bugün

moderasyona getirilmesi gereken düzenleme

mümkün olmayan hadise.
hayır, komünizmin ütopikliğinden dem vurup komünizmle taşak geçen birinden bu açıklmaları duymak daha da ilginç.
neymiş moderasyona bir düzenleme getirilmesi, hukuksal boyutlarıyla irdelenmesi gerekirmiş sözlüğün. burası varoş bir sözlük öncelikle, kim kaybetti hukukçuyu biz bulalım!?

ikincisi, pardon ama ne ara demokratik bir oluşum oldu ki bu sözlük!? en başınan beri keyfi bir moderasyon anlayışı hüküm sürmüyor muydu!? bir başlığın altında silinmiş bir entrymizi görünce mi beynimize kan gitti!? moderasyonun keyfiyetine, eleştiriye tahammülsüzlüğüne ve kendi hatalarını ört-bas etmeye çalışmasına sesiz kalmak için susturulmamız gerekiyordu en başından beri. ve biz de bunu biliyorduk. hatta bunun en güzel kanıtı da silk sayfanıza göz attığınızda size göz kırpacak zaten.

yani, tamamen ütopik bir önerme. asla olmayacak olan..

kimsenin geri dönüp bakmadığı onlarca yazı bırakacaksın sen sadece arkanda saçma sapan, o kadar! kimse senin şahsını hatırlamayacak, bir nick olarak akıllarda kalacaksın sadece; kimse sana yapılan haksızlıkları hafızasına kazımayacak, kendi canı yandığında bağıracak herkes bir gün, sonra yine susturulacak. ve akıllarda yer etmeyecek yine.. iki koyun gütmekle söz sahibi olacağı inancını benimsemiş bir devlet yönetimi varken başımızda sözlük yönetimini eleştirmek yersiz. bu o anlayışın bir uzantısı sadece. haksız da değiller hani; babadan böyle görmüşler, böyle gidecek bu..
aynı koyun psikolojisiyle devam edelim biz de iyisi mi...
nasılsa bu saçma-sapan sanallığın içinde kaybolacak garip bir sanal karaktersin sadece gerçekle ilgisi olmayan, isyanın yersiz. bu kadar ciddiye alman da yersiz. gerçeklerle örtüşmeyen hayali bir kahraman yaratalım kendimizden ve hak-hukuk arayalım; her gün bizim ezdiğimiz adaleti başkasının yaratmasını bekleyelim; ne güzel, ne ala...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar