bugün

nasreddin hoca

1208 senesinde Eskişehir;in Sivrihisar ilçesine bağlı Hortu köyünde doğmuştur.ilk öğrenimine doğduğu köyde imam olan babası Abdullah Efendi;de başlamış ve tahsilinin sonunda babasının yerine köyünde imamlık yapmıştır.Ayrıca kadı yardımcılığı ve medrese hocalığı da yapan Nasreddin Hoca,Muhammet Hayrani;den tasavvuf ilmini tahsil etmiştir. Ahmet Fakih adlı bir âlimden ders almıştır. Ona atfedilen fıkralara bakıldığında herkesin paylaşacağı tek ortak fikir nükteden bir kişi olduğudur. Bunun dışında onun bir halk bilgesi olduğu da söylenebilir. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has bir yol tutmuştur. Böylece hakkın anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslup ile gayet manidar latifeler halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir. Latifeleri hikmet ve ibret dolu darb-i mesel gibidir. Yapılan ilmi çalışmalar, onun, ilim ve edeb sahibi bir veli olması, söz konusu sıradan fıkraları söylemediğini açıkça göstermektedir. Ayrıca, Nasreddin Hoca;nın efsanevi bir kişi değil,13. asırda Anadolu Selçukluları zamanında yaşamış salih bir Müslüman olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çünkü onun nükteleri, bir insanın başından geçen gülünç hadiselerin ifadesi değil, görünüşte güldürücü aslında ince hikmetleri dile getiren, düşündürücü latifelerdir. Ayrıca Türk milletinin zekâ inceliğini, nükte gücünü en iyi şekilde yansıtan bu nüktelerin belirli vasfı; Allahütealâ;nın emir ve yasaklarını bir latife üslubu ile bildirmesidir. Bu latifelerin toplandığı eserlerden biri, Londra;da British Museum;da Haza Terceme-i Nasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma eseridir. Ayrıca, Letaif-i Nasreddin Hoca adlı eserde başka nüktelerine yer verilmiştir. Nasreddin Hoca fıkraları, batı dillerine de çevrilmiş ve bu dillerde Hoca hakkında mühim neşriyat yapılmıştır. Bunlar arasında Pierre Mille;in Nasreddin et son epouse adlı kitabı, Admonde Savussey;in La Litterature Populaire Turque adlı eserindeki Nasreddin hoca bölümü, Jean Paul Carnier;in Nasreddin Hoca et ses Histoires Turques adlı eserleri zikretmek yerinde olur.1284 yılında Akşehir;de vefat etmiştir. Akşehir;de ona atfedilen bir türbe vardır. Nasreddin Hoca, fert ve toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü aksak yönleri düzeltmek ve nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir. Sosyologlar ve psikologlar, insanı ve cemiyeti tanıyıp, çeşitli yönlerini incelemek için onun latifelerinden çok istifade etmişlerdir.
Nasreddin Hoca;dan Örnek Bir Fıkra:
Göle Koş
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken;Acaba yaş çırpıda kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çalı çırpıyı yakar. Arlarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır. Eşekte bir korku, bir telaş, bir huzursuzluktur başlar. Anıra anıra, Çifte ata ata dörtnala koşmaya başlar. Hoca;da arkasından olanca gücüyle bağırır:
-aklın varsa göle koş