güvenç dağüstün

ankara doğumlu türk opera sanatçısıdır. Hacettepe üniversitesi devlet konservatuarını bitirdikten sonra kazandığı sınav ile ankara devlet opera ve balesi nin en genç sanatçısı oldu. Bulgaristan'ın varna ve avusturya'nın viyana kentlerinde aldığı eğitimlerden sonra izmir devlet opera balesinde ve avusturaya'nın innsbruck kentinde konuk sanatçı olarak eserler seslendirdi.
Avusturya'nın Innsbruck kentinde Georg Schmöhe yönetiminde C. Orff'un, Carmina Burana; adlı eserinde bariton sololarının yanı sıra kontrtenor solosunu da seslendirerek bir ilke imza attı ve büyük beğeni topladı. Viyana'da seslendirdiği, Yunan besteci Perikles Liakakis'in; Çizmeli Kedi operasındaki başrol ile bu eserin dünyada ilk kez seslendirilişinin solistlerinden oldu.
Fazıl say'ın 'nazım hikmet orotoryosu' ve 'metin altıok ağıtı' eserlerini çok etkileyici bir şekilde seslendirmiştir. hem nazım hikmet ve metin altıok un derin ve romantik şiirleri hem de fazıl say ın yüreğe işleyen bestelerinin birleşimi olan bu iki eseri insanın ruhuna işleyecek bir şekilde yorumlamıştır. 'insan, insan ve bir kekre dünya' yorumları yürek sızlatır, isyan ettirir, boğazda düğümlenen notalara dönüşür.
çağdaş yaşamı destekleme derneği** için istanbul da fazıl say ve arkadaşları ile verdikleri konserdeki 'istanbul'u dinliyorum' yorumu da ayrıca güzel ve özeldir.
fransızca, ingilizce, italyanca, almanca bilen yetenekli bariton fazıl say'ın yakın arkadaşı, aydınlık bir insandır.
sorumlu aydın duruşunu en son, soner yalçın, barış terkoğlu ve barış pehlivan'ın tutuklanması üzerine kaleme aldığı bazılarına* ibret olması gereken 'utandık' yazısı ile göstermiştir.

Utandık!

Güvenç Dağüstün:

Soner,

Ayhan,

Barış,

Barış,

Durduk kaldık burda ne acı!

Sıkıldık, bunaldık, utandık, utandık!


Utandık gazetecilerimizin, yazarlarımızın ağızlarına ölmeden tıkılan pamuklardan! O pamuklar köse beyinlerin hayalden sakallarıdır!


Utandık nobelimizden, hiç sesi çıkmayan nobellimizden!


Utandık kanadı kırık sesi kısık bitik bitik serçemizden!


Utandık "evet"inden utanmayan sanatçı aydın; kardeşimizden;!

Utandık cenaze levazımatçısı köşe sahiplerinin şimdi sus pus cenazeleşmişliklerinden!

Formaldehit kokmuş köşelerinden!


Utandık Kapıkule'den ötedekilere uyruk bildirmekten bile!


Şarkımızı söyleyememekten, filmimizi çekememekten, dostumuzu sevememekten utandık!

Önümüzü görememekten, bu sisten utandık!


Utandık "kokmuş karanlığımızdan"! Karartılmışlığımızdan!


Öyle utandık öyle utandık ki

gittiğimiz masmavi koyun, gördüğümüz güzelin, yediğimiz mis kokulu taze fasulyenin, dinlediğimiz şarkının, içtiğimiz içkinin, okuduğumuz kitabın, yazdığımız yazının

keyfi

tadı

tuzu

kalmadı...


birini sevmek bile ayıp geliyor. lüks gibi, ayıp gibi siz oradayken!