CHP'nin halktan ne kadar uzak, kamu vicdanından ne kadar bihaber olduğunun kanıtlarından biridir Aylin nazlıaka'nın idam hakkındaki açıklamaları. idam gelir veya gelmez ayrı mesele ama kamu vicdanı tecavüzcülerin, çocuk katillerinin idam edilmesini talep etmektedir. aylin hanım ve partisi toplumun taleplerine kulaklarını tıkayarak, toplumun beklentilerinin tam tersine açıklama yapmış, adeta çocukların yaşamına son veren iblislerin yaşam haklarını savunmuş ve katledilen çocukların yaşam haklarını hiçe saymıştır. ceza sisteminin sorgulanması, revize edilmesi kabul edilebilir ama kamu vicdanının taleplerini görmezden gelip hümanizm gösterisi yapmak asla kabul edilemez.

Bu da açıklaması;
"Yaşama hakkı bireylerin en temel hakkıdır. Bireylerin en temel hakkının engellemesine her koşulda karşıyız, idam cezalarına her koşulda karşıyız. Bu kadar çocuk, kadın cinayetleri oluyorsa, bununla ilgili olarak yasal düzenlemelerin yapılması, gerekli denetlemelerin yapılması, devleti yöneten zihniyetlerin doğru mesajlar vermesi gerekmektedir. Yasalar ve devletin denetimi yeterli olmamaktadır."

tanım: CHP ankara milletvekili.

Turan hayaliyle yanıp tutuşan ve bu uğurda şehit olan ve turan duruşu takdire değer romantik komutan, devlet adamı. lakin, sultan Abdülhamid Han'ı deviren ittihatçı kanatta yer alması nedeniyle Turancılık ideali bile kendisini kurtarmaya yetmez.

kendisi, Mondros Ateşkesinden sonra 1 Kasım 1918 Cumartesi gecesi bir Alman denizaltısı ile ülkeyi terk ederken, yâveri Cemal Paşa'ya, "Paşam, bütün eylemlerimin hesabını vermeye hazırım. Turan yapacaktık, viran olduk. Bizim en büyük günahımız, hatamız Sultan Abdülhamid Han'ı anlayamamaktır. Yazık paşam, çok yazık! Siyonistlerin oyununa âlet olduk ve onların hıyanetine uğradık" diyerek adeta günah çıkarmıştır.

chp'nin sabık genel başkanı.

sayın baykal, uzun bir süredir devam eden zemin yoklamaları neticesinde twitter hesabı üzerinden cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı. deniz Baykal, cemaate şirin görünmek için hem kendisine kurulan kaset komplosunun hem de ses dinlemelerinin ve yolsuzluk komplolarının arkasında cemaatin olmadığını bildiren onlarca beyanatta bulunarak cemaati aklamaya çalıştı. ayrıca, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli cemaat okullarını, dersanelerini ziyaret ederek, bu okulların kapatılmamasına yönelik açıklamalarda bulunarak cemaate destek verdi. deniz Baykal'ın bu çalışmaları netice vermiş olacak ki 16 nisan tarihinde resmi twitter hesabından "Ağustos ayında yapılacak olan, Cumhurbaşkanlığı seçimine bende adayım. Saygıdeğer kamuoyuna duyurulur" diyerek adaylığını açıkladı.

http://galeri.uludagsozluk.com/g/deniz-baykal/

deniz Baykal'da, cemaatin trenine vagon olan kılıçdaroğlu gibi tepetaklak olacaktır. temennim, 90 küsur yıllık chp geleneğini ayaklar altına alan deniz Baykal ve kılıçdaroğlu'nun siyaset sahnesinden derhal çekilmeleridir.

siyasi, sosyal görüşü ve makamı, konumu ne olursa tasvip edilemeyecek saldırı. üstelik benzer saldırıları tasarlayanlar için caydırıcı olması açısından Orhan övet isimli şahsa ibretlik bir ceza verilmeli.

