bugün

ludwig van beethoven

bir kitapta manik-depresif olduğunu okuduğum bu zat 1. senfonisini yazdıktan sonra sağır olmaya başlamış. gitgide sağırlaşmış ve artık 6. pastoral senfonisini yazdığında neredeyse sağırlaşmıştır. bir müzisyen için sağır olmak büyük bir şanssızlıktır. bu durumda müzisyenin müzik yapamaması ve eğer müzik yapsa bile eskisinden teknik olarak daha kötü eserler yaratması gayet doğaldır. ama beethoven, sağır olduktan sonra, sağır olmadan önceki eserlerine kıyasla hem duydu hem de teknik olarak daha güzel eserler bestelemiş, müzikte klasikçilikten romantizme doğru geçmiştir. zaten 9. senfonisiyle tüm zamanlara damgasını vurmuş, konser sonunda bagetini atmış, elini yukarıya kaldırmış ve "sen benim bir parçamı alsan da ben hala senin yapabildiklerini yapabiliyorum!" diyerek haykırmış ve elleri kulaklarında konser salonunu koşa koşa terk etmiştir. derler ki: mozart ne kadar iyi bir müzik şairiyse beethoven de o kadar iyi bir müzik filozofudur. doğrudur. mozartın şiirlerindeki muazzam teknik beethoven'de belki yoktur ama beethoven'deki duygu yoğunluğu ve notaların birşeyleri anlatışı bence ikisini dengeler.