bugün

yeni türk sinemasındaki çehov ve camus etkisi

öncelikle yeni türk sineması derken türk sinemasının gelişimini birbirinden, geçmişinden bağımsız değerlemediğimi ifadeleyeyim. sonra sadede gelivereyim. eşkıya , istanbul kanatlarımın altında , her şey çok güzel olacak gibi nitelikli filmler akabinde türk sinemasının yeni bir kimlik yarattığını görmezden gelemeyiz. bu kabuk değişimi zeki demirkubuz , nuri bilge ceylan , semih kaplanoğlu gibi yönetmenlerle iyiden iyiye kendisini farkettirdi. tabi bu değişim aynı zamanda sinemanın edebiyattan ne ölçüde beslendiğini de bize kanıtladı.
zengin ve derinlikli içerik barındıran rus edebiyatı ve sineması daha ziyade yabancı 'sıyla tanınan albert camus yeni nesil yönetmenlerin vazgeçilmezi oldu. bu yeni anlatım şekli sinemanın edebiyattan hiçbir şekilde kopamadığını betimledi. insan odaklı yeni sinemamız özellikle anton çehov etkisini üzerinden uzun süre atamayacak gibi görünüyor.
çehov'la yeni tanışacaklara memurun ölümü 'nü bir yerlerden bulmalarını salık veririm.