bugün

entry'ler (289)

yazarlar nasıl taharet alıyorlar

ne yaparsak yapalım elleri çıkışta süper iyi yıkamak şarttır. Hatta sonrasında kolonya (alkol) ile ovmak. iyi dezenfekte edildikten sonra kağıtla sil yada elini değdir önemi yoktur.

müslüman astronot olmaması nedeni

böyle etkinliklerin büyük geleceğindendir. uzaya çıkacak, evrenin uçsuz bucaksızlığına şööööyle bir bakıp hissedecek, toz kadar değerimizin olmadığını görecek falan. büyük gelir büyük, bir de ezan duydum falan der saçmalar, iyice cümbüş olur.değmez yani.

terminator genisys

Judgement Day'i 1991 senesinde Kadıköy Süreyya sinemasında izlemiştik. Öylesine büyülenmişti ki millet, film sonunda alkışladılar falan. Sinemadan çıkınca gelecek bu herhalde demiştim. Çünkü film o zamanın en iyi senaryo ve kurgusuna sahipti diyebilirim. Tabii diğer sci-filerin de hakkını yemeyekim ama bu biraz böyleydi.
Bana göre Terminator 3 bölümdü çünkü işi saçmalığa vurmadan (kastettiğim senaryo tabiki) seyirciye sunabilen bu ilk 3 bölümdür. Casting de gayet iyiydi. Connor ve ileride eşi olacak Mrs. Connor sıradan sade tiplerdi ve davranışları da super heroes değildi.
Bu son terminatörün hem eksileri hem de artıları var bana göre ancak yine de ıkınarak biraz daha suyunu sıkma girişiminden öte değil. Bir kere casting gayet başarılı. Emilia Clarke'a yakından bakarsanız tip olarak Linda Hamilton'ı ne kadar andırdığını görebilirsiniz. Ben Game of Thrones falan hiç izlemedim, cnbc-e'nin milyon tane dizileri, bir defa gelinen bu hayatta büyük bir vakit kaybıdır.neyse sonradan haberim oldu dizi oyuncusuymuş. Ben başta gerçek hayattaki kızı sanmıştım. Jason Clarke'da tam uymuş. Adam yıllarca savaşmaktan feleğin sillesini yemiş arkadaşlar tabi kahvehane yancısı gibi olacak, façalı, saçlar stressten gitmiş falan. Jai Courtney'in ise sadece saçı biraz tuhaf duruyordu. Adam bir karmaşanın içine geliyor, söylenen hemen hiçbir olay birbirini tutmuyor tabi aptal aptal dolanacaktı. Oraya avcı amaçlı gidiyor ama 1984'e iner inmez direkt av olarak başlıyor. Arnold ise işini yapmış bitirmiş usta bir aktör, ona laf yok.
Göndermelerin bir süre sonra boku çıkmasaydı artıydı,sadece sırıtması belki bir yada iki tane daha. casting ve senaryonun günümüzdeki görüntüsü güzeldi buna çalışmışlar aferin. Ama zamanda yolculuk hakkında bildiklerimizin hemen hepsi teori ve bilim kurgu aşamasındayken bu kadar karıştırmak sonra sıçıp sağdan soldan saçma yamalarla hikayeyi birleştirmeye çalışmak olmadı. Aşırı abartı çatışma,kovalamaca, abartı aksiyon (arkadaş o helikopterlerle o hareketleri yapamazsın, köprü üzerinde o otobüs afedersin sksen öyle havaya zıplayıp taklalar atamaz, c yada rdx yada semtex -neyse artık- tipi patlayıcıların o duvara yapıştırdığın büyüklükteki parçasıyla shape charger falan yapamazsın o katı komple havaya uçurursun,10 adım ötendeki bir nesneye parça tesirli mühimmatla ateş edersen scarface 2'de başrol oynarsın... gibi gibi) sanki filmin senaryo eksikliğini hissedemeyelim diye yapılan psikolojik baskıydı. Abi iki terminatör döğüşüyor ama kolon kiriş falan yıkıyorlar o derece. Bizim dangolar yer yer gerek Arnold'ın başına gerek Connor'a doğru tabanca (piştov piştov), pelet mermili pompalı, mp5 falan çevirip tehdit ediyorlar. Hahahaha birinin şase saf çelik, berikinin demir tozu gibi uçan birşey,bu efeliğin kime?
Zaman yolculu olayını sıçtıkça sıvaya sıvaya bitirememişler bence. Hani haksız olup ta sürekli car car car konuşan birinin karşısındakini bıktırıp tamam abi sen haklısın, dedirtmesi gibi.
Bir de hoca skynete bişey olmadı ki. Sadece tesisi yıktılar. O projelerin kopyaları, kayıtları,metodolojileri gizli kola formülü gibi güvenli bir yerde saklanıyordur. zaten 1 milyar ön satış yapmışlar en fazla 6-7 sene sonra o projeyi yeniden hayata geçirirler.Zaman makinesi,sıvı robotlar, global bir net ağı falan geliştiriyor adamlar siz olsanız vazgeçer miydiniz?
Terminatör devamı olarak göremiyorum. eski bir ahbapla karşılaşmış gibi sevindim, onun bıraktığım gibi olmadığına üzüldüm.

