bugün

görmediği allah a inanan tip

Gandhi, Dostoyevski, Newton, Descartes, Platon, Kant, Einstein, Tolstoy, Bacon, Lamarck, Edison, Hipokrat, Thales, Herakleitos bir gün mahalle kahvesinde çaylarını yudumlarken bir yandan da foton dalga boyutlu mu yoksa parçacık boyutlu mu falan gibisinden cahil cahil sohbet etmektedirler.
cahilliğinden sual olunmaz yaşlı Tolstoy anlamadığı meselelerden sıkılıp konuyu değiştirmek istercesine “Ancak Tanrı’ya inandığım zaman yaşadığım anladım.” der.
gözler ona çevrildiği anda kahvehanenin kapısı açılır ve içeri kutsal bilgi kaynağı vb. bir sözlükte yazar olduğu bakışlarından anlaşılan bir alim girerek hepsini göt eden çıkışını yapar:
-siz görmediğiniz şeye nasıl inanırsınız olum mal mısınız?
göt olan ahali adamın ilmi karşısında kuracak tek cümle dahi bulamaz, çaresizce:
-hocam ne güzel dedin bak boktan yaşamlarımızı bir anda anlamlandırdın. (eski alışkanlıklarından bir anda sıyrılamayıp düşük IQlarının da etkisiyle)
allah senden razı olsun diyerekten teşekkür ederler bilge kişiye.
sözlükçü alim şekersiz çayını yudumlarken cahil insanlarla muhattap olmadan yaşayacağı ütopik bir ülkenin hayaline dalmıştır yine.

not: yanlış anlaşılmalar olayların hikayeleştirilerek basitleştirilmesini zorunlu kılmıştır.