bugün

kedi doğurtmak

iki dişi kedim ile iki ayrı sona sahip doğum görmüş biri olarak rahatlıkla diyebilirim ki zor bir olaydır.

kediniz rahat doğum yapsın diye düşünür ve yumuşak, sıcak bir yer ayarlarsınız. doğumun başlayacağını anladığınızda kedinizi hazırladığınız yere götürürsünüz fakat kediniz zaten kafasında yeri belirlemiştir. ağır ağır kendi belirlediği yere gider ve yerleşir. rahat bırakayım der odaya geçersiniz ama karnını yere sürüye sürüye yanınıza gelir ve sizi yanına çeker. bu olay siz de bir canlı olduğunuzdan ve tansiyon gibi gerçeklerle yaşadığınızdan muhtemelen birden çok kez gerçekleşir. seversiniz, konuşursunuz rahatlamasını sağlarsınız ve sonuç olarak doğum olduğunda ıslak fare yavrusu gibi yaratıkları görünce çok değişik bir hisse kapılır, evin aşağısına kamp kurmuş erkek kedilerden intikam almak için yavruların 2-3 haftalık olmasını bekler, hangi yavrular hangi erkek kedilere benzediğini belirlersiniz. sonuçta bir nevi kız babasısınızdır ve en yakın kırtasiyeye gider aldığınız boncuk tabancasını aşağıya doğru denersiniz. şerefsizler... neyse, doğumdan sonra ilk olarak "yatağın altı leş gibi oldu" diye düşünseniz de baktığında pırıl pırıl olduğunu görürsünüz.

not: sakın yeni doğan kedilere kedilere ellemeyin!

bir de kötü sonla bitenleri mevcuttur. kediniz hamiledir, herşey normaldir. o an geldiğinde kediniz bir adet ölü yavru doğurur. sonra da içgüdüsel olarak o yavruyu yer ve öleceği yere doğru yol alır. siz de kedinizi bir daha göremeyeceğinizi bildiğinizden en yakın bara gider o sahneyi kafanızdan atmak için içersiniz.