türkiye de travesti olmak

ülkenin en cesur insanlarıdır zaar.

hali vakti yerinde olup da evlenmeyen erkek

saçları hala simsiyahtır, çökmemiştir, sinir hastası değildir.

beni ben olduğum için sevecek birini arıyorum

ana dışında bulamaz denecek cümle.

torrent siteleri

`https://kat.ph/` kullanış açısından altın standart

40 yaşına kadar putperest olan muhammed

(bkz: en güçlü put el-ilah)
(bkz: hilal sembolünün menşei)
(bkz: cahiliye denen devirdeki medeniyet)
(bkz: lat, manat ve uzzanın kadın put olarak kabul edilmesi)
(bkz: namas ın menşei)
(bkz: hıristiyanlığın insan icadı bir din olması)

not: yanlış anlaşılmasın. ben söylemiyorum, internet söylüyor.

ilahiyatçıların itici olması

(bkz: arkadan itekliyorlar abla)

silent hunter 3

Destroyer avlamada iyice ustalaştıktan sonra rastlanılan bir konvoyun koruması olan 2-3 destroyer avlanabilirse konvoyun büyük bir kısmı sadece deck gun ve hatta aa gun ile batırılarak torpido tasarrufu sağlanmış oluyor. tabi bu alanda da iyi olmak gerekiyor. Mümkünse bir süre tayin isteyerek yada cebelitarığı geçerek akdenizde görev alın. 1943'ten önce hem kolay avlar hemde hava şartlarının ılıman olması sebebi ile (yüzey saldırısı için) güzel skorlar alabilirsiniz.Boğazı geçmek için kıyı şeridine yakın gitmek ve sürekli hidrofondan destroyer durumunu kontrol etmek yeterli oluyor.tabi bir de gece yüzeye çıkıp akü şarjı ve gündüz su altından gitmek lazım.

Gemi batırmada en önemli şeylerden biri geminin ana omurgasını torpido ile kırabilmek. bunun için torpido derinliğini biraz daha alta çekmek gerekiyor ki tam geminin altında patlasın. orta-büyük tonajlı gemiler bu şekilde tek torpido ile bile batabiliyor.

tavsiyem tam kritik anlarda adamların yorulma faktörlerini de göze alarak 2 radioman, 2 watchman, 2 flakçı, 2 machinist ve 2 gunmen almak. üst rütbelerden de en az iki adam helmsman ve torpedoman, biri ise en azından machinist ve repairman olmalı. Denizde haftalarca dolaşıp tam savaşa girecekken adamlar ben yoruldum diyerek yerlerini terk edebiliyorlar çünkü. deck guna saldırı sırasında 2 deckci ve towera yüksek rütbe koyunca reloading süresi oldukça azalıyor.

