bugün

the boy in the striped pyjamas

Nazilerin yahudilere yaptığı soykırımı hiç böyle düşünmediğim için beni derinden etkileyen film.

Yahudileri ne kadar sevmesem de vicdanın ve insanlığın önde olması gerektiği kanaatindeyim.
Bruno'nun gözünden olaylara baktığında ve farklı bir perspektifle olay örgüsünü süzgeçten geçirdiğinde ise faşizan düşüncelerin, körleşmiş gözlerin, körelmiş kalplerin olduğu bir dünya ne kadar da yaşanmaz bir hal alıyor.

Gözünü sevdiğim insan ırkı hayvanlar gibi beraber yaşayamayacak kadar aciz.
insanlar hep 8 yaşında olsa ve hiç büyümese !

Uyuyunca unutabilse insan keşke unutmak istediklerini. Şimdi yatağıma geçip gözlerimi kapattığımda hangi ırktan olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun insanların yaşadığı zulüm saracak bedenimi. bir kez daha ay ışığı düşecek zulüm gören insanların topraklarına ve bir kez daha gün doğacak kan kokusu sinmiş yarınlara. Bir kez daha kaybedecek insanlık !