bugün

atatürk ü babasından çok seven yazar

bahar gelmiş..
ağaçlar çiçek açmış..
çimenler üzerinde seni kovalayan bir baban ile uzaktan gülücükler ile seyreden annen var. piknik yapıyorsunuz ve böylesi güzel bir günde evinin direği, gözünün bebeği baban yanında..
baba deyince içinde bir güven hissi dolar.
çocukken "seni babama derim" lafı bunun kanıtıdır adeta..

hasta olduğunda kucağında hastane hastane dolaştırdığını göz önüne getir bir, yağmurlu havada, alnından damlalar yuvarlanırken, paçalarının ıslanmasına bakmadan seni yetiştirmeye çalıştı..
üniversiteye giderken cebinden çıkardığı, senin için kenara ayırdığı harçlığını çıkarıp sana verdi ve:
"evladım dikkatli harcama yap.." dedi..

askere gideceksin, yanında olacak..
düğünde oradan oraya koşturacak..
çoluk çocuğa karışacaksın, torunlarını, gelinini ve yetiştirdiği aslanlar gibi oğlunu görmek için yollarını gözleyecek..
ilerki yaşamında beklediği sadece bir vefa olacak..
sen onu pişman etsen de o senin için yaptıkları için hiç bir zaman pişman olmayacak.
bu mert, mangal yürekli, yufka kalpli insan sizin babanızdır.

böyle bir insan ile, sadece kendisine anaokulundan üniversiteye kadar, bu ve bunun prototipleri, değişik formları tekrarlanan:
"-atatürk yurdumuzu düşmanlardan kurtardı.."

sözünü gözünde fazlaca büyütmüş ve yurdunu babası gibiler ile el ele vererek düşmanlardan kurtarmış bir insanı daha fazla seven insandır..
aslına bakarsak sevmeyenler dışında hepimiz atatürk'ü seviyoruz..
ama o kadar da değil..

canım babacığım benim..
dur arayayım şu adamı.