bugün
- galatasaray12
- türk kızları neden gülümsemiyor9
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl19
- rusların en iyi olduğu şeyler24
- icardi190536
- sokak hayvanları uyutulacak20
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki12
- ankarayı öven tip14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi19
- bugün üike olarak resmi yastayız8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı15
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos12
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- anın görüntüsü11
- karınız olsa döver misiniz9
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı102
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- karıya kıza doymuş erkek8
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
--spoiler--
Amerika Birleşik Devletleri 8.8 trilyon$ GSMH’si (1999) ve 278 milyon nüfusu(1999 yılı itibariyle) ile modern dünyanın en önde gelen ekonomilerinden biridir. Federal bir yönetim sisteminin benimsendiği bu ülkede federal devlet, eyaletler ve yerel yönetimlerden oluşan bir idari yapı kademelenmesi bulunmaktadır. Ülkede 52 eyalet bulunmakta ve nüfusun %77’si (1999) kentsel alanlarda yaşamaktadır.
Her ülke ekonomisinin finansman ihtiyacının karşılanmasında olduğu gibi, ABD ekonomisinde de en sağlam kamu geliri olan vergiye karşı büyük bir ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyaç paralelinde 1980’li yıllarda yaşanan gelişmelerde vergiye dayalı politikaların önemli bir rolü olmuştur. Özellikle Reagan döneminde popülarite kazanan arz yönlü iktisat anlayışının vergisel indirimleri öngörmesi, vergi politikasına olan ilgiyi de artırmıştır. 1975-1976 yıllarında başlayan vergi istisna ve indirimlerini kısıtlayan, vergi oranlarını düşüren reform çalışmaları bir çok ülke tarafından model olarak alınmıştır. 1981 yılında Reagan yönetimi tarafından vergi oranları düşürülmüş (en yüksek vergi oranı yüzde 50’ye indirildi) enflasyonun daha yüksek bir vergi yüküne neden olmaması için endeksleme uygulaması getirilmiş ve önemli yatırım teşvikleri sağlanmıştır1.
Vergi politikaları bu şekilde yönlendirilirken, ABD vergi sisteminde yapılan düzenlemeler bu ülkenin vergi sisteminin yakından izlenmesi gereğini de ortaya çıkarmıştır. Vergi politkası ve vergiye ilişkin düzenlemelerle sürekli sorunlar yaşayan ülkemize örnek olması açısından burada ABD vergi sistemini ele alıyoruz.
Amerikan vergi sistemi ilginç bir tarihe sahiptir. Mevcut sistem farklı ülke vergi sistemlerinin bileşiminden oluşmuştur. Sistemi oluşturan vergilerden Gelir vergisi ingiltere’den, Veraset vergisi Fransa’dan, Satış vergisi Almanya ve ispanya’dan ve Emlak vergisi de Çin ve Ortaçağ Avrupası’ndan alınmıştır1. Federal gelir vergisinin ilk kez 1863 yılında tahsil edildiği ülkede, bazı eyaletler 1850’den önce de kişisel gelir vergisi tahsil etmişlerdir*.
Kongre, 1861-1865 yılları arasında yaşanan iç savaşın maliyetini karşılamak amacıyla 1861 ve 1862 yıllarında kişisel gelir vergisi kanunlarını kabul etmiştir. 1881 yılında Amerikan yüksek mahkemesi anayasada sivil savaş kanunlarını kabul ettiğini açıklarken, gelir vergisi kanununun anayasaya aykırı olduğunu ilan etmiştir.
Birleşik Devletlerdeki ekonomik birlik, her bir eyalete tam yetki ile kendi vergi sistemini kurma olanağını vermektedir2. 1890’lı yıllar süresince birkaç eyalet, gelir vergisine yeni bir yaklaşım getirmiştir. Wisconsin eyaleti, 1911’de kişisel gelir vergisi kanununu kabul etmiş ve uygulamaya koymuştur. Bu verginin başarısı, diğer eyaletlerde benzer kanunların kabul edilmesine öncülük etmiştir.
1909’da kongre kurumlar vergisi kanununu kabul etmiş ve yüksek mahkeme de bu kanunu onaylamıştır. 1913 sonrasında gelir vergisi kanunları birçok kez değişikliğe uğrarken, gelir vergisi oranları da yükseltilmiştir. 1943 yılında stopaj yoluyla vergileme başlatılmış, 1944’te sadeleştirilmiş vergi beyannameleri ve standart indirimler kullanılmış, 1948 yılında körler, yaşlılar için vergi muafiyetleri getirilmiş ve evliler için ortak beyannamelere izin verilmiştir.
Gelir vergisi kanunlarında en büyük revizyon 1969 ve sonrasında yapılmıştır. Bu vergi reformuyla, şirketlerin ve servet sahibi bireylerin yasal boşluklardan yararlanarak vergi ödemekten kaçınmalarını sağlayan hükümler kaldırılmıştır.
Gelir vergisi mevzuatında yapılan bir diğer önemli değişiklik 1986 tarihlidir. Anılan yılda, vergi tarifesindeki dilim sayısı ve oranlar sert bir şekilde düşürülmüş, muafiyet, indirim ve istisnaların sınırlanması yoluyla vergi tabanı da önemli ölçüde genişletilmiştir. Bu reform hareketi ile %11’den %50’ye kadar sıralanan 14 ayrı vergi oranının yerini, %15 ve %28’den oluşan iki temel oran almıştır. Kongre 1990 yılında üçüncü gelir vergisi oranını %31 olarak belirlemiş ve 1993 yılında gelir vergisi tarifesine %36 ve %39,6’dan oluşan oranlar eklenmiştir.
