bugün
- aç karnına poğaça yemek8
- en dindar özelliğiniz36
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- şampiyonluk için yanak okşatmak23
- jose mourinho25
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması10
- karşı cinse giyim önerileri8
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü18
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü12
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
eski istanbul emniyet müdürlerindendir.bir konuşmasına istinaden:
istanbul'un yürekli ve vatanperver emniyet müdürü sayın Menzir bir şehidin töreninde dayanamadı, gönlünde biriken duyguların tümünü dile getiriverdi. Konuşmasını dinlediğim zaman gönlüm büyük bir haz coşkusuna kapıldı. Çünkü sayın Menzir, coşkusunu bir isyan değil, mukaddes bir dua halinde dile getirmişti. Hepinizin hatırlayacağı şekilde bu sütunlarda üzerine basa basa vurguladığımız iki önemli gerçek.
Laiklik perdesi arkasındaki inançsızların fitnesi ve Atatürk maskesi arkasında komünistlerin iğrençliği bu kez devletin bütün arşivlerine sahip yalan söylemezliği bütün milletin gönlüne sinmiş bir yetkili tarafından açıklanıyordu.
Menzir'in gönlünde billûrlaşan bu gerçekler aslında Allah'ın; bir yetkili ağzından Türk milletine verdiği çok önemli bir mesajdır. Dürüstlüğü ve vatanseverliği sayın Menzir'i öyle bir noktaya getirmiştir ki gerçekleri apaçık görmüş, cesaret ve coşkuyla millete yansıtmıştır. Allah ondan razı olsun.
Rabbim gafletten tıkanmış gönüllere Menzir'in bu duasını idrak ettirsin. Herkes kendine gelsin. Çünkü bu sözler bu milletin geleceği için, bekâsı için üzerinde çok ciddi bir hassasiyetle durulacak sözlerdir. Temennimiz odur ki bütün millet bu hikmetli sözlerin anlamını içine sindirsin.
Dünyanın her yerinde güzel fikirler, hatta inançlar onların arkalarına saklanan şer fitneleriyle zaafa uğrar, hatta yok olur. Sırf inançlar açısından ele alırsak Musevilik, Yahudilerin dünya ihtirasları yüzünden, Hıristiyanlık Roma'nın, Bizans'ın Hıristiyanlık perdesi arkasına saklanarak bu yüce dini zaafa uğratmaları yüzünden perişan olmuştur.
Laik kavramı temelde inanç özgürlüğünü temsil eden hayırlı bir tanım olduğu halde, bunun arkasına saklanan din düşmanları bu masum tanımı iğrenç bir yafta haline getirmişlerdir.Ve inanınız ki laiklik kavramı Türkiye'de yaşayan inanç düşmanları sayesinde yok olmaya mahkum olmuştur. Ne kadar tantana yaparsanız yapın, laikliği yaşatmak, savunmak imkanı bulamazsınız. Aynı sözleri ne çare ki Atatürkçülük konusunda da söyleyeceğiz. Bu milletin evlatları düşmanını perişan eden bir kumandana karşı hiçbir zaman bir vefasızlık göstermemiştir.
Ancak komünistler piyasaya çıkıp en iğrenç planlarını memleketi parçalamaya, daha eski yıllarda Rusya'nın uydusu haline getirmeye yönelik tasarılarını Atatürkçülüğün arkasına saklanarak gündeme getirmeye başlayınca milletin içinde büyük tepkiler doğmaya başlamıştır. Aslında bu tepkiler Mustafa Kemal'in şahsına değil, onu kendilerine göre yorumlayan marksist ve ateistlere karşıdır.
Nerede bir açıkoturum olmuşsa, nerede inanç sahiplerine kalemle saldıran bir yarar çıkmışsa hemen hemen arkasında bir marksistin, bir ateistin fotoğrafı görülmüştür. Hatta o kadar ileri götürülmüştür ki, marksist devrimlerini Atatürk’ün devrimcilik ilkesi ile bağdaştırmışlardır. Ne yazık ki milliyetçilik istikametini hiç kimse Atatürkçülük olarak görmek istememiş, görmek isteyenler de marksistler tarafından susturulmuştur. Böylece milleti bölmek isteyenler hergün yeni bir fitne çıkararak Atatürkçülük ve laiklik maskeleriyle milleti devamlı taciz eder olmuşlardır.
işte Menzir'i isyan ettiren, onun büyük bir yüreklilikle tespit ettiği bu gerçeklerdir.
