bugün

acilen yapılması gereken olaydır. kast ettiğim de tamamen kaldırılması değil. bir düzenleme getirilmesi gerek moderasyona. bu anlamıyla bir tenkisat da diyebiliriz buna. (bkz: tenkisat) eğer beş dakika sonra bu entryyi burada göremiyorsanız ve bu yazının sahibi çaylak ise, anlayın ki dediklerim yüzde yüz doğrudur.

şimdi; moderasyon ekibinden bazı kişilerden veya genel tutumundan çoğunluk rahatsız. bu durumun göz ardı edilmesi demek, insanların kişiliklerine yapılan bir saygısızlık demek.

moderasyon çoğu zaman hatalı kararlar veriyor, keyfi kararlar veriyor. bunları isteyerek yapmadıklarından eminim ama buna bir standardizasyon getirilmesi ve daha profesyonel bir moderasyon ekibi oluşturulması lazım. örneğin profesyonel hukukçulardan kurulu bir hukuk kurulu, hukuki açıdan sözlüğü zor duruma sokabilecek yazıları incelemeli ve olumlu ya da olumsuz görüşünü moderasyona bildirmeli ve moderasyon da bunun akabinde o entryi silmeli ya da o haliyle bırakmalı. bu tip bir düzenleme getirilmedikten sonra uludağ sözlüğü uludağ sözlük yapanlar bir bir gidecekler ve geriye meyvenin kabuklarından başka bir şey kalmayacak.

yazarlarla dalga geçer gibi bir moderasyon anlayışı ne demek? böyle bir şey kabul edilebilir mi? gelen bir bilgiyi bile değerlendirme zahmeti göstermeyip infiale yol açan, insanların samimi duygularıyla oynayan, sonra işin aslı ortaya çıkınca yapılan eleştirileri bunlar asılsızdır diye silen, emin olunmamış bilgi içeriyor diye silen, bir dediği diğerini tutmayan bir moderasyon anlayışı kabul edilebilir mi? bu düpedüz insanların kişiliklerine hakaret değil de nedir? ya da politik görüşleri çerçevesinde adam cezalandıran bir moderasyon anlayışı kabul edilebili mi? bunlar insanların kişiliklerine düpedüz saldırı, hakeret değil de nedir? bu sorunların acilen çözülmesi, mevcut moderasyonun fesh edilip, ayıklanması gerekenlerin ayıklanması ve işini en azından insanların kişiliklerine saygı gösterecek kişilerin eklenerek yeniden oluşturulması gerekir. bunun işler çığrından çıkmadan acilen yapılması gerekir.

ayrıyeten böylesi bir konuyu da ört bas etmek için sebepsiz yere "başlık silindiği için entryniz siliniyor" gibi komik bir gerekçeyle ortadan kaldırmak nasıl bir anlayışın hüküm sürdüğünü görmek için yeter de artar bile.
(bkz: moderasyon celebiritilere kulak ver)
(bkz: birazdan sözlüğe darbe yapacağım)
(bkz: yönetim istifa)
mümkün olmayan hadise.
hayır, komünizmin ütopikliğinden dem vurup komünizmle taşak geçen birinden bu açıklmaları duymak daha da ilginç.
neymiş moderasyona bir düzenleme getirilmesi, hukuksal boyutlarıyla irdelenmesi gerekirmiş sözlüğün. burası varoş bir sözlük öncelikle, kim kaybetti hukukçuyu biz bulalım!?

ikincisi, pardon ama ne ara demokratik bir oluşum oldu ki bu sözlük!? en başınan beri keyfi bir moderasyon anlayışı hüküm sürmüyor muydu!? bir başlığın altında silinmiş bir entrymizi görünce mi beynimize kan gitti!? moderasyonun keyfiyetine, eleştiriye tahammülsüzlüğüne ve kendi hatalarını ört-bas etmeye çalışmasına sesiz kalmak için susturulmamız gerekiyordu en başından beri. ve biz de bunu biliyorduk. hatta bunun en güzel kanıtı da silk sayfanıza göz attığınızda size göz kırpacak zaten.

yani, tamamen ütopik bir önerme. asla olmayacak olan..

kimsenin geri dönüp bakmadığı onlarca yazı bırakacaksın sen sadece arkanda saçma sapan, o kadar! kimse senin şahsını hatırlamayacak, bir nick olarak akıllarda kalacaksın sadece; kimse sana yapılan haksızlıkları hafızasına kazımayacak, kendi canı yandığında bağıracak herkes bir gün, sonra yine susturulacak. ve akıllarda yer etmeyecek yine.. iki koyun gütmekle söz sahibi olacağı inancını benimsemiş bir devlet yönetimi varken başımızda sözlük yönetimini eleştirmek yersiz. bu o anlayışın bir uzantısı sadece. haksız da değiller hani; babadan böyle görmüşler, böyle gidecek bu..
aynı koyun psikolojisiyle devam edelim biz de iyisi mi...
nasılsa bu saçma-sapan sanallığın içinde kaybolacak garip bir sanal karaktersin sadece gerçekle ilgisi olmayan, isyanın yersiz. bu kadar ciddiye alman da yersiz. gerçeklerle örtüşmeyen hayali bir kahraman yaratalım kendimizden ve hak-hukuk arayalım; her gün bizim ezdiğimiz adaleti başkasının yaratmasını bekleyelim; ne güzel, ne ala...
satır arası okumak oldukça güçtür, herkesin harcı değildir. bunu bir kere daha ortaya çıkardığı için teşekkür edilmesi gereken bir önermedir. insanların küçük beyinleriyle taşşak geçenler, aslında güçlülerin düzeni anarşinin gerçek temsilcileridir. onlar idare eden güçsüzlürle her zaman dalga geçmeye, idare edilenler ise bunları anlamamaya devam edecek. tıpkı bu satırların ne manaya geldiğini anlayamayacak binlerce okur gibi.
sözlükdeki olumsuzlukların giderilmesi için tek başına yeterli olmayacak düzenlemedir. sadece modersayona değil sözlüğün birçok unsuruna el atılmalıdır.

mesala sözlükte birçok kişi boş bakınızlardan şikayetçi ki bu kişiler arasında fazlaca bakınız veren kimseler de var. madem bu durumdan hoşnut olmadığını belirten sürüyle insan var o halde bu kimselerin tepkisini gösterebilmesi için bir yol bulunsun. herhangi entryi iyi yada kötü oylamak mümkün. ama bu entryi yazan kişiyi yazdığı entryden ötürü düşünmeye sevketmeyen bir olay. bunun giderilmesi için başka sözlüklerde olduğu gibi niceliksel bir etiket sistemi geliştirilebilir. ekşisözlük deki karma gibi.

az önce verdiğim misal konuyla pek ilgili değil biliyorum. ama anlatmak istediğim şey; 3 kişiyi kaldırıp yerine başka 5 kişiyi getirmenin pek faydalı olmayacağıdır. sonuc vereceğine inanılan değişiklikler yapılmalı ve bu değişiklikler yapılırken bunu 3-5 kişi değil organize olmuş bir grup yapmalı en azından bu grubun fikri alınmalı. ne bileyim ya bişeyler yapın işte.