bugün

serdar ortaç ın türkiye yi terketmesi

kamu güvenliği açısından mantıklı bir iş olacaktır.

nihayetinde şarkılarını sokakta yakaladığı masum vatandaşlara silah zoruyla dinletiyor bu ahlaksız adam.

geçenlerde zorla bi anneyle küçücük kızını adamlarına yakalatmış, yol ortasında yaz yağmuru isimli garabeti söylüyor...

görmeliydiniz... çocuk ve anne ağlamaktan inlemekten beter oldular. insan insana böylesini yapamazdı.

o an insanlığımı hatırladım ve müdahale etmek istedim...

adamları silahlarını bana doğrultunca yapacak bir şeyim kalmadı...

yine de ''o insanların hiçbir suçu yok, onlara bunu yapamazsınız! gücünüz kadınlara çocuklara mı yetiyor? onları bırakın beni alın ulan!'' diye bağırdım...

kafama yediğim kabzanın acısıyla boş bir odada uyandım. karşımda serdar vardı. bana hınçla bakıyordu. korkuyordum...

birden o müzik başladı... allah'ım, yüce allah'ım, o müzik!... hala kafamda yankılanıyor ve şu an delice ağlıyorum, inanın.

serdar sinirli ifadesiyle ''bu gece gel benim ol diyemem!..'' diye çığırmaya başladığında nasıl bir belanın içine düştüğümü anlamalıydım...

ilk albümünün çıkış şarkısı olan karabiberim'den başlayarak 94'ten beri çıkarttığı bütün albümlerinin bütün şarkıların bir bir söyledi bana.

elim kolum bağlı... dinledim, dinledim, dinledim... saatlerce dinledim beyler.

şu an mannheim'daki özel bir psikiyatri kliniğinden yazıyorum...

annemi, galatasaray'ı ve zeytinyağlı dolmayı çok özledim. hepiniz burnumda tütüyorsunuz.

bu da geçecek, eminim.

kendinize iyi bakın.