Memleketi karıştıran, zaman zaman iç harp tezgahları hazırlayan Avrupa'nın dikkatlerini ikide bir Türkiye'de özgürlük olmadığını iddia ederek dışarıdan destek alanların tümünü Menzir dosyalarıyla birlikte tanımaktadır. Rus marksizminin yıkılmasından sonra komünistliği masum bir fanteziye indirgemek isteyen bazı çevreler çok tehlikeli bir oyun oynamaktadırlar. Çünkü Türkiye'deki koşullar marksist fikirlerin ince ince işlenerek gençliğe sokulmasına müsait değildir. Bu tehlikeli oyun her geçen gün bir çığ gibi çoğalan inançlı gençliğin bir anda tahammül hudutlarını aşıverir. Sonu gelmez maceralara sürükleniriz. işte Menzir bu gerçeği de bildiği için çok telaşlıdır. Ve son beyanları ile tarihe karşı nasıl bir sorumluluk taşıdığının bilincini ortaya koymuştur. Türkiye'de sol fikirlerin ve eylemlerin küçülmesi bizim istikbale ait en ciddi sigortamızdır. Ancak bu küçülme solu ümitsizliğin hırçınlığına itebilir. Bu da elbette endişe verici rahatsızlıklar doğurabilir. Bence Menzir'in konuşmasındaki inceliği özellikle genç kuşaklar çok iyi kavramalı, marksizmin ve ateizmin çirkin yüzüne kırmızı kart göstermelidir. Marksistler ve ateistler sustuğu ya da ortadan çekildiği takdirde bu milletin bünyesinde Atatürkçülük ve laiklik ihtilaf konusu olmaktan bir anda çıkar. Millet kendi kararını marksist ve ateistlerin yalanları istikametinde değil de kendi istikametleri şeklinde kullanır.
Son yılların tarihinde bana göre en önemli açıklama istanbul Emniyet Müdürü Sn. Menzir'den gelmiştir. Marksistler ve ateistler gözünüzü dört açın! Ne tehlikeli bir virüs olduğunuz teşhis edilmiştir. Artık millet kendisini sizin telkin ve davranışlarınızdan koruma imkanını mutlaka bulacaktır.
Kimin aklına gelirdi ki oradan oraya hoplayan bu hain çekirge Menzir'in avucunda can versin!..
istanbul'un yürekli ve vatanperver emniyet müdürü sayın Menzir bir şehidin töreninde dayanamadı, gönlünde biriken duyguların tümünü dile getiriverdi. Konuşmasını dinlediğim zaman gönlüm büyük bir haz coşkusuna kapıldı. Çünkü sayın Menzir, coşkusunu bir isyan değil, mukaddes bir dua halinde dile getirmişti. Hepinizin hatırlayacağı şekilde bu sütunlarda üzerine basa basa vurguladığımız iki önemli gerçek.
Laiklik perdesi arkasındaki inançsızların fitnesi ve Atatürk maskesi arkasında komünistlerin iğrençliği bu kez devletin bütün arşivlerine sahip yalan söylemezliği bütün milletin gönlüne sinmiş bir yetkili tarafından açıklanıyordu.
Menzir'in gönlünde billûrlaşan bu gerçekler aslında Allah'ın; bir yetkili ağzından Türk milletine verdiği çok önemli bir mesajdır. Dürüstlüğü ve vatanseverliği sayın Menzir'i öyle bir noktaya getirmiştir ki gerçekleri apaçık görmüş, cesaret ve coşkuyla millete yansıtmıştır. Allah ondan razı olsun.
Rabbim gafletten tıkanmış gönüllere Menzir'in bu duasını idrak ettirsin. Herkes kendine gelsin. Çünkü bu sözler bu milletin geleceği için, bekâsı için üzerinde çok ciddi bir hassasiyetle durulacak sözlerdir. Temennimiz odur ki bütün millet bu hikmetli sözlerin anlamını içine sindirsin.
Dünyanın her yerinde güzel fikirler, hatta inançlar onların arkalarına saklanan şer fitneleriyle zaafa uğrar, hatta yok olur. Sırf inançlar açısından ele alırsak Musevilik, Yahudilerin dünya ihtirasları yüzünden, Hıristiyanlık Roma'nın, Bizans'ın Hıristiyanlık perdesi arkasına saklanarak bu yüce dini zaafa uğratmaları yüzünden perişan olmuştur.
