bugün

ülkücülük

ülkü: amaç edinilen, ulaşılmak istenilen, şeydir.

her insan kendi ülküsünün peşinden koşar. ancak ülkücülük birilerinin veya herhangi bir partinin tekelinde değildir.

türkiye'de; "ülkücüyüm" diyen kişilerin birçoğu "ülkü" kelimesinin anlamını bile bilmemektedir. onlar için ülkücülük; ülkü ocağında çevre yapmak, hoşlanıdığı kıza yazan diğer elemanı o gruptan çevresiyle bir güzel dövmektir. onlar için ülkücülük; siyah uzun bir patlo alıp efevari şekilde volta atmaktır... onlar için ülkücülük; çevresine sert bakışlar atmaktır. onlar için ülkücülük; etrafında "delikanlı" namının yürümesidir. peki bu onlar için ülkücülük diye tabir ettiğimiz kesim gerçekten ülkücü mü? kesinlikle değil... şu yüzden kesinlikle değil... bu kişiler türkçülük adı altında birleştiklerini iddia ediyorlar, ancak bunların pek çoğu bu hedefin dışında işler yapıyor... yani ülkülerinin peşinden koşmuyorlar... "ülkümüz" dedikleri çizginin dışında farklı ülküler ediniyorlar... yoksa o çizgide devam etseler doğrusuyla yanlışıyla saygı duyarım, katılmam ama saygı duyarım... o onların doğrusudur...

hoş onlar bilmiyor da, onları eleştirenler biliyorlar mı? orası da bir muamma... ülkücülük dendiğinde; faşist bunlar... ülkü ocakları... ülkücü gençlik... milliyetçi hareket partisi... akla geliyor... oysa ki; işin aslı hiç de öyle değil... hepimiz kendi ülkümüzün peşinden koşmuyor muyuz? hepimizin bir ülküsü yok mu? boşu boşuna mı yaşıyoruz? bu ülkede deniz gezmiş'in ülküsü yok muydu? onun ülküsü tam bağımsız bir türkiye idi, ulu önderimizin ülküsü yok muydu? o ülküsünün peşinden koşup, bu halktan, bir millet yaratmadı mı?

velhasıl; ülkücülük kimsenin tekelinde değildir... amma sağda, amma solda, amma ortada... her kişinin bir ülküsü vardır... ülkücü olmayan insan, amaçsız insandır...