17 ağustos 2013'de Bekir Bozdağ'a Hacı Bektaş-ı Veli törenlerinde saldırı yapıldı. Bekir Bozdağ'a yapılan saldırının hemen ardından törenlerde bulunan CHP'li umut oran araya girmiş, saldırgan Hüseyin Satı'nın darp edilmemesi için kendisini siper etmiş "polis tekmeleyince müdahale ettik, bunu kelepçeleyip götürmenize gerek yok, kimliğini alın, biz alıp götürelim karakola dedik. koluna girdik aldık götürdük, emniyete teslim ettik" açıklaması yaptı. kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıda ise saldıran şahsı linç etmek için bütün chp vekilleri birlik olmuş fakat araya giren meclis polisleri sayesinde linç edilmek üzereyken kurtarılmıştır. sonrası malumunuz.
12 Nisan 2010'da Samsun'da günahım kadar sevmediğim dtp'li ahmet Türk'e saldırı düzenledi ve Ahmet Türk'ün burnu kırıldı. esefle, şiddetle kınamalar, türk-kürt kardeşliği vurguları vs.vs. bir sürü samimiyetsiz zırvalar sıralandı. olay unutuldu gitti. saldırıyı gerçekleştiren ismail çelik ise 2011 milletvekili genel seçimlerinde birileri tarafından bağımsız milletvekili adayı yapılarak (seçilemedi) ödüllendirildi. belki hüseyin Satı'da ödülünü almıştır. belki orhan övet'de yıllar sonra yine karşımıza çıkabilir. kimbilir.

http://galeri.uludagsozlu...-yumruklu-saldırı-615868/

fotoğraftaki 3 olay arasındaki 7 farkı bulmak istesek bulamayız. çünkü o fotoğrafta zihniyet farkı var. bu yüzdendir ki ne akp'nin ne chp'nin ne de diğer partilerin açıklamaları kesinlikle samimiyet taşımamaktadır. ortak bir duruş sergilenmediği sürece ve düşmanınım düşmanı dostumdur zihniyeti sona ermediği sürece bu saldırılar bitmeyecek, belki de bir insanın hayatına mal olacak.

yüksek egolu, yalçın küçük gibi bağıra çağıra konuşan, bilge devrimci edaları takınıp, halka tepeden bakarak siyasi yorumlar yapan insan. bir tv programında, milli iradenin tecellisi olan seçimlerde, hür iradesini akp lehine kullanan halk için aşağıdaki cümleleri söylemiştir.

"Şimdi de bu insanlardan, böcekvari insanlardan aldığınız oylarla övünüyorsunuz. Bunlardan herkes oy alır. Bunlara şeker veren de oy alır, yarım dilim ekmek veren de oy alır, bunlara merhaba diyen de oy alır. Bunlardan herkes oy alır. birkaç tane sanatçıdan, yazardan, ciddi siyasetçiden, zeki insanlardan, bayrağına sahip, ülkesine sahip, amerika'ya karşı diklenen insanlardan oy alamazsınız. Böceklerden alırsınız. Bunlara atarsınız kömürü, atarsınız bilmem neyi oy alırsın. Bunlar bakteri.
Onur ve şeref kazınmış ve çıkartılmıştır bu topraklardan. Utancım budur. 500 tane milletvekili iki de bir çıkıp biz çoğunluğuz, halk bizi seçti... lan seçerse seçsin işte şu mescit dolusu insan, tavuk. Onur yok, şeref yok."

seçim sonuçlarını değerlendirme toplantısındaki söylemlerine bakınca hala seçim propagandası yapar gibi bir havası vardı. yenilgiyi kabullenip hesap vermek yerine, toplantının büyük bölümünü başbakanın balkon konuşması üzerinden sürdürüp, aklı sıra demokrasi dersi verip kendisini aklamaya çalışan aciz, acınası sınıf başkanı. sindire sindire, ağır ağır, kararlılıkla oylarımızı yükseltiyoruz diyerek (ancak) 2073 dolaylarında iktidar olacakları hayalleri kurduğunu ima etmiştir. bir de hakkındaki istifa söylentilerini iktidarın çıkardığını, kesinlikle istifa etmeyeceğini utanmadan, pişkin pişkin açıkladı. birileri çıkıp şu adama seçimi kaybettiğini, başarısız olduğunu ve derhal istifa etmesi gerektiğini anlatsın.

