bugün

tatil kitabı

seyfi teoman 'ın ilk filmi.
filmin ilk yarım saatini devirirken veysel'in arkadaşıyla karşılaşıp okey oynamak için bir mekana gidişi var. bu sahne kanımca filmin en manidar sahnesi. çünkü diyalogsuz haliyle dahi veysel'in iç dünyasına ışık tutmakta çok başarılı. çocuğuyla ilgilenen kadınla veysel'in kesişmeleri ve kadının eşinin gelmesinden sonra veysel'in yaşadığı hayal kırıklığı hatta veysel'in bakışının keskin ve özlem dolu dili bir anda veysel adına hayal kurdurtmakta o kadar başarılı ki. bir anda insan şu 2005 sonrası sivrilen minimalist bağımsız türk sinemasını tek sahneyle özetliyor, bağrına basıyor, seviyor vs...
övgünün büyüğünü hak eden bu sahne dışında babanın berbat oyunculuğu ve camiye nasip olan, baba için haddinden değerli 100 dolar dikkat çekiyor. maddiyatın ön plana geçirilişini son derece sade ele almakla kalmıyor tatil kitabı iki gencin umutlarını da, geleceğini de kasmadan sorguluyor. ufaklığın kendi halinde dünyası, veysel'in umutsuzluklarıyla sınıfı geçiyor film.
kasaptaki gencin taşradan kopup gitme isteği, taşra hayatının durağanlığı ve sıkışmışlığıyla akıllara nuri bilge ceylan sinemasını çokca getirse de genel olarak hatrı sayılır bir ilk film.
10 üzerinden 7!
edit: film boyunca şu babanın oyunculuğuna takılmadan edemedim. zorla mı oynatıldı acep?