merchant ve diğer hafif gemiler için torpido ziyan etmek ancak mecbursanız ve hava şartları çok kötüyse düşünülmelidir. deck gun armour piercing mermi ile geminin altına 2-3 başarılı isabet batırır bunları. Daha büyükleri için yüzeye çıkar çıkmaz geminin savunma silahlarını imha etmek, bacasını ve pervanesini vurup hızını topallamak sonrasında ise explosive ile kaptan köşkü vurmak adımlarının birinde gemiden hayır gelmiyor artık.

torpidolar ise farklı durumlara hizmet ediyor. saldırı taktiğine göre hızı ve menzili mutlaka dikkate alınarak alınmalı. yeşil başlı looping torpidolar bence en gereksiz olanı. bir konvoya atıyorsunuz, çok değerli stoğunuzdan bir torpidonuzu kimi vuracağı belli olmayan (merchant yada vasat tonajlı bir gemiye de gelebilir, hiç gelmeyebilir de) bir ortama yerinizi belli edip taktiğinizi sakatlama pahasına yolluyorsunuz, çok saçma. ileride çıkan güdümlüleri kıçtan destroyerlere habersizken atmak harikalar yaratabiliyor ayrıca bazı uç durumlarda destroyer tepede dolaşırken bu güdümlüler ile bizi arayan destroyeri vurabiliyoruz ama taktik meselesi tabi. Electric prop. 2-5km olanlar ve standart gas steam torpidolar can yoldaşınız olacak.

1943'ten sonra "neşeli günler" sona eriyor ve konvoylar daha kuvvetli, daha kalabalık, uçak devriyeleri daha sık ve düzenli oluyor. Kargo gemilerine bile top ve makineli tüfek konuluyor. Ayrıca radar ve sonar icatları da hizmete giriyor. Artık açık denizde yüzeyde fazla duramıyoruz, yerimizi tespit edip derhal destroyer yada bombardıman uçağı yolluyorlar. Savaşın sonlarına yaklaşırken deniz üsleri de kaybediliyor ve çok uzaklardan göreve/ devriyeye gitmeye başlıyoruz.

Save problemlerine karşı dikkat edin.Yedek alın ve abuk sabuk durumlarda, zırt pırt save etmeyin. savaşın sonlarına doğru save birikiminiz patlayıp oyuna girmeye müsaade etmeyebilir. Bu özelliği en göze çarpan eksisi.

Harika bir oyun. Ubisoft en güzelini üçte tutturmuş. zaten oynarken eksiğini bugını varsa da görmüyorsunuz.En zevkli oyun guruplarından biridir denizaltı simulasyonları. Silent service 2 action ağırlıklı ve red storm rising ise görselliği az, kısa ama harika oyunlardı. ancak silent hunter 3 uzak ara önde ve bu tip oyunlara olan talebe bakılırsa uzun süre daha iyisinin çıkacağını zannetmiyorum. 2.dünya savaşında alman denizaltısı, daha ne istenir ki.

türkiye ile azerbaycan ın birleşmesi

Doğalgaz rezervleri düşünülürse süper olacak şeydir.

su içme adabı

yıllardır ayakta ve bir seferde neredeyse bir kavanoz su içen ve şimdiye kadar hiç bir zarar görmemiş biri olarak söyleyebilirim ki kıyas-ı batıldır, tıpkı balıkla süt yada yoğurt yenemeyeceği uyarısı gibi (bkz: safsata).Önemli olan vücut, ısı açısından hazır değilken (mevsim,ortam vs.) travma yaratacak soğuklukta içmemektir.

en güzel kadın isminin hande olması

aşkla doğru orantılıdır.

vücut yağ oranını düşürmek için tavsiyeler

kahve ve aç karnına spor bununla beraber bol su tüketimidir. normal denebilecek kilo aralığındaysa kişi yağdan kurtulma çabası yamru yumru bir vücut görüntüsü ortaya çıkarır. normal bir yağ oranı vücudun estetik görünmesini sağlar.

girmesi kolay çıkması zor olan yerler

bayram sabahı camiler

sözlük yazarlarının favori arabaları

Honda CRX 92'

köpüksüz tıraş olmak

(bkz: ateşten gömlek)

renkli saç ve gözleri olanların itici olması

bir kıllı bacaklarıyla şort giyen erkek gibi değildir.