ankara'da MHP kökenli mansur yavaş, istanbul'da mustafa Sarıgül, Hatay'da akp kökenli lütfü Savaş'ın etrafında toplandı her iki parti. seçim kampanyalarını biraz takip edenler istanbul'da mustafa Sarıgül'ün, Ankara'da ise mansur Yavaş'ın parlatıldığını görür. MHP istanbul adayırasim Acar'ın, ankara adayı Mevlüt Karakaya'ın ismini cismini duyan gören var mı? izmir'de de durum farklı değildir. biçbir iddiası olmayan MHP aba altından aziz Kocaoğlu'nu desteklemektedir. mesela adana, osmaniye, samsun gibi illerde de chp'nin hiç şansı yoktur. bu illerde de chp, MHP'yi desteklemektedir. kısaca chp ve MHP gizlice ittifak yapmış, iddialı olmadıkları bölgelerde birbirlerinin trenine vagon olmayı tercih etmişlerdir.

ayrıca kutsal ittifak'ın alenen ilan edildiği görüntüler chp'nin manisa kırkağaçta yaptığı mitingde yaşanmış. chp Kırkağaç ilçe teşkilatı ve belediye başkan adayı, chp'nin mitingine katılıp kılıçdaroğlu'na çiçek vermişler. ittifaka kılıf olsun diye de Türk örf ve adetlerini gerekçe gösterip kentimize gelen parti genel başkanlarına çiçek vereceğiz demişler.

aydın Doğan'ın damadı, pegasus havayollarının yönetim kurulu başkanı. fethullah Gülen'in iş paylaştırdığı işadamları arasında yer aldığı iddia edilen işadamı. pegasus'un için verdiği "geleceğimiz için fazla ışıkları söndürelim" temalı billboard reklamlarında hükümet karşıtı duruşunu belli etmiş. bu reklamın seçimlerden sonra ali Sabancı'nın başını çok ağrıtacağa, pegasus adına çok toz kaldıracağa benziyor.

http://galeri.uludagsozluk.com/g/ali-sabancı/

gerek yersiz reklamları, gerekse sürekli bağlantının kopması ve bir türlü bağlanamaması nedeniyle kesinlikle tavsiye etmediğim program. reklamsız kullanmak için aylık 4,99 $ ödemeniz gerekiyor. reklam ve bağlantı sorunu olmasa harika program. twitter'a, youtube'a para ödemeden, dns vb. ayarlar yapmadan sorunsuz girmek isteyenlere opera mini android browser'ı önerebilirim.

UEFA, UEFA tahkim kurulu ve cas'ın şikeden hem kulübü hem de aziz Yıldırım'ı mahkum etmesine rağmen hala temizim diyen Fenerbahçe kulübü başkanı. Yargıtay da cezasını onadıktan sonra iki seçenek vardı aziz Yıldırım'ın önünde. ya dini ya da milli değerlere sarılıp taraftar bulacaktı. gezi parkından bu yana Atatürkçülük yine prim yaptığı için o da Atatürkçülüğü seçti. üstüne de 17 aralık'da patlak veren hükümet-cemaat kavgası neticesinde öym'lerin kaldırılması da aziz başkanın ekmeğine yağ sürdü. önce mahkeme kararlarını tanımıyorum naraları attı, sonra adalet yürüyüşleri yaptı. son manevrası da Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün arkasına sığınmak oldu. aklı sıra Atatürk üzerinden taraftar toplayıp kendini aklamaya çalışıyor. kısaca; bu yangını üfleyerek söndürmeye çalışıyor. utanmazlığın bu kadarına da pes.

ayrıca, bu adamın peşine takılan Fenerbahçe taraftarını da anlamak mümkün değil. aziz Yıldırım'ın yaptığı şikeler nedeniyle fenerbahçe 2 yıl Avrupa kupalarına gidemiyor, milyonlarca Euro maddi zarara uğruyor, 10 şampiyonluktan daha değerli olan itibarınız zedeleniyor, yüzünüz yere düşüyor... yani hem kulüp hem de taraftar olarak her anlamda çatır çatır ceza çekiyorsunuz ama hala aziz Yıldırım'ı kurtarmanın peşine düşüyorsunuz. tuhaf.

