bugün
- mauro icardi12
- kemalizm27
- kavga etmek isteyen kadın8
- icardi190515
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia13
- bu gece intihar edeceğim77
- siklememe sanatı8
- japonya'nın yarısı kürtlerindir15
- trt'nin osmanlı dizileri26
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz16
- her canlı şeyi sudan yarattık11
- fenerbahçe28
- albay kemal16
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi19
- pipisine tapılan adam16
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi24
- afganistana vizelerin kaldırılması15
- son 22 yılın özeti16
- kemalistlerin islamcılara daima saplaması12
- allah neye benzer17
- açık sınırı 19bin ytl9
- akp döneminde kürtlerin asimile olması11
- ichbinmaschinenbau12
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır12
- escort olmaya karar vermek8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fatih de bizim atatürk de bizim9
- eğitim konusunda dünyada örnek gösteriliyoruz15
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam22
- allahın emirleri sorgulanabilir mi21
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması12
- içkisi kumarı dövmesi olmayan erkek10
- suriyeli 3 çocuğun akran zorbalığı yapması17
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi11
- otobüste görülen kıza aşık olmak10
- üçten fazla dövmesi olan kız8
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- galatasaray26
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar11
- dövmesi olan erkek12
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç10
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
toplumculuk.
ülkemizde bir çok kişinin sandığının aksine ilk kez karl marx tarafından ortaya atılmamış, aksine yakın çağın başlarında teorize edilmiştir.
sosyalizm denilince akla "herkesin eşit ücret aldığı, tek tip kıyafet giydiği, pirinç yediği, açlıktan kıvrandığı bir sistem" gelmemelidir. ki, sosyalizm temellendirilirken bu gibi yaklaşımların uzun vadede büyük enkazlar yaratacağı bilinmekteydi. sosyalizm temelde, toplum kontrolüne dayanan bir servet dağılımı amaçlar. yani paranın, devletin yaptığı yatırımların halkın ihityaçları doğrultusunda kullanılmasını ve astronomik gelir farklılıkları olmadan sosyal eşitliğin sağlanmasını savunmaktadır. devletin döndürdüğü paranın halkın gözü önünde, şeffaf alanda olması gereklidir. kısacası özü "devlet halk içindir" felsefesiyle açıklanabilir. tam burada klasik toplumculuk marxist sosyalizmden ayrılır, zira marxizm toplumun kendi rızasıyla-yada proleterya diktatörlüğüyle- oluşan yüzde yüz eşitliği gibi "ütopyaları" da ön koşul olarak içermektedir.
günümüzde toplumculuğu en iyi şekilde, ister inanın, ister inanmayın, iskandinav devletleri uygulamaktadır. devlete giren para, belirli bir miktarı olası bir kriz durumu için saklandıktan sonra sosyo-ekonomik gelişim için kullanılır(yol, su, elektrik, altyapı, dsl ulaştırımı, köy okullarına bile bilgisayar sistemleri kurulması, işşizlik maaşı, sigorta ücreti, bedava eğitim ve sağlık hizmetleri vs vs. ve evet, sözde değil, özde) . harcanan her kuruş için devletler halka hesap verir. şeffaflık taviz verilemez bir öğedir, zira 70lerdeki gibi "trank" diye gensoruyu basabilirler hükümete. yani "uygulanamaz kardeşim, hayal bu!" denilmesi yersizdir. yeter ki akla sscb ve çin halk cumhuriyeti gibi felaketler gelmesindir. belki de sscb ve çin'in sosyalizmi uygulayamayışının temelinde marxist görüş yatıyor olabilir. bilemem. ama "toplumculuk(her hangi bir çeşidi) uygulanamaz" diye bir şey kesinlikle yoktur.
ülkemizde bir çok kişinin sandığının aksine ilk kez karl marx tarafından ortaya atılmamış, aksine yakın çağın başlarında teorize edilmiştir.
sosyalizm denilince akla "herkesin eşit ücret aldığı, tek tip kıyafet giydiği, pirinç yediği, açlıktan kıvrandığı bir sistem" gelmemelidir. ki, sosyalizm temellendirilirken bu gibi yaklaşımların uzun vadede büyük enkazlar yaratacağı bilinmekteydi. sosyalizm temelde, toplum kontrolüne dayanan bir servet dağılımı amaçlar. yani paranın, devletin yaptığı yatırımların halkın ihityaçları doğrultusunda kullanılmasını ve astronomik gelir farklılıkları olmadan sosyal eşitliğin sağlanmasını savunmaktadır. devletin döndürdüğü paranın halkın gözü önünde, şeffaf alanda olması gereklidir. kısacası özü "devlet halk içindir" felsefesiyle açıklanabilir. tam burada klasik toplumculuk marxist sosyalizmden ayrılır, zira marxizm toplumun kendi rızasıyla-yada proleterya diktatörlüğüyle- oluşan yüzde yüz eşitliği gibi "ütopyaları" da ön koşul olarak içermektedir.
günümüzde toplumculuğu en iyi şekilde, ister inanın, ister inanmayın, iskandinav devletleri uygulamaktadır. devlete giren para, belirli bir miktarı olası bir kriz durumu için saklandıktan sonra sosyo-ekonomik gelişim için kullanılır(yol, su, elektrik, altyapı, dsl ulaştırımı, köy okullarına bile bilgisayar sistemleri kurulması, işşizlik maaşı, sigorta ücreti, bedava eğitim ve sağlık hizmetleri vs vs. ve evet, sözde değil, özde) . harcanan her kuruş için devletler halka hesap verir. şeffaflık taviz verilemez bir öğedir, zira 70lerdeki gibi "trank" diye gensoruyu basabilirler hükümete. yani "uygulanamaz kardeşim, hayal bu!" denilmesi yersizdir. yeter ki akla sscb ve çin halk cumhuriyeti gibi felaketler gelmesindir. belki de sscb ve çin'in sosyalizmi uygulayamayışının temelinde marxist görüş yatıyor olabilir. bilemem. ama "toplumculuk(her hangi bir çeşidi) uygulanamaz" diye bir şey kesinlikle yoktur.
güncel Önemli Başlıklar