bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- vatandaşlık farkı alan otel15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz11
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı37
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir10
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş9
1948 yapımı James Stewart, John Dall, Farley Granger'ın başrollerinde oynadığın bir alfred Hitchcock filmidir. Film Patrick Hamilton'un ''Rope's End'' oyunu üzerine çekilmiştir. Ve gerçekte de yaşanmış bir olayı anlatır. Senaryosu ise Arthur Laurents tarafından yazılmıştır.
Film esas olaak Loeb-Leopold Case üzerine kuruludur. iki zengin piçi Chigago'da belki de bu işin heyecanı için belki de inandıklrı Nitzscheci değerleri arkadaşlarının üzerlerinde denemek için bir arkadaşlarını ödürmeye karar verirler ve öldürüler-öldürmekle de kalmazlar aynı zamanda arkadaşlarının babasını yemeğe çağırıp, öldürdükleri çocuklarını da sandığın içne atıp o sandığın üzerinde yemek yerler- de olaylar filmde anlatıldığı üzerine gerçekleşir, bu işi yapan delikanlılar da birisi-filmde bahsedildiği gibi- Harward'da eğitim görmüş bir diğeri ise beş dil bilmektedir. bunlarla birlikte, Hitchcock'un salt bu filmi değil diğer bazı filmleri de ''Loeb-Leopld Case'' üzerine kuruludur.
esasında filmde hiç bahsedilmemiş olmasına rağmen zamanın koşullarından dolayı-1940'arın en tartışmalı konularındna birisidir homoseksüellilk kavramı bilhassa filmlerde- film esasen homoseksüellik üzerinedir. bir çok yerde ''it'' diye bahsedilir, ama hiç bir şekilde Homosexual söylenenmez(Ölen David için ''it'' şeklinde bahsedilmiştir). bu ''it''in genel anlamda homoseksüellere vurgu yaptığını diyaloğun içerğinden rahatça anlayabiliriz:
''i wish we had out of here''
''i wish it were somebody else''(ölen arkadaşlarını kastederler)
(işte bu ''it'' kavramından dolayı Robert Donat filmde rolalmak istememiştir. Ama sonuçta James Stewart'ın bu sodomlularla öğretmen öğrenci ilişkisi dışında bir ilişkisi yoktur). Aslında öncelikle rol Cary Grant'a teklif olarak götürülmüştür. James Stewart'ın performansı ise etkileyicidir. O bu homoseksüel ilişkilerin içersinde yer almaz, daha çok bir dedektif rolündedir ki Nietzsche Felsefesi üzeirne de konuya hakim bir görünüm sergiler.(ki konu bu felsefenin etrafında döner)
bunların yanında, brandon ile Philip de gerçekte gaydirller. hatta filmde Philips'in verdiği bazı tepkiler de(aşırı duygusal olması ve filmin başlarında cinayeti işledikten sonra Brandon'un yanından ayrılmamasını istemesi biraz bu ilişkide feminen olma özelliğini açığa çıkartır gibi) herşeye rağmen bu filmde bildiğim bişey var ki o da bu filmin sansürci kuruma baya zor anlar yaşattığı. bu olay ''The lady Vanishes'' deki Charterers ve Caldicot'un davranışları gibidir, üstü kapalı ima edilen(fikrimce) homoseksüellerdir onlar fakat tepkilerden dolayı Hitchcock bunu açıkça gösterememiştir. (Legion of decency ve catholic church).
Film Bir amerikan filmi olmasına rağmen iki ingiliz karakter vardır birisii, David'in babası(Sir Cedric Hardwicke) ve babasının baldızı (Constant colierdir ki sağlam bir oyuncudur, ama filmdeki rolü beni oldukça rahatsız etmiştir.) aralarında en dikkat çekici unutkan ve ayn zamanda belirsiz bir karakter üçüncü sınıf sanat sevicisi (''playing something of the something'' karakteri-bu ''playing something of something'' kavramı ile bir filmi anlatmaya çalışır ama bir türlü beceremez.) burada bahsettiği film belki de ''notorious'' filmidir.(ingrid Bergman ve Cary Grant'ın başrollerini paylaştıkları) ama bir türlü hatırlayamaz.
aslında her filmde merak ettiğim birşey vardır, Hitchcock Canoe'sini nasıl ugulayacaktır. uşbakışı çekim de kendisini gösterir. orjinal fikir ise karşı binalardan birinde kırmızı neon ışıkları Hitchcock'un ışıklı silüetini yansımalarıdır. fakat bu biraz aşırı bulunur. aslında uygulansa belki filmden çok Canoe'si konuşulacaktı, bu deneme dışında belki de en ilginç canoe'si ''lifeboat'' daki zayıflama reklamıdır. (orada ''fat slayer'' olarak betimlenen bir gazete reklamındadır Hitchcock)
Hitchcock'un mizaği kişiliği de filmlerinde dikkat çekici şekilde vücutbulur, özellikle sözcük oyunlarında ustadır. mesela ''the 39 Steps'' de ''an eye for an eye and a tooth for a tooth'' deyimi onda ''an eye for an eye and a tooth for a toothbrush'' dönüşmüştür.
