bugün

18 nisan 2007 malatya yayınevi baskını

yine dışarıdan tahrik arayacağız, yine dış mihraklar yapmış olacak. zira bizden asla katil çıkmaz. biz o kadar safız ki önüne gelen dış mihrak bizi kandırıyor biz de adam öldürüyoruz.

madımak oteli yakan biz değildik, kibrit yabancı markaydı; dış mihrakların parmağı vardı. hatta kurtarma mediveninde aziz nesin'e tekme atan polis de amerikan polisiydi.

hrant dink, bahriye üçok, ahmet taner kışlalı, uğur mumcu ve nicelerini öldüren de biz değildik. zaten hrant bizden bile değildi. hrant diye türk olmazdı. onu da ermeni diasporası öldürmüştü de beyaz bereli bir piçin üstüne atmıştı. onunla bayrak önünde "aslanım kaplanım" diye gerinerek fotoğraf çektirenler de ermeni polisiydi.

o yüzden malatya'da adamın boğazını kesip dini kurtaran da biz değiliz. garanti suudi kaynaklı birileri bizim saf halkımızı(!!!) kandırdı. bizim saflar da gidip boğaz kesip dini kurtardılar.

çok safız di mi? herkes bizi kandırıyor. herşey dış mihrakların işi. biz sütten çıkmış ak kaşığız.
hayali katilimiz dış mihraklar bütün bunları yapanlar.

biz sadece ama sadece kandırılan, üstüne oyun oynanan zavallı saflarız.

hakikaten bi siktirip gidip çay koysun böyle düşünenler. bari daha çok işe yararlar.

elimiz, yüzümüz kana bulanmış halde. ama hala, inatla yalan söylüyoruz. vahşetlere, katliamlara yol açıp, olmayan kişilere atıyoruz suçu.

failimiz asla meçhul olmaz bizim.

çünkü tüm katliamların arkasında dış mihraklar var di mi arkadaşlar?