entry'ler (294)

aldatan kız arkadaşın ağzına huniyle sıçmak

aldatan kız arkadaşa gösterilen gereksiz özendir. bir de:

(bkz: babasııı kakası gelmiş bu çocuğun)

cips kola internet ile yılbaşı

(bkz: cillop)
(bkz: hadi len)*

seneye görüşürüz esprisi yapana yapılacaklar

(bkz: onu bana canlı getirin)

direği yalayıp dışarı giden top

nedense tersi hiç dile getirilmeyen kavram. top ille dışarı çıkarken yalar direği. direğin dışıdır fantezi unsuru olan. halbuki hem direği yalasa hem gol olsa daha güzel değil miydi?

yılbaşında iyi karı kız taciz etcez diyen kişi

şaka ediyordur. yani şaka olmalı. şaka olsun lütfen. yoksa "insan mısınız lan siz?" derler adama.

(bkz: 2011 e girerken insan olmak)
(bkz: 2011 de size girsin inşallah)

2011 yılının tek cümlelik beklentisi

lütfen sadece biz ona girelim, o bize girmesin.

eve git ve karınla seviş

ardından "sevişmiceksen ben sevişirim." cümlesini beklediğim replik.

sözlük yazarlarının itirafları

kız arkadaşımdan ayrılmaya tırsıyorum.
(iyi bok yiyorum)

buzlukta unutulmuş bira

(bkz: sıç bok enee) *

2011 e girerken eşikte durmanın günah olması

(bkz: 2011 de bize girecek mi) *

eve geç gelen koca

(bkz: ben çocuklarıma mandalina alamayacak mıyım) *

hop hop altın top bundan başka oyun yok

(bkz: burhan altıntop)

şehr i kasya

üçüncü yılına girmiş oyun alanım. ışınlanmak isteyen için; buyurun.

the matrix

beni rage against the machine ile tanıştıran film.
http://fizy.com/#s/1m5yll

sevgilinin eskisi kadar sevmediğini hissetmek

karşı taraftan beklendiği anda, daha da acı veren şey. 6 yıllık sevgiliyi eskisi gibi sevmediğini fark etmeye mi yanmalısın, yoksa onun senin bu halini fark etmemesine mi, bilemezsin. Fark etsin mi, etmesin mi onu da bilemezsin. Fırtına yaklaşıyordur, tek bildiğin halt da budur...

muhabbet kuşu konuşunca sevinmek

kuş gereken yerde öğrendiği kelimeyle sağlam ayar verince oluşan durum.

kişi parmağını kafesin parmaklıklarının arasına sokmaya çalışarak:

dangalak kişilik:ehehe... konuşuyon mu lan sen?! ehehe... mal la bu...
kuş: beyinsiz, beyinsiz!

(bkz: muhabbet kuşuna beyinsiz dedirtmek)

volkswagen vs toyota

volkswagen üstünlüğüyle biteceğini düşündüğüm karşılaştırma. kim ne derse desin bu işin pîri almanlardır. (bkz: pîr) ayrıca vw tasarımları çok daha iyi bence. yakıt tasarrufu konusunda toyota genel olarak daha iyi olabilir ama teknoloji olarak vw kesinlikle aşmış bir firma. bir de bana göre futbolun cenneti brezilya'ysa, makinenin cenneti de almanya'dır.

ekleme: ayrıca:

http://www.volkswagen.co....n-world/heritage/timeline

yaran futbol spikeri replikleri

portekiz-ispanya maçında:

spiker: sizce ispanya'da oyuncu değişikliği olacak mı sizce, sizce kim girer oyuna?
ömer üründül: valla bilmiyorum kim girer.

spiker: tiago nasıl sizce
ömer üründül: iyi oyuncu

(bkz: ybsg)

devlet okullarının kalitesiz olduğunu sanmak

hakkında konuşulan ülke almanya ise, tamamen yanlış olan düşüncedir. türkiye'de ise devlet okullarının kalitesi karşılaştırılacaksa, (üniversiteler bazında konuşursak) öss'deki tercih oranları gayet net bir fikir verecektir. Devlet üniversitelerinin (tabi özellikle köklü olanların) tercih oranı, vakıf üniversitelerinin burslu tercih oranlarına göre (üstelik bu bursun içerisinde yurt ve cep harçlığı gibi avantajlar bile olmasına rağmen) çok daha fazladır.

Abdullah gül'ün oğlunun harvard'a okuması da, ister güvenliği bahane etsinler, ister harvard kalitesini, bu devletin utancından öte bir şey değildir. açıkça "arkadaş biz bu ülkenin eğitimcisine, akademisyenine, eğitimine güvenmiyoruz demektir" ki bunu diyenin bu ülkenin cumhurbaşkanı olması, onu oraya getiren oyları veren herkesin utancı olmalıdır. e "çocuk 800 tam puan almış, rekor vs. , gelsin itü'de mi okusun?" diyenler önce bi SAT nedir onu araştırsın, sonra şu haberi okusunlar:

http://www.nytimes.com/20...tion/04colleges.html?_r=1

1100 tane 800 tam puan yapan öğrenci harvard'a alınmamış 2007'de. neden? çünkü tam puan yapmak zaten zor değil, zor olan referans bulmak...

yazıklar olsun...

yazın yorganla yatan insan

yorganın aslında soğuk yüzeyinin fazlalığını keşfetmiş insandır. (bkz: ben) ama sonunda ayakları duvara dayarım o ayrı.

(bkz: ayakları duvara değdirmenin dayanılmaz tadı)