bugün

tutunamayanlar

--spoiler--
bir silgi gibi tükendim ben. başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım.mürekkeple yazmışlar oysa ben kurşun kalem silgisiydim. azaldığımla kaldım '' ( selim'in günlüğünden sf.598 ]
--spoiler--

boş vaktimin hayli fazla olmasından dolayı, sırf vakit geçsin diye öylesine okuyayım derken kendimi alamadığım, asker ocağında 4 günde bitirdiğim, ölümünden sonra müellifine değer kazandıran bir şaheser.

beğendiğim cümlelerden bazılarının altını 367. sayfaya kadar çizmiştim. ta ki şu cümle ile karşılaşıncaya kadar :

--spoiler--
'' kitaplara ithaflar yazmak, beğenilen satırların altını çizmek, sayfaların kenarlarına düşüncelerini yazmak Selim'e kendini elevermek,insanların ortasında çırılçıplak kalmak gibi geliyordu.insanların kitaplara birtakım çizgiler çizmeye kelimeler yazmaya hakkı yoktu.Herkesin düşünebileceği satırları yazmak saçmaydı.Her insanın kendine özgü düşünceleri gizli kalmalıydı, yalnız kendi bilmeliydi bunları .. '' sf. 367
--spoiler--

daha sonraları ise çizmekten vazgeçip ezberlemesem de minik defterime not aldığım cümleleri şöyle idi :

--spoiler--
'' kitap okumakla manavın beni aldatmasına engel olamıyorum bir türlü '' sf.370 [ selim'in ağzından ]

'' güzel bir gün ve ben yaşıyorum '' sf. 36

'' ikimiz olduktan sonra bütün bu hüzünler sıcak bir yaklaşma için bahanedir'' sf. 48

'' yazık ki erkekler şımartıldıkları zaman nerede durmaları gerektiğini çoğu zaman bilemezler.Kadının bunu hatırlatmasıysa utanç verici bir uyarmadır onlar için. '' sf.48

'' kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur '' sf.95

'' kişisel değer saydığımız şeylerin, toplumun baskısıyla edinilmiş sahte nitelikler olabileceğini de hiç bir zaman akıldan çıkarmamalıyız '' sf.97

'' bir dostun varlığı güzel şeydir fakat bir dosta ihtiyaç duymadan yaşayabilmektir önemli olan - sözünü söyleyen Turgut'un fakir yüzünü gördü ( aynada ) '' sf.111

'' anlatamıyorlar anlatılamayanı
anlatmak gerek düşman sarmış her yanı
oysa mesela selim ışık
anlatmadan anlaşılmaya aşık '' ( beşinci şarkı sf.133 )

'' mısra 11 : kelime ve yalnızlık
kelimeden önce de yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti ... '' sf.151

'' mini mini bir kuştum
deli gibi olmuştum

selim itiraz etti. yanlış oğlum turgut aslını okumalısın :
mini mini bir kuştum
dejenere olmuştum '' sf.259

'' - anneciğim venüsün kollarına atmaya geldik kendimizi
- burada öyle biri çalışmıyor
turgut metin'e döndü : işte gerçek bir kerhaneciyle karşılaştık '' sf.265

'' bir işin nasıl yapılacağından çok nasıl yapılmayacağını gayet iyi bilir ( dairedeki memurlar için ) '' sf.294

'' iyi kunduranın çifti iki lira, kötü kunduranın dört lira - anlamadı gene anlattım .. iyi kundurayı iki liradan yaparsam kazanırım.Fakat sen ucuz görür yaptırmazsın onun için dört lira derim. kunduradan anlamadığın yüzünden belli. senin için iyi deri kullanırsam yazık '' sf.299

'' hayatında ilk defa başka bir insan olma özlemini duydu '' sf. 319

'' ( ünv.deki prof.lar için ) .. onlar lort henry'nin dorian gray'e yaptığı gibi sarsarlar akıllarını karıştırırlar.öğrenciler için tatlı bir şaşkınlıktır bu '' sf.363

'' kavurucu yaz sıcağında herkes denize giderken,iktisat notlarının üzerine damlayan terlerini nasıl toplamalı '' sf.364

'' balzac, kendini romantik sanan genç kızların saçma sapan hayallerini beslemek için okudukları ikinci sınıf bir romancıdır. '' sf.365

'' kitabı bitirdiği zaman ateşli bir Gorki hayranı olmuştu .. fakat '' benim üniversitelerim '' bir başkaydı. oscar wilde'ı unutmuştu '' sf.367

'' ölünceye kadar yerinden kımıldamayacağını bilen bir ağacın rahatlığını duymalıydın '' sf.408

'' bunlar tırnak kırılması gibi yerinin doldurulması kolay boşluklardır '' sf. 408

'' söylenenlere inanmadığı zaman inanır görünmenin, insanlara ihanet etmek olduğunu düşünüyorduve bu ihanetin anlaşılmaması için ortalıkta görünmemeyi tercih ediyordu '' sf. 433

'' hayatta başarı kazanan bütün insanların okul yılları başarısız geçmişti '' sf.435

'' böyle ciddi ve ağırbaşlı bir insana ancak hayranlık duyulabilirdi.başka bir şey duyulamazdı.bu nedenle bütün kızlar bu ciddiyet ve ağırbaşlılığa kendilerini layık görmedikleri için daha hafif genç erkeklerin koluna girerek uzaklaşıyorlardı ( selim için ) '' sf. 436

'' hiç bir zaman pastanede-muhallebicide-kızla-buluşup-gözlerinin-içine-bakarak-ona-hayatını-anlatan-erkeklerden-biri olmayacağına yemin etmişti '' ( selim için ) sf.447

'' seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım'' derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim'' selim-günseli sf.460
--spoiler--