bugün

dilenci görünce yaşanan ikilem

"ulan ya açsa / çoluğuna çocuğuna ekmek götürecekse ve sen ota boka harcadığın bozukluklarını bu insana vermmiyorsam" ile "kesin kandırıyordur pezevenk, baksana sapasağlam" düşünceleri arasında gitgellerden kaynaklanır.

ben de sıksık yaşarım bunu. birinin yanından geçerken "abi çocuğum aç" dediğinde gözlerinin içine bakarım. baktığımda bir sırtlan, insanların duygularını sömürerek geçinen bir çıkarcı görüyorsam vermem. ama hakikaten ihtiyacı olan bir insanın mahçup halini görürsem şüphe ettiğim için insanlığımdan utanarak veririm.

her kazık yediğimi hissettiğimde "bi daha vermeyeceğim" diye söylenirim. eşim güler. bilir çünkü dayanamayacağımı. beraber yürürken biri dilenir ben kendinden emin geçip giderken "açım abi" ya da "çocuğuma ekmek götüreceğim" der. ben durur bozuk aramaya başlarım. eşim bıyık altından güler. yoksa ondan isterim. gider dilenene veririm. o kişi parayı aldığında "nasıl da kandırdım salağı" şeklinde bakıyorsa günümün zehir olduğunun resmidir. çok sinirlenirim, yakınlarımı bile aptalca şeyler yüzünden kırarım.