bugün

entry'ler (747)

cin musallatı belirtileri

Öncelikle inançsız bir insanım. Yani dinlere inanmıyorum, cinlere karşı da bir inancım yok.

Bir süredir tam uykuya daldığım dönemde rahatsız edildiğimi hissediyorum. Yaklaşık üç aydır bu 6-7 kere oldu. Tam uykuya daldığım anda başımda birileri geziyor, rüya görüyorum ve rüyanın ortasında bir anda başım ve gözlerim karıncalanıyor, başımı tutamayacak hale geliyorum öne doğru düşüyor. Çok yüksek bir enerjinin başıma baskı uyguladığını hissediyorum. Bir kere çığlık duydum kulağımın içinde.

Bugün olanlarsa ciddi anlamda bıkkınlık derecesine ulaştı.

Uyudum. Uyuduktan sonra başımda bir el hissettim. Elin olduğu tarafın diğer tarafı yastığa gömüldü. Bunu hissediyorum nasıl oluyorsa. Büyük bir baskı yapıyor yüzüme. Dişlerimi sıkmaya başladığımı hissettim ama böyle parçalayacak gibi sıkıyorum dişlerimi hissediyorum bunu. Yüzümde geziyor el. Uyanmak istedim. Uyanamıyorum. Uykuda olduğumu fark etmeme rağmen uyanamıyorum, gözlerimi sıkıca kapatıyorum.

En son elimi başıma attım sırt üstü dönüp. Tam bu anda gözlerim kapalıyken odayı gördüm rüyamda ama sanki gözlerim açıkmış gibi. Odam genelde karanlık olur. Duvarları beyaz odamın. Gördüğüm rüyada duvarlar beyaz değil griye çalıyordu. Sanki bir ışık vuruyormuş gibi. Yani odama benziyor ama odam değil aslında fark ediyorum bunu. Sonra gözlerimi açtım, etrafa baktım hafif korkuyla. Döndüm yüz üstü uyumaya devam ettim.

Bu sefer bacaklarımdan tuttu birisi. Önce yorganın bacaklarımda hareket ettiğini hissettim. Sonra birisi bacaklarımdan tuttu beni çekti. Yüzümü çarşafta hissediyorum. Yine uyanmak istedim uyanamadım. Gözlerimi açtım, nasıl uyuduysam öyle uyandım.

Şimdi buna ilk başlarda uyku felci şu bu dedim ama bu normal bir şey değil. Bu kadar ileri gitmesi de normal değil. Hadi baskı hissedersin, kıpırdayamazsın bu uyku felcidir. Bu yaşananların hiç mantıklı açıklaması yok.

Belirtilere baktığımda genelde hep depresif insan belirtileri yazmışlar ama bu tip işlerle uğraşan kişilerin saydığı bazı şeyler bende mevcut.

Çok canım sıkıldı gece gece. Uykum da kaçtı. Sinir doluyum sadece, korku yok.

Umuyorum stresten falan kabus görüyorumdur ama kabus olsa bunu nasıl hissedebilirim yüzümde başımda anlamış da değilim.

kocasını aldatırken kayınvalideye yakalanmak

Üzücü olay.

Şimdi öncelikle adamın psikolojisinden bakacak olursak ortada 3 çocuk var. Adamın 3 çocuktan emin olamayacağına ben eminim empati yaptığımda ve o çocukların hepsine illa test yaptıracak. Kayınvalideye bakarsak buna zorlayacaktır da adamı. Şeytanın teki olduğu açık, şeytan olduğu kadar da aptal tabi. Ortalığı ayağa kaldırıp hem oğlunun, hem torunlarının itibarını mahvetti. Kadın ve dayak yiyen dallama hakkında konuşmuyorum şimdilik. Bu olayı daha sessiz çözebilirdi. Böyle tüm ülkenin haberi olmazdı.

Kadına bakınca, üç çocuğa sahip olup kendi evine erkek alabilecek kadar cesursa bunu daha önce defalarca kez yapmış da olabilir. Bu yüzden çocuklar şüpheli. Çocuklardan birisi o adamın çocuğu çıkmazsa, adamın yerine tekrar koyun kendinizi. Her şeyi bırakın veya o çocuğun yerine koyun kendinizi. Nasıl sonuçlanacak durum acaba?

Adam için epey üzücü, kırıcı, yaralayıcı olay. Hayata dönmesi zor olacaktır.