otobüste yanınızdan kalkıp başka yere oturan insan

daha sinir eden bir durum için (bkz: bomboş minibüste direk yanınıza oturan cansever kişi)

eski sevgilinin götürdükleri

Bazen zaten geldiğinde hayata karşı dinç ve emin duruşunuzu götürmüştür.Çünkü yalnız güçlü iken artık ister istemez bir kişinin daha çıkar, duygu ve isteklerini düşünmeye mecbur kalırsınız. Sosyal anlamda üstünüze gelen bir karşı cins ordusunu püskürtmüş, baharda heyecanla açan çiçek misali kişiliğinizin en güçlü ve sizi bile heyecanlandıracak yönlerinin kabuğu zorlayarak çıkmaya çalıştığı bir zaman diliminde tekdüze bir yaşamı birden elinize vermiştir. Yani altın çağ artık sona ermiştir.

Başta aşk heyecanı ile fark edilmez bu ağır işleyen zehir. zaman, enerji, emek ve maddi yapınızdaki dramatik bozulmalar, tek taraflı zevkler, görevimiz tehlike misali bir dakiklik ve düşünceli, romantik olma tarikatı, kıskançlıklar, kısıtlamalar, buna karşılık kendi modern özgürlüğü, can sıkıcı arkadaşları ve hatta arkadaşlarının gerzek problemlerine kafa yorma seansları (bkz: cia uzakdoğu bölge ofisi) rutin yaşamınızın yönleri olmuştur.

Bu sırada keşfedersiniz kendi cennet adalarınızı, bu sıralarda farkına varırsınız yapmak isteyip de şimdiye kadar akıl edemediğinizi.Ve bu sırada kendinizi beğenir, ne kadar derin olduğunuzu düşünürsünüz.Önceki periyodlarda aşk denen geçici ruhsal rahatsızlığı tadıp artık kendinizi bulmanıza rağmen bu seferki öyle uygundur ki "insanoğlu yıllardır böyle yaşıyor, bir bildiği var besbelli. haydi bir şans daha aşka!" diyerek yine dönmüşsünüzdür eski mahalleye, ama bu sefer sözde daha bilge ve daha kadın/erkek.

içinizdeki şeytan, kişisel kanserinizdir bu -bir sevginin kolu kanadı altına girme- ihtiyacı. Dinler de bu zaafı kullanmadı mı zamanında ve bu zamanda? Dünyadaki cennet değil mi aşk? ve cihad değil mi aşk için mücadele?
Görsel beğeni ve yanında gerçekle bağdaşmamasına rağmen kafada oluşturulan sevgili'nin fantezi imajı, sürekli sosyal ve kişisel telkin, hormonlar ve elektro-kimyasal çığ değil mi bu şeytanın kolu, kuyruğu, diğreni?

Sen yetersizdin bu hayal dünyasında -belki de o-. Bir rüyadan uyandınız, ya da biriniz zaten artık uyanmayı istiyordun. Bir şekilde can çekişe çekişe nefes almaz olur, ruhunu teslim eder artık aşk ve yerini rahatsız edici kokulara, çürümüşlüğe bırakır. meftayı gömmek gerekir artık kabul etmek istemesek de belki.

Bilge kafalarda danışıklı dövüştür ayrılık, ağlanılmaz, yıkılmaz ergin vücut. çünkü en az bir taraf kendi gerçeği ile yüzleşmiştir ayrılmadan. diğeri de yüzleşir bir dönem sonra. bu kalp kırıklığı treninin uğradığı duraklar belki de şunlardır: -onunla tanışmadan önceki senin yitimi- durağı, -eski senin geri gelmesinin zamana bağlı ve tam anlamıyla olamayacağı- durağı, -geçirdiğiniz güzel anıların artık öksüz çocuklar gibi ortada kalmasına tutulan yas- durağı, -en verimli çağında yiten pırıltılar ve gün yüzüne çıkamayacak fikir ve fırsatlar- durağı, -yaşlanan beden ve çekirdek aile ümitlerinin dağlara çarparak patlaması- durağı...
ve son durak olarak -yeniden tomurcuklanma ve duygusal diriliş- durağıdır.