bugün

bane

nolan'ın batman filmlerinin sonuncusunda "villain" olarak karşımıza çıkan karakter.

şimdi öncelikle, ben kötü adamın zeki, çevik ve ahlaksızını severim. "villain" dediğimiz adamların bir idealleri, bir amaçları, bir dertleri olmalı. o zaman "kötü adam karizması/ çekiciliği" denen şeye sahip oluyorlar. mesela başka filmlere dalmadan batman üzerinden gidersek joker düzenin düşmanı, kaosun kan kardeşi bir adamdır ve amacı bulunduğu yere mutlak kaosu getirmektir. ya da two-face(filmde çok üstünkörü işlense de), yaşadıklarından sonra öğrenir ki bir insanın yaşadıkları, yaptıkları, neden oldukları ve başına gelenler kişinin iradesiyle alakalı gibi görünse de, değildir. asıl etmen şanstır. two-face bilir ki iyilik yapan her zaman iyilik bulmaz, kötülük yapanın her zaman cezasını çekmediği gibi. şans, evrenin umursamaz tanrısıdır ve kime isterse ona güler.

işte "villain"lar "gözlerimden ışın çıkarabiliyorum, bu yüzden dünyayı ele geçirmeliyim"den ziyade yukarıda saydığım tür dertleri olduğu zaman daha ilgi çekici oluyorlar bana göre. nolan'ın son batman filminde de kötü adam olarak bane arkadaşımızı görüyoruz. onun da bir derdi var. diyor ki düzendi, adaletti derken otorite sahipleri halkın özgürlüklerini neyin çıtır çıtır yiyor. siz de halk olarak uyuyorsunuz. alın, ben düzeni, otoriteyi yıktım. güle güle kullanın. peki, güzel. fikir fena değil. ideal sahibi bir kötü adam. ama şöyle bir sıkıntı var. biliyoruz ki zaten bir kaç ay sonra bomba patlayacak. oradaki yeni düzenin hiçbir manası kalmayacak. dolayısıyla bane'in bu yaptığı sadece bir oyalamaca, göz boyama. düzenmiş, adaletmiş, sınıf bilinciymiş hiç umrunda değil. her şey sadece oyun. ortada ülkü, ideal falan yok.

hadi diyelim ki bane'in içindeki yok etme arzusu düzen yıkma, yenisini kurma arzusundan daha büyük. ne yapalım, öyle kabul ederiz biz de kendisini. yok etmeyi seviyor çocuk, mizaç. ama sonra anlıyoruz ki kendisi baştan beri talia al ghul için çalışan bir yancıymış. hatta sevgilisiymiş bunun. ne yaptıysa aşk için yapmış.

bunu yapma işte. tamam aşk iyidir, hoştur, kimi kötü adamlar için de güzel bir motivasyon olabilir ama bu filmin içine, bu şekilde katma. bane'e yapma bari. filmin başından beri izlediğimiz bütün düzen, otorite, devrim, özgürlük temalarını "her şey çok sevdiğimden be ağbi"ye bağlama. bane'i mecnun'a, kerem'e dönüştürme arkadaş.

filmin sonlarına kadar takdirle izlediğim bane'in bu aşk muhabbeti çıkınca baştan beri tüm hissetiklerim yalan oldu böylece. şahsi fikrim nolan'ın üçlemesi içinde two-face'le beraber(hatta karakterlere ayrılan zaman kıyaslandığında two-face'ten de fazla) hakkı verilmemiş kötü adamlardan biri olmuştur bane. o aşk olayı bitirmiş her şeyi.

karakterin işlenişinden memnun kalmamakla birlikte tom hardy'nin bane olarak iyi iş çıkardığını belirtmem lazım. sezar'ın hakkı sezar'a.