Çocuklar açısından en güvendikleri insanın, en çok sadakat göstermesi gereken kişiye -hayat arkadaşına- sadakat göstermediğini bilmek, bir boşluk. Güvenilecek dağın yerin dibine girmesi. Çocuklar için inanılmaz bir psikolojik sorun.

Gelelim kadına. Bizim toplumumuzda kadın-erkek eşitliği olmadığı için sevişmek erkek için ne kadar normalse kadın için o kadar anormal sayılıyor. Bu yüzden kadın büyük ihtimal kendisini belirli bir yaşa kadar evleneceği adama sakladı, sonra istediğini alamadı. Doyuma ulaşamadı ve bu yola başvurdu. 3 çocukla eve erkek alacak kadar göz dönmüşlüğün başka bir açıklamasını bulamıyorum ben başka. Bu şekilde doyuma ulaşmaya çalıştı ve eline yüzüne bulaştırdı. Zaten şöyle bakınca evde buna cesaret ettilerse bu ilişkinin ilk günü değildir.

Türkiye'de durum bu. Cinsel ilişki tabu haline getiriliyor, gizleniyor ve kadınlar kendisini yetiştirmediği için bunu çok olağanüstü ulaşılamaz bir şey olarak görüyorlar. Evlenince bütün bunların biteceğini düşünüyorlar ve hayaller kuruyorlar. Evliliğin ilk 1-2 yılında da aslında bu tip şeylerin olabileceğini sanmıyorum. Sonrasında diğer insanların hayatlarından etkilenmeye başlıyorlar. Instagram hesaplarını incelerken "Benim neden yok?" mantığına girip nefret etmeye başlıyorlar. Sonra iş cinselliğe gidiyor tabi, parası olan kaslı gözüken erkek cinsel olarak da güçlü sayılıyor onların gözünde. Mesela komşunun eşiı olabilir bu şahıs veya bir akrabanın eşi. Böylece onu arzulama başlıyor, kendi eşinden tamamen kopuyor. Hele hele bir de sağda solda aldatan arkadaşı varsa aldatma artık kaçınılmaz oluyor. Aldatan kadınların çoğu yanına yancı ararlar "Ben yaptım çok güzeldi." derler, teşvik ederler. Cesaretlendirirler, bunun sebebi de o vicdanlarında taşıyamadıkları ağırlığı başkalarının yaşamalarını istemeleridir. Böylece bir kere aldatan kadın da bunu yapmaya devam eder. O doyuma ulaşana kadar. Hormonlar uzun süre doymadığı için dopamin dengesiz çalışır ve o kişi asla doymayacaktır, buna emin olabiliriz. Bu sürekli hale dönüşür.

Kadın için konuşulacak bir şey göremiyorum. Yukarıdaki senaryonun benzerini yaşamış olabilir, her neyse artık. Ama eğer cinsel olarak doyuma ulaşıp, sağlam düzülmek istiyorsa bunu kesinlikle boşanıp yapmalı. Şöyle baktığınız zaman bu kadın eğer kocasıyla mutlu olsa, her anlamda böyle bir şeye kalkışmaz. Sevse bunu yapmaz. Başta bahsettiğim 1-2 yıl bu çiftlere göre değişiklik gösterir. Bazılarında hiç bitmez tabi ama bu kadında o süreç çoktan bitmiş. Boşanmak çok zor bir olay sayılıyor ülkede. Kadının ekonomik bağımsızlığı olmadığı için veya "3 çocuğu olduğu için" boşanamadığını düşünüyorum. Konuştursan "3 çocuğum var, onlara kim bakar boşanırsam." diyecektir. Böyle bir yola başvurarak çocuklarını ne hale düşürdüğü umurunda da olmayacak şimdi. insan içine çıkamayacak duruma geldi. Sevişmek falan bunlar toplumda ayıp şeyler sayılsa bile ihtiyaç. Fakat evliyken 3 çocuğun varken başka adamla bunu yapıyorsan, bu gerçekten ayıp.

çorapları ile sokağa çıplak koşan salağa gelince, serserinin tekidir. Saygı nedir asla bilmez. Büyük ihtimal dayağı yemesinin sebebi sokakta çıplak koşmayı denemesinden kaynaklı. Bu da normal zaten. Kayınvalide arkasından bağıra çağıra koşuyor, bir kadın. Bu da çıplak koşuyor. Halkın aldatma olduğunu bildiğini sanmıyorum, kadına saldırdı falan zannetmişlerdir ve dayak atmışlardır.

