bugün

evde kedi beslemenin kötü tarafları

Evet var öyle bir hikayem...
Geçen sene, veledimizin adı ''nane''. Burnuşuna sinek konmuş gibi lekesi var, öyle tatlı bir yavrucuk. ciğerleri hasta olduğundan dolayı anneme kabul ettirmek kolay oldu, sevap sonuçta. tedavisi ve ilaç saatleri mükemmel sürmekte ve sonunda küçük nanemiz iyileşti. camdan bakmaya çok merakı vardı, bir gece ailecek sohbete muhabbete dalmışız ve o da cama çıkmış. küt diye bir ses duydum. (4. katta oturuyoruz.) şiddetli bir kedi miyavlaması.
eyvah dedim, bizim yaramaz düştü, yüreğim ağzımda bakamıyorum aşağıya. en sonunda bir baktım ki nanecik düşmüş, sırt üstü sessizce duruyo garibim, ses yok. ağlayan başında ki kediymiş meğer. nasıl ağlamak yarabbim. sanki haber veriyor gelin alın diye.
artık nasıl aşağıya indim, onu nasıl kucakladım bilmiyorum. kucaklamamla birlikte ayıldı. ayılmakla beraber aman allah'ım o nasıl kaka yapmak. üstüm başım b.k olmuştu hem de ishal. gülsem mi ağlasam mı çok kötü durumdayım. neyse ikimizde bir güzel bıcı yaptık, temizlendik.
garibimi yere koyuyorum yürüsün diye. nane'nin kıçı başı titriyo, tutmuyo, ihtiyar gibi yavrum.
hemen veterinere gidildi, çok şükür kırığı çıkığı hiçbir şeyi yoktu. azıcık ağzında vuruk vardı nane efendinin. süren günler içerisinde hep kaka kontrolü yaptım, kan var mı acaba diye.
Çok şükür atlattık, beraber geçirdiğimiz çok güzel günlerimiz oldu. daha bir çok hikayeleri var haydut nane'nin. onlar da arkası yarın. gel gelelim;

hayvan beslemek sorumluluk ister, sorumluluğunu alabileceğimizden emin olmalıyız. hastalığından kurtaralım derken, onu daha kötü bir kader bekliyor olabilirdi.
güncel Önemli Başlıklar