--spoiler--
Tamamen alıntıdır. Tezim için çalıştığım belgelerden birinin özetidir.
Amerika Birleşik Devletleri 8.8 trilyon$ GSMH’si (1999) ve 278 milyon nüfusu(1999 yılı itibariyle) ile modern dünyanın en önde gelen ekonomilerinden biridir. Federal bir yönetim sisteminin benimsendiği bu ülkede federal devlet, eyaletler ve yerel yönetimlerden oluşan bir idari yapı kademelenmesi bulunmaktadır. Ülkede 52 eyalet bulunmakta ve nüfusun %77’si (1999) kentsel alanlarda yaşamaktadır.
Her ülke ekonomisinin finansman ihtiyacının karşılanmasında olduğu gibi, ABD ekonomisinde de en sağlam kamu geliri olan vergiye karşı büyük bir ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyaç paralelinde 1980’li yıllarda yaşanan gelişmelerde vergiye dayalı politikaların önemli bir rolü olmuştur. Özellikle Reagan döneminde popülarite kazanan arz yönlü iktisat anlayışının vergisel indirimleri öngörmesi, vergi politikasına olan ilgiyi de artırmıştır. 1975-1976 yıllarında başlayan vergi istisna ve indirimlerini kısıtlayan, vergi oranlarını düşüren reform çalışmaları bir çok ülke tarafından model olarak alınmıştır. 1981 yılında Reagan yönetimi tarafından vergi oranları düşürülmüş (en yüksek vergi oranı yüzde 50’ye indirildi) enflasyonun daha yüksek bir vergi yüküne neden olmaması için endeksleme uygulaması getirilmiş ve önemli yatırım teşvikleri sağlanmıştır1.
Vergi politikaları bu şekilde yönlendirilirken, ABD vergi sisteminde yapılan düzenlemeler bu ülkenin vergi sisteminin yakından izlenmesi gereğini de ortaya çıkarmıştır. Vergi politkası ve vergiye ilişkin düzenlemelerle sürekli sorunlar yaşayan ülkemize örnek olması açısından burada ABD vergi sistemini ele alıyoruz.
Amerikan vergi sistemi ilginç bir tarihe sahiptir. Mevcut sistem farklı ülke vergi sistemlerinin bileşiminden oluşmuştur. Sistemi oluşturan vergilerden Gelir vergisi ingiltere’den, Veraset vergisi Fransa’dan, Satış vergisi Almanya ve ispanya’dan ve Emlak vergisi de Çin ve Ortaçağ Avrupası’ndan alınmıştır1. Federal gelir vergisinin ilk kez 1863 yılında tahsil edildiği ülkede, bazı eyaletler 1850’den önce de kişisel gelir vergisi tahsil etmişlerdir*.
Kongre, 1861-1865 yılları arasında yaşanan iç savaşın maliyetini karşılamak amacıyla 1861 ve 1862 yıllarında kişisel gelir vergisi kanunlarını kabul etmiştir. 1881 yılında Amerikan yüksek mahkemesi anayasada sivil savaş kanunlarını kabul ettiğini açıklarken, gelir vergisi kanununun anayasaya aykırı olduğunu ilan etmiştir.
Birleşik Devletlerdeki ekonomik birlik, her bir eyalete tam yetki ile kendi vergi sistemini kurma olanağını vermektedir2. 1890’lı yıllar süresince birkaç eyalet, gelir vergisine yeni bir yaklaşım getirmiştir. Wisconsin eyaleti, 1911’de kişisel gelir vergisi kanununu kabul etmiş ve uygulamaya koymuştur. Bu verginin başarısı, diğer eyaletlerde benzer kanunların kabul edilmesine öncülük etmiştir.
1909’da kongre kurumlar vergisi kanununu kabul etmiş ve yüksek mahkeme de bu kanunu onaylamıştır. 1913 sonrasında gelir vergisi kanunları birçok kez değişikliğe uğrarken, gelir vergisi oranları da yükseltilmiştir. 1943 yılında stopaj yoluyla vergileme başlatılmış, 1944’te sadeleştirilmiş vergi beyannameleri ve standart indirimler kullanılmış, 1948 yılında körler, yaşlılar için vergi muafiyetleri getirilmiş ve evliler için ortak beyannamelere izin verilmiştir.
Gelir vergisi kanunlarında en büyük revizyon 1969 ve sonrasında yapılmıştır. Bu vergi reformuyla, şirketlerin ve servet sahibi bireylerin yasal boşluklardan yararlanarak vergi ödemekten kaçınmalarını sağlayan hükümler kaldırılmıştır.
Gelir vergisi mevzuatında yapılan bir diğer önemli değişiklik 1986 tarihlidir. Anılan yılda, vergi tarifesindeki dilim sayısı ve oranlar sert bir şekilde düşürülmüş, muafiyet, indirim ve istisnaların sınırlanması yoluyla vergi tabanı da önemli ölçüde genişletilmiştir. Bu reform hareketi ile %11’den %50’ye kadar sıralanan 14 ayrı vergi oranının yerini, %15 ve %28’den oluşan iki temel oran almıştır. Kongre 1990 yılında üçüncü gelir vergisi oranını %31 olarak belirlemiş ve 1993 yılında gelir vergisi tarifesine %36 ve %39,6’dan oluşan oranlar eklenmiştir.
--spoiler--
Tamamen alıntıdır. Tezim için çalıştığım belgelerden birinin özetidir.
güncel Önemli Başlıklar