bugün

the pink knight rises

öncelikle (#16131153).

imdi bununla ilgili bir anımı da paylaşayım bu vesileyle. benim böyle "mal" bi çocukluk arkadaşım mevcut. kendisi bana zamanında hasta olup da, zayıflığından tiksindiğim için ona yamadığım bir kızla üç yıllık bir ilişki sonunda evlenip, daha doğru dürüst balayını bile tamamlamadan çalışmaya dubai'ye gitti. kızı da düzen kurduktan sonra "gelirsin" diye türkiye'de ailesinden uzakta bi başına istanbul'da bıraktı. "e -ben" de, sevgili panpamın en bi yakın dostu olarak ona bizim denyonun yokluğunda "sahip çıkma" "misyonunu" üstlendim. geçenlerde eve yapılan bir ziyaret sırasında konusuzluktan filmlere gelen muhabbet esnasında batmanin yeni filminin ne kadar aşmış, nolan abimizin de ne ultra yüce bir yönetmen olduğundan bahsettik hediye olarak getirdiğim şarap eşliğinde. şarabın tesiriyle ve arkadaşım onu bırakmasının silinmemiş izlerine "tırnak" geçirmek suretiyle girdiği depresif halden su cümleyle "çıkardım" kendisini. batman 4'de çekiliyor biliyorsun değil mi dedim kankamın nazlı yarine. "o da" hiç duymadım didiğinde "yapıştırdım" muhteşem espirimi. duymamış olabilirsin ama biraz eğilirsen görebilirsin kendisini. the pink knight rises didim ve başını aşağıya doğru bastırdım. önce napıyorsun dediyse de sonrasında artık "konulu" hale gelmiş filmimde "baş"rol oynamayı kabul etti. pink knight'ıma yapıştırdığı dudaklarıyla güzel head verdi. sonrası malum. sıcak ve dar odasında sabaha kadar mala vurarak sahip oldum ona kah misyonerde, kah doggy'de. batırdım, çıkardım. batırdım, çıkardım sırtımda açılan tırnak izleriyle. ve dün itibariyle kendisini dubaiye uğurladım. kank-ama'da bir s-am-sung s3 siparişi verdim. mutluluk fotoğraflarını dropbox'a kaydetmesi temennisiyle. işte budur benim dr-amım. yalnızlığım. batman bok yemiş.