bugün

çocukluğa dair iç burkan detaylar

sene 1990, yaz tatilindeyiz insanların arabalarına atlayarak güney sahillerine konaklaya konaklaya gittikleri zamanlar öyle tatil köyü falan daha yok varsa da çok revaçta olmadığı seneler..

o zamanlar kullandığımız emektar murat 124 ile edirnenin enez ilçesinden antalyaya gitmek gibi çılgın bir plan yapmış aile bireylerim benim haberim yok *yaşta epey küçük o zamanlar ablamla ikimiz arka koltukta kalan boş bir yere sıkıştırılmış vaziyette * annem ile babam ön koltuklarda tıngır mıngır yolculuğa başladık emektar murat 124 bir kaç kere su kaynattı bir kaç kere tekledi ama antalyaya çok ta büyük bir arıza çıkarmadan geldik...

bilen bilir 90'lı yıllar enez tam bir mahrumiyet merkezi sınır bölgesi diye yabancı turistlere kapalı 2500 nüfuslu çok affedersiniz bülbül büzüğü kadar bir yer ne bir yayın yapan radyo, ne bir kasetçi ne de bir kaset var müzik olarak komple kör bir durumdayım yani müzik zevki muhteşem olan babamın bir iki kibariye bir kaç tanede deli selim kasedinden başka kaset görmemişim..

antalya da dolaşırken her kasetçinin önünden geçerken "bir gün olur her yer sen olur" diye bir şarkı çalmakta duydukça da kesiyorum dükkanları aşkın nur yengi isimli birinin kasedi çıkmış böyle sezen aksu gibi birşey ama müzikte çok hoşuma gidiyor bu arada..
arabadan indiğimiz gibi ilk hareketimi yaptım hemen, "ben kaset almak istiyorum" dedim anneme..

annem ayıptır söylemesi biraz haindir benim belli bir yaşa gelene kadar her isteğimin önüne bir takoz koymayı becermiştir, klasik "paramız yok oğlum" dedi ama bu bana engel oldumu hayır tabiki "benim param var" dedim cebimden biriktirdiğim paralarımı çıkardım öyledir böyledir derken babamın desteğini de arkama alınca annem pes etti tamam dedi girdik kasetçiye babam aşkın nur yenginin posterini göstererek "bu kızın kasedini almak istiyoruz" dedi aldık çıktık ama dünyalar benim o anda arabanın arka koltuğuna gömüldüm o an arabanın içindeki sıcak falan hiç bir şey kalmadı jelatinini açtım yazılarını falan okudum arabanın teybine koymadım ön taraf dolu çünkü bir yerde mola verdiğimizde ön koltuğa kendim oturup müzik ziyafeti çekeceğim kendime niyetim o...

bizim murat 124'te de böyle garip bir teyp var yanlış hatırlamıyorsam markası sanyo olması lazım hani iki tane büyük çevirmeli düğmesi olup birinden sesin açılıp kapatıldığı diğer düğmeden de radyo frekanslarının ayarlandığı eskilik bir şey ki hatırladığım üzere babam bunu enezdeki aygaz bayiinden almıştı benim bile o zamanki mantığıma ters gelmişti "baba tüpçü teyipmi satıyor niye teyp aldın oradan" diye sormuştum

bir yerde durduk bizimkiler arabadan malzemeleri indiriyorlar ben büyük bir hızla annemin koltuğuna kuruldum kaseti teybine sokayım mı sokmayım mı düşünüyorum cesaretimi topladım kasedi teybe kaktım çalmaya başladı sevindim hatta şimdi bile hatırlıyorum sevincimi, ilk şarkının ortalarında falanız "işte o zaman var ölouöourm beööen" gibi sesler eşliğinde "brulooup" dedi kaset sardı, başımdan aşağı kaynar sular döküldü teybi kapattım hemen çıkarma düğmesine bastım ama çıkaramadı kasedi hain teyb, ağlamaklı oldum içerdeki çırpınmalarımı gören babam "kafasını uzattı ne oldu ulan üç kağıtçı " dedi benim çakmak çakmak gözlerimi görünce "çekil bakayım kenara" dedi bir iki zorlamadan sonra kaseti vermeye razı oldu adi teyp tabi sardığı kısımlar içeride olmak suretiyle bağırsak gibi uzanmış kısımları ile babam bana baktı "olmaz bu kopar oğlum" dedi iyice büktüm dudaklarımı adam öyle uğraştı böyle uğraştı olmadı en sonunda "çıt" diye koptu o zamanki mutsuzluğumu da hatırlarım öyle kopuk kaset elimde boynumu büktüm oturuyorum gözlerim bir yaşarıyor bir sakinliyorum falan annem "bak çarçur ettin paranı boktan boktan bir şeye " dedi *bu benim için son damla oldu başladım ağlamaya ağlıyorum burnum akıyor burnumu siliyom elimin tersiyle falan babam şöyle sertçene baktı bir anneme, çadır kuruyor o anda işi bitince "kambercan22 gel bakalım seninle bir yere gidip gelelim" dedi bindik 124'e antalya ya döndük geri, babam bir kasetçinin önünde durdu arabadan indi kasetçiye girdi iki dakikada geri geldi "al bakalım" dedi baktım yeni bir aşkın nur yengi kasedi sevinçten havalara uçtum tabi geri döndük annem bir şey demedi bu sefer ama gel gör ki az önce yaşadığım acı tecrübeden sonra bir daha kasedi teyb'e koyamadım antalya yı gezdik geri dönüş yoluna çıktık kaset hep cebimde arada çıkarıp albüm kapağına bakıyorum şarkı sözlerine falan bakıyorum hiç okumadıysam 50 kere okumuşumdur ancak enez'e vardığımızda evdeki teyp te dinleyebildim zaten 1-2 sene de başka kasedim olmadı bunca sene geçti kaset hala bende durur gördükçe hep aklıma kasetin nasıl koptuğu ve babamın bana kıyamayıp yenisini aldığı aklıma gelir arar hatırını sorarım babamın hey gidi..