bugün

aşksız yaşamayı yaşamak sanmak

tuzsuz yaşamaktır.. tuzsuz yaşanabilir mi hiç? kendi teninden farklı bir bedenin tuzunu hissedemeden öylece yok olup gitmektir.

bir kereliğine öpüşmeden ölüp giden tüm ergenlere ağıt yakarım her öpüşmemde. bir kereliğine aşık olduğu kadınla, aşık olduğu erkekle sevişmeden ayrılan, ölen ergenlere içim acır benim...

çıkarırım dilimi ağzımdan. sırtında gezdiririm sevdiğim kadının. tadına bakarım ruhunun. aşksız geçen günleri ben değil ömrümden düşmek, zihnimden silerim..
başladığım her yeni seviş, başladığım her yeni öpüş doğum tarihimdir benim.. her aşkta yeniden varolurum. tohumum, babamın spermleri değildir. tohumum, bir kadının öpüşleridir. dokunuşları. sevişi. sevişmesi..

aşksız yaşamak ne kadar yaşamak olabilir ki? en fazla hayatta kalmaktır. hayatta kalmakla aşık yaşamak arasında ise koca bir ömür vardır. ömürse, hayatın yaşanılan kısmıdır. kana kana. damıtıla damıtıla.. sindire sindire..