bugün

her gün taze ekmek alıp her gün bayat ekmek yemek

evde ötelenmiş bayat ekmekler varken başka tazelere bakmayın bunun yerine elinizdekiyle mutlu olmaya çalışın peki nasıl mı?

gelin, size mutluluğun sırrını vereyim;

*bir tencereyi, orta boy olsun(yahu orta boy olsun işte birazdan nedenini anlarsın, sabret) yarısından biraz az suyla doldurun(bundan daha güzel bir tabir bulamadım)
tencerenin içine, ancak ortasına kadar inebilecek büyüklükte bir tabak
(orta boy) seçip yerleştirin(şimdi orta boy dememi hala anlayamayanlar var gibi, öyle hissettim, hani türkiye'de yaşıyorsanız ortalama tabak ve tencere boyutunu tahmin edebiliyorum ondan şettim tam olsun istedim o kadar başka bir amacım yoktu şeyden başka...).
bu tabağın içine bayat ekmekleri yerleştirin, ardından en zor kısıma geldik...
şüphesiz, tencerenin kapağını kapatmalısınız.
su kaynamaya başladıktan sonra altını kapatın ve tencerinin kapağını açın(ekmeklere ulaşmanın ilk adımıdır, değer verilmeli)...

tatatataaaaa ekmekler ilk günkü gibi sıcacık, yumuşacık, dumanı üstünde, eheheh.
sihir yok, sadece kısa bir şaman duası lazım.
ekmekler, tencerenin içindeki su kaynayınca buharla yumaşadı, o kadar.

şimdi tariften sonra ekmeği daha da zevkli hale getirecek işlemlere geçelim, çayı demleyin demiştim değil mi? demlemediniz mi? çabuk çabuk ekmekler soğumadan halledin, tencerenin kapağını kapatın, çay demlenene kadar azıcık daha kalsın buharıylan, çaydanlığa az su koy, çabukcak pişsin deyu.
çay tamamsa, ekmekleri çıkarın tabağa yerleştirin, taze tereyağını üstlerine sürün.
çay- peynir-yağlı ekmekle mükemmel bir kuşluk yemeği, siz türkler ne diyor brunch önünüzde. afiyet olsun.

yazarnot: anında tüketin, sonrasında lastik gibi oluyor. anı yaşa çok geç olabilir.

bizim oralarda bunun bi' ismi var; ekmek buğulaması, genel kültürünüze ekleyin yarışmalarda lazım olur.

xoxo gossipgirl.