Film esas olaak Loeb-Leopold Case üzerine kuruludur. iki zengin piçi Chigago'da belki de bu işin heyecanı için belki de inandıklrı Nitzscheci değerleri arkadaşlarının üzerlerinde denemek için bir arkadaşlarını ödürmeye karar verirler ve öldürüler-öldürmekle de kalmazlar aynı zamanda arkadaşlarının babasını yemeğe çağırıp, öldürdükleri çocuklarını da sandığın içne atıp o sandığın üzerinde yemek yerler- de olaylar filmde anlatıldığı üzerine gerçekleşir, bu işi yapan delikanlılar da birisi-filmde bahsedildiği gibi- Harward'da eğitim görmüş bir diğeri ise beş dil bilmektedir. bunlarla birlikte, Hitchcock'un salt bu filmi değil diğer bazı filmleri de ''Loeb-Leopld Case'' üzerine kuruludur.
esasında filmde hiç bahsedilmemiş olmasına rağmen zamanın koşullarından dolayı-1940'arın en tartışmalı konularındna birisidir homoseksüellilk kavramı bilhassa filmlerde- film esasen homoseksüellik üzerinedir. bir çok yerde ''it'' diye bahsedilir, ama hiç bir şekilde Homosexual söylenenmez(Ölen David için ''it'' şeklinde bahsedilmiştir). bu ''it''in genel anlamda homoseksüellere vurgu yaptığını diyaloğun içerğinden rahatça anlayabiliriz:
''i wish we had out of here''
''i wish it were somebody else''(ölen arkadaşlarını kastederler)
(işte bu ''it'' kavramından dolayı Robert Donat filmde rolalmak istememiştir. Ama sonuçta James Stewart'ın bu sodomlularla öğretmen öğrenci ilişkisi dışında bir ilişkisi yoktur). Aslında öncelikle rol Cary Grant'a teklif olarak götürülmüştür. James Stewart'ın performansı ise etkileyicidir. O bu homoseksüel ilişkilerin içersinde yer almaz, daha çok bir dedektif rolündedir ki Nietzsche Felsefesi üzeirne de konuya hakim bir görünüm sergiler.(ki konu bu felsefenin etrafında döner)
bunların yanında, brandon ile Philip de gerçekte gaydirller. hatta filmde Philips'in verdiği bazı tepkiler de(aşırı duygusal olması ve filmin başlarında cinayeti işledikten sonra Brandon'un yanından ayrılmamasını istemesi biraz bu ilişkide feminen olma özelliğini açığa çıkartır gibi) herşeye rağmen bu filmde bildiğim bişey var ki o da bu filmin sansürci kuruma baya zor anlar yaşattığı. bu olay ''The lady Vanishes'' deki Charterers ve Caldicot'un davranışları gibidir, üstü kapalı ima edilen(fikrimce) homoseksüellerdir onlar fakat tepkilerden dolayı Hitchcock bunu açıkça gösterememiştir. (Legion of decency ve catholic church).
Film Bir amerikan filmi olmasına rağmen iki ingiliz karakter vardır birisii, David'in babası(Sir Cedric Hardwicke) ve babasının baldızı (Constant colierdir ki sağlam bir oyuncudur, ama filmdeki rolü beni oldukça rahatsız etmiştir.) aralarında en dikkat çekici unutkan ve ayn zamanda belirsiz bir karakter üçüncü sınıf sanat sevicisi (''playing something of the something'' karakteri-bu ''playing something of something'' kavramı ile bir filmi anlatmaya çalışır ama bir türlü beceremez.) burada bahsettiği film belki de ''notorious'' filmidir.(ingrid Bergman ve Cary Grant'ın başrollerini paylaştıkları) ama bir türlü hatırlayamaz.
aslında her filmde merak ettiğim birşey vardır, Hitchcock Canoe'sini nasıl ugulayacaktır. uşbakışı çekim de kendisini gösterir. orjinal fikir ise karşı binalardan birinde kırmızı neon ışıkları Hitchcock'un ışıklı silüetini yansımalarıdır. fakat bu biraz aşırı bulunur. aslında uygulansa belki filmden çok Canoe'si konuşulacaktı, bu deneme dışında belki de en ilginç canoe'si ''lifeboat'' daki zayıflama reklamıdır. (orada ''fat slayer'' olarak betimlenen bir gazete reklamındadır Hitchcock)
Hitchcock'un mizaği kişiliği de filmlerinde dikkat çekici şekilde vücutbulur, özellikle sözcük oyunlarında ustadır. mesela ''the 39 Steps'' de ''an eye for an eye and a tooth for a tooth'' deyimi onda ''an eye for an eye and a tooth for a toothbrush'' dönüşmüştür.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar