bugün
- bik bik'in balona binmesi15
- icardi190517
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü20
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı16
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- arkadaşlar biri var23
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- alınan en güzel iltifat8
- vatandaşlık farkı alan otel10
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- evlilik9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı16
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
yağmur yağıyordu, bir kuytuya saklanmanın kar etmeyeceğini anlayıp bırakıvermiştim kendimi ıslanmaya.
seviyordum yağmuru.
hafif esen rüzgarla birlikte ürperiyordu vücudum ama önemli değildi, bu duygu güzeldi. iç çamaşırlarım şırk bir şekilde suya bulanana kadar yıkanmıştım.
ilk darbe yanımdan geçen bir arabanın sıçrattığı çamurdan geldi. kıyafetlerim çamura bulanmıştı ama önemsizdi.
çamur yağmurun ve toprağın karışımından oluşuyordu ve ben seviyordum bu ikiliyi.
ilk iş duşa girmek oldu.
temizlenmişti dalgalı uzun saçlarım, su daha duruydu.
önce ağlatıyordu, sonra kokusu geliyordu burnuma midemde kıpırdanmalar başlıyordu.
heyecan veriyordu, yapamadığımı söyleyenlere inat başardığıma inanmaya başlıyordum. çıkan sesin tınısı hızlandırıyordu beynimdeki düşünceleri.
mutluluktu hissettiğim. her şey hazırdı. bir tabak ve çataldı materyalim. acımsı ve yağlı bir tat yayılmıştı ağzıma, bu tat tam anlamıyla iğrençti. fazla tuzluydu ve fazlasıyla baharatlı.
ama ben seviyordum bu ikiliyi diyordum . sigaramın dumanını da seviyordum ama bunun gibi kirletiyordu bedenimi.
mutfakla ilgilenmeyi hiç sevmemiştim zaten.
sohbet ediyorduk, bazen mantığımın ötesindeydi duyduklarım. aslında genelde sıkıcıydı. sorunları vardı insanların (O'nun) ve hepsininki kendince en önemli olanlarıydı.sıkıcı olan kısım burada başlıyordu.
bazen sükunetimi korumalıyım deyip olup bitenleri seyretmek harici bir şey yapmıyordum. bazen boğazımdaki düğümleri bir bir çözüp döküyordum düşünceleri. doğrularıma olan saygım adına. kadehler kırmızıya boyanınca değişiyordu muhabbetin seyri.
şimdi mantığımın ötesindeki kısım boy gösteriyordu.ve şimdi,ben olmak istediğim yerde hep o oluyordum.
bu durum kusmama nedendi.
bir gün yine yağmur yağıyordu.kalabalık yerlerde dolaşmayı sevmezdim ki ben. suç çamurun değildi. yalnızca arabayı süren adam fazla düşüncesizdi.
mutfağa yemek yapmak için girmek bana göre değildi.napabilirim, elimin ayarı bozuktu, tuzu hep fazla kaçırıyordum. sigara yarılanmıştı, nescafemi yapıp hemen çıkmalıydım. bu ikiliyi seviyordum.
sevgili sohbetlerinde kendim olmaktan çıkarılıyordum ve kötüsü çamura buluyorlardı,düşüncelerimi hiçleştiriyorlardı. doğrularımı kör düğümler yapıp maviliğe atıyorlardı. bittiğim an burada başlıyordu, hissizleştiriyorlardı.
mutfakta kahve yapma süresini aştığım zamanlarda kusuyordum.
düşüncesizliği çamur gibiydi,en sevdiğim elbisemi düşüncesizliğine buladı.
düğümledikleri inançlarım şimdi maviliğin derinliğinde yüzüyordu.
benim için derinlerde yüzmek doğru muydu?
seviyordum yağmuru.
hafif esen rüzgarla birlikte ürperiyordu vücudum ama önemli değildi, bu duygu güzeldi. iç çamaşırlarım şırk bir şekilde suya bulanana kadar yıkanmıştım.
ilk darbe yanımdan geçen bir arabanın sıçrattığı çamurdan geldi. kıyafetlerim çamura bulanmıştı ama önemsizdi.
çamur yağmurun ve toprağın karışımından oluşuyordu ve ben seviyordum bu ikiliyi.
ilk iş duşa girmek oldu.
temizlenmişti dalgalı uzun saçlarım, su daha duruydu.
önce ağlatıyordu, sonra kokusu geliyordu burnuma midemde kıpırdanmalar başlıyordu.
heyecan veriyordu, yapamadığımı söyleyenlere inat başardığıma inanmaya başlıyordum. çıkan sesin tınısı hızlandırıyordu beynimdeki düşünceleri.
mutluluktu hissettiğim. her şey hazırdı. bir tabak ve çataldı materyalim. acımsı ve yağlı bir tat yayılmıştı ağzıma, bu tat tam anlamıyla iğrençti. fazla tuzluydu ve fazlasıyla baharatlı.
ama ben seviyordum bu ikiliyi diyordum . sigaramın dumanını da seviyordum ama bunun gibi kirletiyordu bedenimi.
mutfakla ilgilenmeyi hiç sevmemiştim zaten.
sohbet ediyorduk, bazen mantığımın ötesindeydi duyduklarım. aslında genelde sıkıcıydı. sorunları vardı insanların (O'nun) ve hepsininki kendince en önemli olanlarıydı.sıkıcı olan kısım burada başlıyordu.
bazen sükunetimi korumalıyım deyip olup bitenleri seyretmek harici bir şey yapmıyordum. bazen boğazımdaki düğümleri bir bir çözüp döküyordum düşünceleri. doğrularıma olan saygım adına. kadehler kırmızıya boyanınca değişiyordu muhabbetin seyri.
şimdi mantığımın ötesindeki kısım boy gösteriyordu.ve şimdi,ben olmak istediğim yerde hep o oluyordum.
bu durum kusmama nedendi.
bir gün yine yağmur yağıyordu.kalabalık yerlerde dolaşmayı sevmezdim ki ben. suç çamurun değildi. yalnızca arabayı süren adam fazla düşüncesizdi.
mutfağa yemek yapmak için girmek bana göre değildi.napabilirim, elimin ayarı bozuktu, tuzu hep fazla kaçırıyordum. sigara yarılanmıştı, nescafemi yapıp hemen çıkmalıydım. bu ikiliyi seviyordum.
sevgili sohbetlerinde kendim olmaktan çıkarılıyordum ve kötüsü çamura buluyorlardı,düşüncelerimi hiçleştiriyorlardı. doğrularımı kör düğümler yapıp maviliğe atıyorlardı. bittiğim an burada başlıyordu, hissizleştiriyorlardı.
mutfakta kahve yapma süresini aştığım zamanlarda kusuyordum.
düşüncesizliği çamur gibiydi,en sevdiğim elbisemi düşüncesizliğine buladı.
düğümledikleri inançlarım şimdi maviliğin derinliğinde yüzüyordu.
benim için derinlerde yüzmek doğru muydu?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar