bugün

beyza nın kadınları

izlediğim film sanki polisiye-gerilim türünün parodisi gibiydi,çok iyi bildiğimiz bu türe dair klişeleri bile doğru düzgün kullanılmamış olması kimi zaman germek yerine hakikaten insanı gülme noktasına rahatlıkla getirdi..adli tıp uzmanının ortada sadece bir kesik bacak varken 'bir seri katille karşı karşıyayız ' demesi pes dedirtti..seri katil olduğunu anlaması için aynı şekilde işlenmiş 3 den fazla cinayete ihtiyaç olduğunu ben bilmeyebilirim ama koskoca bir film çekme girişiminde bulunmuş birsürü insanın bir zahmet araştırma yapması fazla mı yorardı onları merak ediyorum..kişilik bölünmesi gibi zor bir konuyu işleme işine kalkışmışsın bari onun araştırmasını yap ve senaryonu oluştururken tutarlı ol;kişilik değişimlerinde,beyza dendiğinde kendine gelen karakter aynı mantıkla diğer kişiliklerinden birinin adını duyduğunda o kim diye sorabiliyor mesela..kısacası bunun gibi birsürü mantık hataları nedeniyle zaten filmin sizi içine alması mümkün değil ..demet evgar a tanınan şans ise çok büyük;birbirinden kesin çizgilerle farklı 4 ayrı ve 4 renkli karakter,ama fazla tiyatral ve abartılı
oynamış,oyuncu yönetiminde son sözü yönetmenin söylemiş olabileceğini varsayarak..kötü müdür?kesinlikle hayır,ama abartıldığı kadar mükemmel değil sadece ,kişilik bölünmelerinde geçişler çok hızlı ve kendisinin canlandırdığı gibi beden çarpıtmalarına neden olmuyor,çok fazla film izlediğini düşünüyorum rolüne hazırlanırken...filmin diğer gizli oyuncusu son derece başarılı müzikler.. gerilim ,acı,korku temalarını oyunculardan daha çok hissettirdiği kesin ve görüntü yönetimi dünya standartlarında...demek ki neymiş;imkanımız yok devri kapanmış...teknik olarak herşeye sahipken ortaya böyle bir iş çıkıyor ve sonuç komediye dönüşüyor..neden?çünkü samimi değil,bir filmin en önemli unsuru yönetmen ve oyuncular filmi ve karakterlerini yaratırken esinlenmiyor(!)sadece daha önceki örneklere öykünüyorlar,nasipleniyorlar..bu türün iyi bir takipçisi olarak büyük umutlarla lakin beklentilerimi de abartmayarak izlediğim film tam bir hayalkırıklığı oldu neticede,başka bahara artık..