bugün

bir insanı eşcinsel diye askere almamak

bence olağan bir durumdur.
bir anımı paylaşayım, acemi dönemleri... daha başlarındayız, kısa dönemlerden bir askerin yürüyüşü v.s. dikkatimi çekti; diğer askerlerin dikkatini çektiği gibi, neyse... işte asker yemeği yiyemedi, yıkanma v.b. problemler ile karşılaştı. soğuk suyla duş alamadı, her sabah traş olmak çok zorladı derken, bir gün koğuşta söyledi eşcinsel olduğunu ama askere alınırken bunu söylemekten çekindiğini..
sonra kısa dönemlerde atışlara geldi sıra. herkes atışını attı, sıra bizim eş cinsele geldi.atmadı, silahı eline alamadı, uzman çavuşlar zorladı atmadı, astsubaylar attırmaya çalıştı atmadı, bölük komutanı geldi zar zor silahı eline aldırdı ama tetiğe basamadı, ağladı felan. sonra olayı duyan tabur komutanı da geldi, bir sürü nasihat, atmadı. olay inada bindi, psikolojik danışman üsteğmeni çağırdılar, yarım saat oryantasyondan sonra yine geldi ama yine atamadı, o gün akşama kadar bizi beklettiler güneşin altında ama atamadı, olay hemen duyulur ya kışla komutanından tut tugay komutanı tuğgeneral bile duydu olayı, tabii onun emriyle hastaneye kaldırıldı asker ve eşcinsel olduğunu ifade etti daha sonra da barışta askerliğe elverişli olmadığına kanaat getirildi ve birlikten resmen atıldı yani.

ek : olayı duyan uzun dönem sekssizlikten kendilerini sikme noktasına gelmiş askerler, "abi kalsaydı bari sikerdik" muhabbetlerine girmişlerdi ki aralarında " parlak seven" askerler de çıktı.

(bkz: yaran askerlik anıları)