bugün

sıradan bir filmden derin anlamlar çıkarmak

seyircinin yorum hakkıdır. seyirci filmi izlerken yönetmenin, senaristin öngörmediği, hiç düşünmediği yorumlara, anlamlara da ulaşabilir. sanatın bir hoşluğu da budur. sonuçta eser yönetmenindir, senaristindir; ama bir kez genel gösterime girdikten sonra bir bakıma da kamuya mal olur. yanılmıyorsam altın portakal ödüllerinde bir yabancı jüri üyesinin yaptığı hoş yorumla; "filmler düşler gibidir, herkese aittirler."

tabii bütün bunların yanı sıra, kendimi göstereceğim diye, millete hava atacağım diye artistlik yapmanın gereği yoktur. film, tadı çıkarılarak, entelektüel keyfi alınarak izlenmeli; şov yapıp insanlara "uu, ben böyle entel bir adamım" diye hava atıp kendini kasmak için değil...