çorba içmenin fakir işi olması

ağız tadı felsefesi küçük yaşlarda ailesinin kararı ile oluşturulmuş olan, görgü kurallarından nasibini alamamış ve böyle gelmiş böyle gidecek olan tipte ki insanların ( yani fakir, fukara, varoş denilen tip insanların ) genel de her gün yaptıkları iştir .

yani ailesi küçük yaşta ona ne yedirdiyse ona göre yeyip içmeye alışmış olan cahillerdir de diyebiliriz sevgili arkadaşlarım.

diğer taraftan ise, mesela büyüyünce de bu tipler hiç değişikliğe uğramak da istemezler ne hikmetse, yani gidip de şu kasaptan güzel bir dana antrikot alayım da akşama hanım, annem, bacım, eşim hazırlasın da bir güzel yiyelim ne güzel filan da demezler. hep hazır çorba, hep ev usulü çorba da çorba da çorba! ıyyy böö.

sevgili arkadaşlarım, şöyle bir durumdur aslın da bu; hani illaki alışmışlardır ya ondan işte!.

saçmalık yahu yani sizin anlayacağınız bu durum. insan dediğin insan çorban denilen nimete fazla bağımlı olmaz bence, olan da varoşum desin kurtulsun zaten. nedir ki yahu zaten çorba, kamyoncuların, minibüsçülerin değer verdikleri basit bir sulu sıcak bir şey zaten. gereksiz bana göre. basitliktir. mutluluklar.