bugün

entry'ler (429)

iki dizelik şiirler

Göbek adım yalnızlık ...
içinde bir ben, bir sen, bir de bitmeyen geceler ...

sevgiliye

Bir çölün ortasında suyunu bekleyenim...
Ne bir eksik ne bir fazla...
Kalbim paramparça...
Oysa gülüşün, bakışın, saçımı okşayışın cennettir bana...
Sevgilim yine nerelerdesin ...

sözlük yazarlarının itirafları

evimden kaç kilometre olduğunu bilmediğim dünyanın öbür ucunda bangladeş denen saçma sapan bir ülkedeyim şu an...

niye gittim ne işin var senin orda diye soran tüm sevdiklerime sürekli iş diyorum ama bu bir bahane ben kendimden kaçmaya çalışıyorum ama başaramıyorum, kilometrelerce uzakta bile kafamın içindeki sesler susmuyor...

hayat neden böyle anlamsız ya da nasıl anlamlanacak, hala umut var mı anlandırmak içn bilmiyorum...

galiba mutsuzluk peşimi hiç bırakmayacak...

aşktan kaçmak

aşktan kaçmak,

tekrar incinmekten, tekrar incitmekten,

tekrar üzülmekten, tekrar üzmekten,

tekrar başlamaktan, tekrar bitirmekten,

bu tekrarları sürekli yaşamaktan kaçmaktır ...

kocaman bir kalbiniz varsa herkese yetecek, tüm kalbinizle sevmişseniz ve sevginizi tüm sevdiklerinize göstermişseniz yıllar boyunca ve sonra sıkça üzülmüşseniz, bolca ağlamışsanız sevdikleriniz için kocaman gülümseyen gözlerinizi saklamaya başlarsınız tekrar birisinin size aşık olmaması ve sizin de tekrar aşık olmamanız için...

bencilik değildir bu zira siz sadece kendinizi düşünmezsiniz, tekrar aynı acıyı kimsenin çekmesini istemediğinizdendir aşkın yoluna tekrar düşmeyi istememek...

bir aşk sizi tekrar terkettiğinde bu da geçecek dersiniz, hayat yeniden başlayacak...

kimseye belli etmezsiniz acınızı uzun süre çünkü kim bilebilir ki kalbinizdeki acıyı sizden başka ve kim hissedebilir içinize akıttığınız gözyaşlarınızı...

ağlarsınız ağlarsınız ve alışırsınız,
özlemler susar, kelimeler susar, hayat susar, zaman susar...

gözlerinizi yumarsınız hayata,

sonra bir gün tekrar açarsınız,

ama herşey eskisi gibi değildir,

artık gülümseyişleriniz kırılgandır,

gözleriniz eskisi gibi parlamıyordur,

hayat akıyordur işte,

aynadaki siz gitgide farklılaşıyordur

ve hergün bir parçanız eksik tekrar ve tekrar tutunmaya çalıyorsunuzdur,

suratınızda yarı buruk gülümsemenizle hoşgeldin hayat dersiniz uzun zaman sonra yeniden...

hiçbir yere ait olmamak

-bir gün gözlerinizi dünyaya gözyaşıyla açmışsınızdır,
ve bilmezsiniz ki o gözyaşı tıpkı yalnızlığınız gibi hiç peşinizi bırakmayacaktır!-

eğer bir memur çocuğuysanız küçük yaşlarda tanışırsınız ait olamama hissiyle...

her üç sene de bir adeta bir göçebeymişçesine yaşarsınız hayatı,
hep yeni insanlar tanır, hep yeni yerler görür, hep yeni insanlara hep yeni yerlere alışmak zorunda kalırsınız...

ve tam bir şehre ve insanlara alışmışken,
gene arkanızda bırakmak zorunda kalırsınız, tüm sevdiklerinizi,özlediklerinizi ve size ait olabilecek şehri...

ve eğer küçük yaşlarda alıştıysanız bu duyguya,
yine yeni taşındığınız şehirde,
yeni alışmaya başladığınız hayatınızda,
kim bilir belkide yeni tuttuğunuz ellerde,
hep eksik bir şeyler hisseder ve bir türlü ait olmasını başaramazsınız hiçbiryere ve hiçkimseye...

kimileri köklerini bir şehre salıp, aile ve gelecek planları yaparken,
siz aynadaki görüntünüze bakıp, kendinizi garipsersiniz böyle hayalleri gerçekleştiremeyeceğinizi bildiğiniz için...

kimbilir belkide korkulacak bir şey yoktur;
doğanızdaysa bu duygu,
bitmek bilmeyen hayat serüveninde siz hep kendi içinizde yolculuk eder,
kendinizi hep en iyi siz anlar,
hep kendinizleyken mutlu ve huzurlu olursunuz,
her gün yeni ve farklı oyunlarla size gelen hayat sahnesinde siz yalnızlığı seçmişsinizdir ve bilirsiniz tıpkı hiç bir yere ait olamadığınız gibi yalnızlık sizin alın yazınızdır.

hala ak parti dışındakilere oy veren insan

düşünme eylemini adam gibi gerçekleştirendir.

diğer çoğunluk için ;

(bkz: sen türkiyesin çok düşünme bunları)

penguen- mart 2009

sözlük yazarlarından şiirler

Yeniden doğuş mümkün müydü?

Merhaba dünya,

Parçalanan tüm hücrelerime inat,

Yeniden dünyaya doğmaya geldim.

