bugün

entry'ler (380)

konuşurken parmak ucuna yükselen kadın

sesini duyurmaya çalışan kadındır...

remember me

görünce tekrardan izleyesim gelen film.

eski sevgilinin yıllar sonra atacağı ilk sms

nasılsın...

unknown

anonim gibi bi şey.

yüzyüzeyken konuşuruz

yüz yüze geldiğinizde üzüleceğinin garanti cümlesi.

iz bırakan şarkı sözleri

bir şarkı var aklımda
biraz buruk ikimiz hakkında
ne kadar denesem boşuna
insan o eski tanıdık şarkıda artık kendini bulmuyor.

melis birkan

fazla pornografik görünümlü buğulu gözlü aktris hatun.

erken yatıp erken kalkmak

yaşlı işi davranış şekli.

erkeklerin sinirini alan şeyler

pışpışlanmak.

1990 dan sonra doğanları kale almamak

işten değil. çoluk çocuktan geçilmiyor.

yaz mevsiminin gelmesine sevinme sebepleri

mevsimin getirdiği öfori.

sikimde değilsin anlamına gelen cümleler

çok da fifi.

bir kızıl goncaya benzer dudağın

"açılan tek gülüsün sen bu bağın.." şeklinde süren, ezgisiyle, sözleriyle insanı mest eden şarkı.

hala yazısını daktilo ile yazan köşe yazarı

en güzel yazardır. "hem, her şey eninde sonunda eskiye dönmüyor mu canım..."ı bilen yazardır.

ilk dinleyişte aşık olunan şarkılar

queen, love of my life

eski sevgilinin yeni sevgilisi

hep "o" diye bahsedilen, artık sizin de hayatınıza dahil olmuş kişidir.

bildiğin gibi değil

bir köşe yazısında bahsedilmesi ile varlığından haberdar olduğum, en kısa zamanda edinip okuyacağım kitap. zira, kürtleri anlamakta iyice zorlanır oldum.

sabah uyanınca şarkı söyleyen kız

sabahtan beri "aman arpa buğday naneleeerrrr..." diye çığıran kardeşim. evet, ben de çok üzülüyorum kendim için :)

seni seviyorum ve özür dilerim diyebilen erkek

"hani, nerde?" olan erkeg'dir.

asistan doktorlar ne istiyor

yaşıtları orda burda eller havaya yaparken boyunu aşan kitaplardan sınav olan, öğrencilik hayatında kitaba, öğrenim harcına harcadığı paranın haddi hesabı olmayan, 6. sınıftayken bile nöbetten çıkıp eve geldiğinde hastane florası ve ter balçığından kurtulmak için 1 saat boyunca keselenmek zorunda kalan üstelik internlük dedikleri bu seviyede çalışmalarının karşılığında hiçbir ücret alamayan, okul bittiğinde ücra bi ilçede tek hekim olarak çalıştırılabilen, yurdum insanını standart birçok kimseden daha iyi tanıma fırsatına çok acı bi şekilde erişmiş, onları özel hayatlarıyla, vücud ve ruhlarıyla değerlendirip, önemseyen belkide tek kişi olan tıp doktorlarının uzmanlık sınavını kazandıktan sonraki "asistanlık" denen 3-6 yıllık süreçte annelerinden emdikleri sütün burnundan geldiği çok defalar görülmüştür. bu insanların nasıl yaşadığını sağlık bakanı başta olmak üzere meslektaşları görmek istemiyor, var güçleriyle iyi olmaları için uğraştıkları, prosedürle ilgili işlemlerinden tutun da özel hayatlarından maddi sıkıntılarına her şeyleriyle ilgilendikleri hastalar görsün ve asistan denen bu insanın haklarının kendi hakları olacağını göz ardı etmesinler. unutmayalım ki, her yurdum insanının bir gün 30 küsür saattir gram uyumamış bir asistan doktor eline düşebilitesi vardır. (bkz: kendimi bu bilgi ve bilinç yumağı entry'mden dolayı alkışlıyorum)