Laik kavramı temelde inanç özgürlüğünü temsil eden hayırlı bir tanım olduğu halde, bunun arkasına saklanan din düşmanları bu masum tanımı iğrenç bir yafta haline getirmişlerdir.Ve inanınız ki laiklik kavramı Türkiye'de yaşayan inanç düşmanları sayesinde yok olmaya mahkum olmuştur. Ne kadar tantana yaparsanız yapın, laikliği yaşatmak, savunmak imkanı bulamazsınız. Aynı sözleri ne çare ki Atatürkçülük konusunda da söyleyeceğiz. Bu milletin evlatları düşmanını perişan eden bir kumandana karşı hiçbir zaman bir vefasızlık göstermemiştir.
Ancak komünistler piyasaya çıkıp en iğrenç planlarını memleketi parçalamaya, daha eski yıllarda Rusya'nın uydusu haline getirmeye yönelik tasarılarını Atatürkçülüğün arkasına saklanarak gündeme getirmeye başlayınca milletin içinde büyük tepkiler doğmaya başlamıştır. Aslında bu tepkiler Mustafa Kemal'in şahsına değil, onu kendilerine göre yorumlayan marksist ve ateistlere karşıdır.
Nerede bir açıkoturum olmuşsa, nerede inanç sahiplerine kalemle saldıran bir yarar çıkmışsa hemen hemen arkasında bir marksistin, bir ateistin fotoğrafı görülmüştür. Hatta o kadar ileri götürülmüştür ki, marksist devrimlerini Atatürk’ün devrimcilik ilkesi ile bağdaştırmışlardır. Ne yazık ki milliyetçilik istikametini hiç kimse Atatürkçülük olarak görmek istememiş, görmek isteyenler de marksistler tarafından susturulmuştur. Böylece milleti bölmek isteyenler hergün yeni bir fitne çıkararak Atatürkçülük ve laiklik maskeleriyle milleti devamlı taciz eder olmuşlardır.
işte Menzir'i isyan ettiren, onun büyük bir yüreklilikle tespit ettiği bu gerçeklerdir.
Memleketi karıştıran, zaman zaman iç harp tezgahları hazırlayan Avrupa'nın dikkatlerini ikide bir Türkiye'de özgürlük olmadığını iddia ederek dışarıdan destek alanların tümünü Menzir dosyalarıyla birlikte tanımaktadır. Rus marksizminin yıkılmasından sonra komünistliği masum bir fanteziye indirgemek isteyen bazı çevreler çok tehlikeli bir oyun oynamaktadırlar. Çünkü Türkiye'deki koşullar marksist fikirlerin ince ince işlenerek gençliğe sokulmasına müsait değildir. Bu tehlikeli oyun her geçen gün bir çığ gibi çoğalan inançlı gençliğin bir anda tahammül hudutlarını aşıverir. Sonu gelmez maceralara sürükleniriz. işte Menzir bu gerçeği de bildiği için çok telaşlıdır. Ve son beyanları ile tarihe karşı nasıl bir sorumluluk taşıdığının bilincini ortaya koymuştur. Türkiye'de sol fikirlerin ve eylemlerin küçülmesi bizim istikbale ait en ciddi sigortamızdır. Ancak bu küçülme solu ümitsizliğin hırçınlığına itebilir. Bu da elbette endişe verici rahatsızlıklar doğurabilir. Bence Menzir'in konuşmasındaki inceliği özellikle genç kuşaklar çok iyi kavramalı, marksizmin ve ateizmin çirkin yüzüne kırmızı kart göstermelidir. Marksistler ve ateistler sustuğu ya da ortadan çekildiği takdirde bu milletin bünyesinde Atatürkçülük ve laiklik ihtilaf konusu olmaktan bir anda çıkar. Millet kendi kararını marksist ve ateistlerin yalanları istikametinde değil de kendi istikametleri şeklinde kullanır.
Son yılların tarihinde bana göre en önemli açıklama istanbul Emniyet Müdürü Sn. Menzir'den gelmiştir. Marksistler ve ateistler gözünüzü dört açın! Ne tehlikeli bir virüs olduğunuz teşhis edilmiştir. Artık millet kendisini sizin telkin ve davranışlarınızdan koruma imkanını mutlaka bulacaktır.
Kimin aklına gelirdi ki oradan oraya hoplayan bu hain çekirge Menzir'in avucunda can versin!..
güncel Önemli Başlıklar