"AKP'liler Harun gibi geldiler ama yoldan çıkıp Karun gibi oldular. Biz firavunlaşmayacağız, karunlaşmayacağız, belamlaşmayacağız" sözlerinin eski sahibi, büyük hayal kırıklığı. firavun olmakla itham ettiği başbakanın elinden akp rozetini taktığı günden bugüne Piramit'in merdivenlerini hızla çıkan akp genel başkan yardımcısı. bazı çevrelerin tayyip Bey'den sonraki başbakan adayıdır.

şişli ilçesi mevcut belediye başkanı, chp'nin istanbul büyükşehir belediye başkan adayı.

Sarıgül'ün siyasi hırsları, yolsuzluk iddiaları, siyaset sahnesindeki koreografi başarılarından bahsetmeyeceğim.

berkin elvan ve burakcan karamanoğlu'un ölümlerine gösterdiği tavır nedeniyle sınıfta kalmıştır. mitinglerde, tv'lerde tribünlere oynayıp halkın tamamını kucaklayacağım nutukları atarken, berkin elvan için seçim programını iptal etmiş, cenazesine katılmıştır. diğer taraftan burakcan için yalnızca taziye bildirmekle yetinmiştir. bu tutumuyla sarıgül, siyasi kazancını rant getirecek odaklar üzerinden yaptığını göstermiştir. lakin halk bunları görüyor.

burakcan Karamanoğlu da tıpkı Abdullah cömert, ali ismail korkmaz, berkin elvan gibi sıradan bir gençti gezi olaylarına kadar. burakcan Karamanoğlu, hükümetin ve antidemokratik grupların karşılık kışkırtmaları neticesinde kutuplaştırılan gençlerden sadece biridir. Burak'ın katillerini tespit etmek için görgü tanıklarına, mobese görüntülerine ihtiyaç yok. Burak'ın katilleri, gençleri türk-kürt, sağ-sol, sünni-alevi, dindar-laik, inançlı-ateist gibi kutuplara ayrıştıran siyasiler ve antidemokratik gruplardır. Burak'ı vuran genç en ez onun kadar ve diğer gençler kadar suçsuzdur. katiller bu gençleri sokaklara döken, çatıştıran akp, chp, cemaat, mhp, pkk, bdp, dtk, tkp ve antidemokratik terör gruplarıdır.

burakcan'ın öldürülmesi berkin elvan için sokağa dökülenlerin ne kadar samimiyetsiz, ne kadar taraflı olduğunu bir kez daha göstermiştir. berkin için sahte hümanizm çığlıkları atıp sokakları savaş alanına çeviren halk görünümlü terörist gruplar burakcan'ın ölümüne itibar etmemişlerdir. bu tutum bile o teröristlerin ne denli hümanist olduklarının göstergesidir.

mekanın cennet olsun burak.

oğlunun ölümünü kazanca çevirme çabasında olan ve ölümlerden beslenen siyasi parti ve antidemokratik terör gruplarının ekmeğine yağ süren adam. oğlunun yasını tutmak yerine televizyonları dolaşıp, tıpkı parti üyesi gibi sağa-sola ayarlar, siyasi mesajlar vermeye başlamıştır. berkin'in gömüldüğü günün birkaç saat sonrası aykırı sorular programına çıkarak bütün samimiyetini ilk günde kaybeden medyanın yeni fenomeni.

burakcan karamanoğlu'nun şehit edilmesini dhkp-c terör örgütü üstlenmesine rağmen, kılıçdaroğlu Kastamonu mitinginde "Kasımpaşa'da gencecik çocuğumuz öldürüldü ama öldürülmeden önce bütün elektrikler söndürülüyor kimin ateş ettiği belli değil" şeklinde bir açıklama yapmış. ardından da provokasyonlara, oyunlara gelmeyin demiş. bu çelişkili açıklama bile kılıçdaroğlu'nun ne kadar samimiyetsiz, dengesiz, yalancı, tutarsız biri olduğunu gösteriyor.

dhkp-c'nin açıklaması;