Özetle, durum böyledir. "Benim neden yok?" mantığı ile yaşayan birçok kadın var, başkalarını kıskanan kadınlar epey çok. Güç isteyen birçok kadın var. Sosyal medya gelişince de birçok kadını görüp kıskanmaları için sebep sunuyor karakterleri onlara. "Ben onlardan değersiz miyim böyle birisini hak etmiyorum?" bakış açısı çok tehlikeli. Kafede 2 kız 2 erkek otururken 2 çift, a'nın b'ye iltifatlarını gören c, d'nin neden kendisine iltifat etmediğini düşünüp a'dan hoşlanabilir eğer karakteri zayıfsa, a'yı sevgilisi d'ye göre daha kibar, güçlü birisi olarak görebilir. Onu etkilemek için hareketlere kalkışabilir. Bunların çoğuna denk geldim gördüm.

Bu yüzden erkeklerin gereksiz öz güvene sahip olması, kafasına boynuz yemesine sebep olacaktır. Dışarıda %90 bu halde, %10 sizi bulmazsa ki bulma ihtimali düşük, sadece öyle zannedeceksiniz. işinizi şansa bırakmayın, en iyi olmak için uğraşın, her konuda.

Ha yok, çoktan güven eşiğini aştıysanız ki bu dünyanın en berbat durumu. Yapacak bir şey yok o saatten sonra, geçmiş olsun. Şizofren bir paranoyak olacaksınız. Bu paranoyaklığın sonucunda da herkesin aldatmaya meyilli olduğunu göreceksiniz. Gördükçe daha çok paranoyaklaşacaksınız.

Unutmayın, bu kadın evlenirken asla aldatmayı düşünmüyordu. Şimdi aldattığını bütün Türkiye biliyor.

En iyi olmaya çalışın.

Her konuda.

Veya her şeyi boş verin.

genelkurmay başkanı

Hulusi Akar'ın milli savunma bakanı olmasından sonra büyük ihtimal ismail Metin Temel yeni genelkurmay başkanımız olacak.

genel kurmay başkanı

(bkz: genelkurmay başkanı)

hulusi akar

Helal olsun komutanıma, hayırlı olsun. Milli Savunma diyoruz, kim gelebilir? Asker kökenli birisi gelebilir. En büyüğü geldi. ABD ile mücadelede çığır açanı geldi.

Acaba gkb görevine devam mı edecek yoksa etmeyecek mi, etmez de ismail Metin Temel gelirse tam şampiyonlar ligi gibi olur kadro. Suriye'nin kuzeyini çok yakında paramparça ederiz.

Yeni milli savunma bakanımız, çok yerinde, çok doğru.

yeni nesle saldırma hastalığı

Türkiye'nin yeni sorunu.

7-8 yaşındaki çocuklar youtube izliyormuş aman aman "Bak işte yeni nesil böyle oldu, oradakileri izliyorlar. Örnek alıyorlar, 'bizim zamanımızda böyle miydi?' dışarı çıkmıyorlar." hemen yapıştırıyor bu eleştiriyi bilirkişi. Soruyoruz "Sen ne zaman doğdun?" birisi diyor ki 1990, birisi diyor ki 1985, şok oluyorum. Senin çocukluğun ile 2010'da doğan çocuğun çocukluğu aynı geçerse sorun var demektir. Doğrusu senin gibi olmamasıdır zaten.

Sonra, 7-8 yaşındaki çocuktan ne bekliyorlar acaba? Ne yapabilir 7-8 yaşındaki çocuk. Türk insanında hep var bu, üstten bakma olayı. Kendisi 7-8 yaşında bir şey yapamamış olsa bile 20-25 yaşında açar ağzını "Bu yeni nesil de ne bileyim, bomboş yetişiyor." sor ne yaptın diye, cevap veremez ama yeni nesli eleştirir.

Aslında bu Türk toplumunun genel sorunu da olabilir. Kendisinin yapamadığı şeyleri başkasından beklemek ve sürekli eleştirmek. Tam olarak bu, Türk toplumunun esas sorunu bu: Başkasından beklemek. Hiç kendisi yapmayacak. sürekli ağzını açacak ve başkalarından bekleyecek. Genelde Batı'yı bize örnek gösterenlerde görüyorum ben bunu. "Abi, Fransa'da şöyle mi be?" diye soruyor. Bakıyoruz Fransa'ya; herkes işini çok iyi yapıyor, çöpçüsünden inşaatçisine eksiksiz iş yapıyorlar. Bizde de herkes işten kaytarmak istiyor. Ama gel gelelim aynı standartlarda yaşamak istiyoruz. Neyse konu bu değil, başlıkla uyuşmuyor bu yazdıklarım ama değinmeden geçmek istemedim.

