bugün

üç çocuk yapınız ama sevişmeden mümkünse

mesele akp'ye sokmak olduğunda malzeme yaratan tanımlama. afedersiniz ama, sadece olan nüfusu korumak için 2.1 doğum oranı olacak. çünkü çocukları yapan ana baba ölecek, onlardan boşalan nüfusu kalan çocukları dolduracak ve nüfus sabit kalacak. bunu anlamak sanıyorum zor değil. mesele orada duran .1 de zaten: bu .1 fazladan ölecek olanlardan kalan boşluğu doldurmak için. bunun depremi var, kazası var, çatışması, cinayeti, hastalığı; bin türlü hesapta olmayan ekstra ölüm var ve bu dünyadaki zengin fakir her ülke için geçerli.

peki .1 (yani onda bir) diye bir çocuk olur mu; mecburen "en az" her on kadından biri üç çocuk doğuracak, kaçarın yok, hesap ortada. hele senin nüfusun hızla düşüyorsa; ya da ileriye dönük toplumsal hedeflerin varsa bu "mecburi" 2.1 çıtasını 2.3'e 2.9 a veya 3.2'ye de çıkarır millete "4 tane yapın, bacakları boş tutmayın"'da dersin; savaş koşulları...

özetle seversin, sevmezsin, nefret eder ya da taparsın, sonuç olarak rte'nin söylediği "üç çocuk yapın" demek sadece şu an sahip olunan nüfusu korumaya yarar, yani adam haklı. ama rte bu sabit 80 milyon nüfusla ne yapar, ne yapmak niyetindedir onlar başka konular, spekülasyona açık, isteyen coşsun.

bakanın laflarına gelince; eğer bir chp'li den, bir solcudan ya da din dışı herhangi bir ağızdan "hayatta herşey içki ve seks değildir" diye bir yorum gelse yadırganmaz. çünkü yalan söylediklerini herkes anlar, geçer. oysa akp'li bir bakan söylediğinde "şeriat'ın ayak sesleri" olur. adamcağız yaşının getirdiği deneyimle -çünkü gerçekten bu hayatta herşey içki ve seks değildir- ve içerisinde bulunduğu muhafazakar politik anlayışla hareket ediyor, yine de yanına "...mesela bu hayatta yasin var kur'an var namaz var..." diye ekleme de yapmıyorsa biraz anlayışı hak ediyor. bu adamın yapmaya çalıştığı, hepi topu yaşadığı topluma kendi çapında mesaj vermek. işi bu. çünkü o bülent arınç. bunun aynısından, hatta daha beteri new labour'da vardı, fatso john prescott, vatandaş yumruklardı ciddi ciddi; yani türkiye gurur duysun bülent gibi medeni, kibar ve arınç bir hükümet sağ kanat oyuncusu var.

tabi gerçekte tüm bu "sen haklın ben haklıyım" sidik yarışından sonra memleket nereden nereye geldi, sosyal insan anlayışı ve insanlık hudutlarını/ufuklarını genişletmek adına, o da ayrı bir ölçme biçme işlemi.