bugün

eğitimde tablet bilgisayara geçilmesi

değişmesi gereken akıllı tahta ve tablet değil eğitim sistemidir. köklü ve kalıcı bir reforma ihtiyacı vardır. zira 10 yılda 10 eğitim bakanı değişmiş ve her bakan da bu sistem olmamış deyip bir öncekini değiştirmiştir. peki olmamış denilen sistemde harcanan öğrencilere ne olmuştur? kimse bunu düşünmüyor. birinci sınıf başlayan ve liseden mezun olana kadar her türlü başkalaşımı yaşamış, kafası allak bullak olan öğrenciler eğitim sisteminin kalitesiz ve içler acısı halinde yoğrulup medeti dershanelerden umarken o da olmamalı denilerek kapatılmıştır. peki nerede bu öğrencilerin gelecek hayali?

dershanelerin kapatılma mevzusuna gelindiğinde benim kanaatim şöyledir; 4+4+4 zırvasında yeterli eğitimi alamayan öğrenci haliyle düzgün bir liseye gidebilmek için dershaneye gitmek zorundadır. şayet yeterli puanı alamazsa önünde tek yol vardır*imamhatip. çok başarılı tezgahlanmış sistemi yıllar yılı bakın eğitimde şunu yaptuk bakın bunu yaptık derken yedire yedire insanları uyutmuşlardır. zira bir anda yapılacak değişimi kimse kabul etmez.

peki ya zorunlu din dersleri.. seçmeli adı altında zorunlu olan ve öğrencinin eğitim hayatını ve daha önemlisi hayata bakışını etkileyen bu dersler andımızı bu ülkede türk dışında halklar da var diye kaldıran zihniyetin tutarsızlığının apaçık göstergesidir. peki bu ülkede gayri müslim yahut ateist insanlar yok mu?

devletin halkına tanıdığı negatif haklar azınlık ya da çoğunluk bakılmaksızın doğuştan elde edilen haklardır. devlet ya da hiç bir kurum buna dokunamaz. insan haklarına aykırıdır. pozitif haklara gelindiğinde ise kişi devletten eğitim sağlık vs. haklar talep edebilir ve bu haklar devletin baskıcı yönetiminin verdiği kararlara göre değil bireylerin talep ettiği şekilde olmalıdır.

şayet böyle olmuyorsa o zaman demokrasiden değil otoriter ya da daha ilerisi totaliter rejimden söz edilmelidir.

peki zırvalanan demokratik rejim, kişilerin haklarına saygı nerede? inancı ne olursa olsun bir devlet başkanı halkı kendine göre şekillendiremez. kaldı ki inancı da bunu ondan istemez. baskı yaparak zora koşarak bu işler yürümez.

son söz eğitimde tablet bilgisayara ya da daha ileri bir teknolojiye geçmek değil, mühim olan eğitim kalitemizi yükseltip ülkeye yararlı bireyler yetiştirmektir.

ulu önder atatürk'ün de dediği gibi; Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.