sonsuza kadar sarılıp uyuyabileceği, elini tuttuğu zaman bırakmayan ve her gün her an telefonda, yanında, sinemada, işte, evde, kapıda, okulda heryerde güzel güzel gülümseyen, yüzü güleç, ,iyi kalpli erdemli bir kadınsan, karşında da bunu anlayıp idrak edecek kadar donanımı olmayan bir yaratılan varsa o kadar istenmezsin. bu durumda sen bile özünü yitirir ve ruhunu hasta edersin. anneleri gibi huzur veren kadını isterler ama bulunca da sen benim annem değilsin derler erkekler. böyle bir kadın buldum diye şükran duyacaklarına, ardından bir de ''' haaa salağın teki, enayi, aptal'' derler. ve buna yine bir kadın sebep vermiştir ne yazık ki ya da kadınlar. etrafa, ortamlara, ilişkilere bir bakıldığında ne demek istediğim hemen anlaşılacaktır. ne yazık ki çoğunluktalar ve kurunun yanında yaşta yanar.