"AKP'li faşistler silahlanarak devrimcilere saldırdı. Cepheliler ise bu saldırı karşısında silahlanarak karşılık verdi. Sivil faşistlerden birisi öldü, ikisi yaralandı"

kılıçdaroğlu'na duyurulur.

paralı eğitime karşıyız, eğitim ücretsiz olmalı vb. sosyal devlet nutukları atan chp solcu kimliğini kaybederek cemaatin yeni oyuncağı haline geldi. %3 oy uğruna Atatürk devrimlerine ihanet ederek ruhunu cemaate satmıştır. chp, bir zamanlar cemaatin dershaneleri için "militan yetiştiriyorlar" diye yaygara koparıyordu. aynı chp, sözde "Milli Eğitim Bakanlığında toplam 40 bin yöneticinin görevine bu kanunla son verilmektedir" iddiasının/gerekçesinin arkasına sığınarak fethullah gülen cemaatinin değirmenine alenen su taşımaktadır.

ayrıca chp, halkı sömüren dershanelerin kapatılmasına karşı tavır alarak, unvanında ki "halk" ifadesiyle çelişmektedir. Bu tutum chp'nin, sosyal devlet anlayışı olmadığını, %80'i dar gelirli halkın dershanelere para dökmesini umursamadığını, halkı dershanelerin kucağına attığını ve chp'nin zengin elitistlerin partisi olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

alın size 4 büyük olarak adlandırılan dershanelerin 2013-2014 sömürü fiyatları,

FEM : 3000-5000 TL arası,
Final : 4000-6000 TL arası,
Kültür : 3000-5000 TL arası,
Sınav : 3500-7000 TL arası,
diğer sıradan dershanelerin fiyatları ise 2000-4000 TL arasıdır.

yorum sizin.

j.uzm.çvş. musa Somay'ın şehit edilmesini nasıl gördülerse, berkin elvan'ı da aynı şekilde görmüşlerdir. hükümet yanlısı basın uzak gözlüklerini takarak, karşıt basın ise yakın gözlüklerini takarak görmüştür. işin acı tarafı; musa Somay'ın şehit olması ile berkin Elvan'ın ölmesini kıyaslayınca, Berkin'in siyasi rantı yanında, siyasi rantı yok denecek kadar az olan musa somay hiç itibar görmemiştir.

ali ismail korkmaz ve berkin Elvan'ın ölümünden oy devşirme kampanyaları başlamıştır. siyasi geleceğini ölülere endeksleyen, ölümlerden rant elde etmek isteyen siyasetçilerin geldiği ahlaksızca, edepsizce, şerefsizce noktayı göstermektedir. bu ifade politikacıların gerçek niyetlerinin, iç seslerinin dışa vurumudur.

ali ismail korkmaz, berkin elvan kadar itibar görmeyen, onlardan daha masum, 17 yaşında acımasızca yakılan çocuk.

Biz samimi duygularımızı Serap öldükten sonra Serap'ın külleriyle birlikte rüzgâra verdik. serap, yakılan geleceğinin acısıyla mücadele ederken hastanede, ali ismail'e, berkin Elvan'a dökülen sahte gözyaşlarından daha sahteydi, daha samimiyetsizdi serap için dökülen gözyaşları. Serap'ın acısını vicdanlarımızda hissedene kadar ali ismail için, Berkin için dökülen gözyaşları maskaralıktan öteye gidemez.

son bir hafta içinde gerçekleşen 2 olayı kıyaslarsak daha kolay sonuca ulaşabiliriz.

1. j.uzm.çvş. musa somay
2. berkin elvan

her iki olaya da halkın, basının, siyasi partilerin verdiği tepkilere baktığımızda, berkin elvan için eylemler yapılıyor, şehirler yakılıyor, yıkılıyor. şehit askerin de gazetelerde minik bir satır yazı, tv'ler de birkaç dakikalık haber haricinde itibar görmediğine rahatlıkla tanık olabiliriz.

türk halkının her iki olaya verdiği tepkiyi karşılaştırınca, halkımızın büyük bir kesimi samimiyetini, muhakeme yeteneğini, adalet duygusunu ve toplumsal duyarlılığını kaybetmiştir.