Yeni nesli geliştirmek istiyorsak "Youtube'a girmeyin!" demek çözüm değil. Bu hayatımızın bir gerçeği ve yeni neslin göz bebeği. Eğer gerçekten yeni nesle bir şeyler katmak istiyorsak oturacağız, yeni neslin bilgilenmesi için videolar üreteceğiz. Onların ilgisini çekecek, sabah akşam oyun videoları izlemek yerine açıp bunları izleyecekleri videolar yapacağız. Yok yapamıyor muyuz? Eleştirmeyeceğiz. Ortaya bir şeyler koymadan eleştirince gömlek cebinde sigara paketiyle "Sigara içmeyin oğlum, çok zararlı!" diyen dayıdan farkınız olmuyor.

Daha da yazılır ama halkımızın okuyacağını düşünmüyorum, maalesef. Bu kadarı yeter. Umarım kendimi anlatabildim.

fenerbahçeye üç yıl seyircisiz oynama cezası

Fenerbahçe'ye rakı şişesi fırlattı, bıçak fırlatıldı, kaldırım taşı fırlatıldı en baba 5 maç ceza gördü bunları yapan. Ama kan olmayan dikiş ile, kendi kendine yere düşmeler ile üç yıl seyircisiz oynama cezası gelmeliymiş.

Hadi lan oradan, Fenerbahçe'nin gücünü göreceksiniz. Maç kaldığı yerden devam edecek. Şamar oğlanına çevireceğiniz Beşiktaş'ınızı.

19 nisan 18 ş güneş in kendi kendine yere düşmesi

https://twitter.com/kontr...status/987055524750462976

Videodan görüleceği üzere kendi kendine yere yığılmıştır.

19 nisan 2018 bjk tv nin yalan haber yapması

BJK TV'ye göre Şenol Güneş dayak yemişti ambulansa bindirilirken ama görüntülerden görüleceği üzere Şenol Güneş sedye ile çıkarılıyor ve ortada hiçbir şekilde dayak yok. Beşiktaş neyi amaçlıyor?

Görüntü:

fenerbahçe ye 5 puan silme cezası gelmesi

(bkz: ahahahahaha)

Hükmen falan da olmayacaktır, peruk ile kafası yarılan Şenol Güneş eğer peruk ile nasıl kafasının yarıldığını açıklayabilirse hükmen olabilir evet, onun dışında kaldığı yerden oynanacak Fenerbahçe Beşiktaş'ı şamar oğlanı yapacaktır.

19 nisan 2018 fenerbahçe beşiktaş maçı

Beşiktaş taraftarlarının içten içe mutlu olduğunu düşünüyorum. Hiç "Aman bu ne?" falan dediklerine bakmayın. Hatta takımlarının yaptığı pislikten dolayı gurur da duyuyorlardır. Rezil ve ezik Beşiktaş'ın amacına ulaşamayacağını umuyorum. Kaldığı yerden devam etmeli bu maç. Çünkü Şenol Güneş'e atılan şey koltuk değil bir peruk. Evet bir peruk. Zaten Fenerbahçe'nin yedek kulübesi arkası lacivert koltuklarla dolu. Sarı koltuk yok. Kale arkasından koltuk mu taşıdılar?

Atılan şeyin peruk olduğu açıklanacak. Videoyu izler hatta durdurursanız peruk olduğu çok net belli. Peki peruksa şenol güneş neden düşmüştür? Kafasına atılan dikiş neyin nesidir? Beşiktaş neyi amaçladı?

ikinci yarı maç başladı, Q7'nin kullanacağı kornere doğru gidip taraftarı tahrik eden Caner Erkin. neu'nun çarpmayan koluna kendini yere fırlatan Talisca, Valbuena ile yüz yüze gelince yere ters takla atarak düşen Medel. Hakeme sürekli gidip ayakta gezen Oğuzhan, kenardan her pozisyona bağırıp çağıran Şenol Güneş ve en son taraftarın üstüne yürüyen Tolga Zengin.

