the last house on the left

öncelikle tanım: karpuz yerken izlenmemesi gereken film. karpuzun çekirdekleri halıdan çok zor çıkıyor.
anladık bu tür filmlerde yapılabilecek her şey yapıldı. wes craven bile şiddeti daha da artırarak izlenmek istiyor artık. sınıfsal çatışmalar, insanın doğasındaki hayvani güdüler, avcının av olması..artık hepimiz klişe manyağı olduk. çok bilmiş arkadaşlar gibi "off çok sıkıldım, filmin yarısında çıktım, sevgilim beni porno filme mi getirdin dedi " geyiğine sarmayacağım. tamam film sıkıcı falan değil. zaman geçirmek için iyi bir film. ama ustalardan rica ediyoruz. biz gerilim filmi izlemek istediğimizde kan banyosu görmekten bıktık. şöyle inceden temposu artan bir gerilim, filmin ortalarında zekamızı gıdıklayan sahneler, beynimizi acaba sorularıyla zorlayacak gizemler, rahatsız edici bir kamera, sürpriz finaller için ne kadar bekleyeceğiz. hayaletlerden, kurt adamlardan , patlayan beyin parçalarından yorulduk. iyi bir hikaye , iyi bir gerilim. galiba sorun burada zaten. hikaye iyi olmayınca kazma olsun, kürek olsun o da olmazsa mikro dalga fırın olsun her şey mübah hale geliyor. hakikaten sinemaya gidilmese de olur ama evde izlerken karpuz yemeyin. söyleyeceğim budur.