Asıl olan beni zırhımın içinden çıkarıp ,

Sana sunmaya geldim.

Sunulmuştu belki daha önceleri, sunulacaktı belkide gelecekte...

Sana hikayeler yazmayacağım,

Masallar anlatmayacağım,

Evet bugün ,

Hayallerimden sıyrılıp,

Sana sunulmuş tüm yalanlardan uzak,

Sana sadece gerçekleri söylemeye geldim.

Kalbimiz acıyacak,

Ellerimiz kanayacak oyunlar oynarken,

Gözyaşlarımızı kimse silmeyecek belkide.

Ama ben burdayım işte karşındayım,

Sapasağlam dimdik ayaktayım,

Ayaklarım acıyor,

Ayaklarım kanıyor,

Dimdik basmaya çalışıyorum,

Ama huzurluyum,

Gülümsüyorum...

Yeniden doğdum dünyaya...

Tekrar hoş geldin dünyama...

bir nanosaniye gecti hala aklimdasin

günümüz sevgi pıtırcıklarının teknolojiye ayak uydurması sonucu birbirine söylediği söz öbeklerindne biridir.

(bkz: bir nanosaniye geçti hala aklımdasın)

sözlük yazarlarının itirafları

zamanında bir ped firmasının reklamında ilk önceleri kıl kaparak dinlediğim nil karaibrahimgil jinglı, bugün tüm gün bağırarak söylediğim kendimi rahatlatma sloganım haline geldi.

niye mi? çünkü (bkz: bugün benim doğum günüm)

iyi ki doğdum
Gördün mü 25 oldum
Özgürüm kanatlandım
durmadım ayaklandım
koşup ilerliyorum
iyi ki doğdum
Ne güzel bir kadın oldum
Erkekler hep peşimde
ama aklım işimde
Sınırı zorluyorum
Kalamam hayatın köşesinde
O zaman neşesi neresinde
Koysalar önüme bariyer de
Çocuk da yaparım kariyer de
Pes etmem ben en zor günüm de
Kanatlandım özgürüm ben de
Deseler geçecek bu heves de
Çocuk da yaparım kariyer de

eski sevgiliyi hatırlatan şeyler

kokusu,

seneler sonra önünüzden geçen hiç tanımadığınız bir kişide duyduğunuz aynı koku tüm hatıraları temize çeker.

jet hızıyla aşık olup ışık hızıyla ayrılmak

günümüz popüler kültürüyle yetişmiş gençliğin kronikleşen hastalıklarından birisidir.
jet hızıyla aşık olmak,
hayatı hızlı yaşamak,
ve ışık hızıyla sevgiliden ayrılmak.

ben bu yazıyı eski sevgilime yazdım

kaçtığım yerde sen varsın,

yokluğunda ben...

gözümü kapatıp çıktığım her yolun sonunda sen,

umudun bittiği yerde ben...

kalbimde mazisin, gerçek olur musun bilmem...

iki dizelik şiirler

"yokluğun cehennemin öbür adıdır,
üşüyorum,kapama gözlerini."

ahmet arifin hasretinden prangalar eskittim adlı şiirinden. *

bir insanın yokluğundan dolayı üşümek

...

hayat akip giderken avuclarimdan
egilip yerden toplayamiyorum parcalarimi
ve artik her sey icin
cok gec demek icin
belkide cok gec...

simdi ellerim bombos
sözlerim sarhos
gönlüm olmus bin parca
cokdan terk edip gitmis
icde bu sevda
gözler olsa ne fayda

oysa bir umuttu hep
gönlü besleyen
dayan yüregim diyen
ama kap kara bir yel
her yani sardi
bende bir tek can kaldi

-kıraç-

dedenin nineye söylediği en romantik cümle

herkesin romantikliğini gösterişi farklıdır.*

(bkz: kariii gel şu sırtımı üvele)

sozlukteki tekstil muhendisleri

lale devrinden gerileme devrine geçmiş bir sektörde nefes almaya çalışan, hayat mücadelesi veren mühendisler topluluğudur.

sözlükte sayıları merak edilenlerdendir.

evlilik

günümüzde yitirdiğimiz her değer gibi sıkça dejenere olan aile kurumu.

aynı zamanda aklıma bir fıkrayı getiren güzide kurum.

dursun temele sormuş
-oğlum temel sen bu kadınla niye evlendin?haçan hiç ortak noktanız yok daa.
+dursunum olmaz olur mu, biz aynı gün evlendik!

ve çoğu zaman hiç ortak noktaları olmayan iki farklı insanın aynı evin içinde beraber bir hayatı paylaşmasını sağlayan kurum evlilik.

kardeşe takılan lakaplar

(bkz: tosbağa) *

sözlükteki inşaat mühendisleri

ince işlerden anlayan mühendislerdir.

(bkz: ince işler mühendisi)

deniz baykal desifre olmamis mit ajanidir

deniz baykalın bugün çok güzel şekilde konuyla ilgili açıklama yaptığı, iddaa niteliği bile taşımayan saçmalıktır.

kafaları en çok karıştıransa trt gibi kamusal bir kanalda, tuncay güneyin bu tarz sözlerine yer verilmesidir, ne trtler geldi geçti şimdiye kadar bu tarz haberler yapılmadı.ikincisi ise toplumumuzun suni olaylara verdiği büyük tepkilerdir.

dünyada ve ülkemizde neler oluyor biz nelerle uğraşıyoruz!