Yahu taraftarın üstüne yürümek nedir? Taraftarın üstüne yürürsen tabi ki böyle sonuçlar olur. 40 bin kişi şerefsizce Aykut Kocaman'a ortak tezahuratlarla küfür etmediniz mi? O adam dönüp size bir şeyler dedi mi bu adam? Dese, küfür etse üzerine yürüse o taraftarın maç tatil edilmez miydi? Bu kadar basit mi? Önce dönün kendi futbolcunuza bakın. Sulu derbide "Atın, biz de atmaya devam edelim." dedi diye Tümer'e ceza verilen bir ülkedeyiz. Yedek kulübesinden taraftarın üzerine yürümek nedir?

Bakıyoruz, maç bitiyor kadıköy'de şöyle oldu böyle oldu tv kanalları resmen saldırıyor Fenerbahçe'ye. Bakıyoruz, Galatasaray'ın önünde 3 zor deplasman var. Beşiktaş'ın yine galatasaray deplasmanı var Fenerbahçe timsah misali düşeni alacak. Görüyorlar bunu. Yapmadıkları kalmadı. Gerçekten bu ülkede Şenol Güneş kadar rezil bir insan görmedim ben. Açıklasın, ne olur açıklasın Peruk ile kafası nasıl yarılmış anlatsın bize. Çünkü görüntüler izlenince peruk olduğu ortaya çıkacak.

Edit: ayrıca kafaya ne zamandan beridir saçlar kesilmeden dikiş atılıyor? Sağlıkçılar söylesin de bilelim.

kürdüm ve 18 ay askerlik yaptım

Anayasanın 66. maddesine göre Türkiye vatandaşı olan herkes Türktür.

Yani siz de gidip "Türkiye vatandaşı" sıfatıyla askerlik yapıyorsanız ki, zaten başka türlü yapma ihtimaliniz yok "Kürdüm ama..." diye cümleye başlayıp saçmalayamazsınız. Anayasaya göre Türksünüz.

moğolların savaşlardan elini eteklerini çekmeleri

Bulundukları konum itibarıyla da zaten zor durumdalar. Bir tarafı Rusya, bir tarafı çin. Yani kısaca coğrafi konum olarak dünyanın en güçlü ülkelerinden ikisine sınır durumdalar.

Ekonomik ve kültürel yapı incelendiği zaman da ekonomik olarak nüfuslarına göre acayip düşük bir bütçeleri var. Moğolların nüfusu neresi, Çin'in nüfusu neresi ama Çin'in gsyih olarak Moğolistan'ın 2 katı olduğunu görüyoruz ki 300 katı daha fazla nüfusu var Çin'in. Kültürel yapı olarak da asimile olmuş durumdalar. Genellikle Türkler asimile etti. Hiç moğollar Türk müydü meselesine girmeyeceğim, kesin olan bir şey var Türk olmasalar bile bizden pek farklı değildi yaşayış tarzları.

Eğitim seviyesi olarak da öyle aman aman ileri gidemeyecekleri ortada. Zaten günümüzde kılıçla yapılmıyor savaş. Eğitilen mühendislerle, askerlerle, siyasetçilerle, gazetecilerle vb. kişilerle yapılıyor. Eğitim seviyesi düşük olan bir milletin dünya şartlarında zaten söz hakkı yoktur.

Şöyle bakınca moğollar çok geri kalmıştır. Bu yüzden savaştan çekilmeleri Moğollara zarar değil yarardır.

deyrizor

1000 günden fazla süredir direnlien kuşatma kırıldı. Orada direnen kişilerin alnından öpülmeli alnından tarih yazdılar. Türk olarak saygı duydum. Esad deyrizor'a giriyor. Bir milat başlıyor.

YPG ve ABD Suriye'de yenilecek.

rüya

30 Ağustos gecesi görülen "Asker yönetime el koydu." rüyasıdır.

ege yunan denizidir

Akıllara Cem Yılmaz'ın "Bak!" sözünü ve eliyle yaptığı hareketi getirmiştir.

bayramda ulkesine giden surilerin tekrar gelmesi

En çok bunların nereden gittiğini düşünüyorum. Cerablus-Bab hattından gidiyorsalar Suriye ordusu devamına nasıl izin veriyor?

Kürtler zaten imkanı yok geçirmez bunları.

Biraz yalan haber gibi ama.

dağ 2

Orospu çocuklarını kudurtan film.

bir kitaba verilebilecek en yüksek para miktarı

Miktarı yoktur, keza içindeki bilgi size milyarlar kazandırabilir.

Para vermem diyen orospu çocukları da cin ali okusun.

fırat kalkanı operasyonu

1 yıl oldu.

Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun.