bugün

dune

düşlerle boğuşur musun?
gölgelerle yarışır mısın?
uyurgezer gibi mi gezersin?
zaman geçip gitti.
hayatın çalındı.
boş işlerle uğraştın.
aptallığının kurbanı oldun.

-öfkeli insan genellikle iç benliğinin sesine kulak tıkar.

-kanunlar ve görevler din çatısı altında birleştiğinde, insan asla tamamen bilinçli olamaz, asla kendi kendisinin tamamen bilincine varamaz; asla tam bir birey olamaz.

-dünya bir enkazdır.

-insan bilinçaltının derinliklerinde, anlamlı ve mantığa uygun bir evrene duyulan ihtiyaç yatar. ama gerçek evren mantığın hep bir adım ilerisindedir.

-ilerleme fikri, bizi geleceğin dehşetinden koruyan bir koruma mekanizmasıdır.

-insanı tanıtan, tiksindiği şeylerdir.

-hiçlikten hiçbir şey doğamaz.

-hoşnutsuzluk bilimi diye bir şey olmalıydı. insanlar psişik kaslarını geliştirmek için zor zamanlara ve sıkıntılara ihtiyaç duyarlar.

-yücelik geçici bir deneyimdir. asla kalıcı değildir. kısmen insanoğlunun efsane yaratmaya meyilli hayal gücüne dayanır. yüceliği deneyimleyen kişi, nasıl bir efsanenin içinde olduğunu anlamalıdır. kendisine hangi imajın verildiğini düşünmelidir. ayrıca alay etmesini bilmelidir. böylece rolünü inanmadan oynar. alaycılık kendisini kaybetmesini önler. bu nitelik olmazsa, yücelik insanı yok eder.

-bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma anı, babasının da insan olduğunu, etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfetmesidir.

-sonuna dek izlenen yol insanı hiçbir yere götürmez. bir dağın gerçekten dağ olup olmadığını anlamak istiyorsanız; ona yalnızca birazcık tırmanın. eğer dağın tepesine ulaşırsanız, dağı göremezsiniz.

-bir başlangıç dengelerin doğru oluşuna en büyük özenin gösterileceği zamandır.

okuyun, okutun.