bugün

entry'ler (211)

eski sevgiliyi unutmanın yolları

içinde bulunduğum durumdur. bana bir yardım edin sözlük halkı :(

eski sevgiliyi unutamamak

hala yutkunamamaktır. aklından çıkmamasıdır. onun sesini duyunca kalbinin yerinden çıkması ama bir o kadar da ondan uzak olmandır. nazımın dediği gibi sen deyip susması ben deyip ağlamaklı olması gibi...

regl oldum demenin farklı yolları

akşama şiddetli kar yağışı var. köfte yemeye başka bir gün gideriz *

efes extra

içinde vodka olan candır.

namuslu zannedilen kızın yollu çıkması

evlenilecek değil eğlenilecek kızdır.

sözlük yazarlarının itirafları

itiraf ediyorum sözlük gene olmadı. gene beceremedik aşkı.

uludağ sözlük aşık atışması

kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş.
koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta.*

mısır piramidi inşaatında görev yapan ameleler

her şey iyi güzel de güneş ışığını nasıl ayarladınız bilader. sadece padişahın tahta çıktığı gün ve öldüğü gün senede sadece 2 gün nasıl güneş ışığı alacak şekilde ayarladınız. helal len. beyin bedava tabi .

nihat hatipoğlu

anlattıklarıyla bana sanki o anı yaşamış gibi hissettiren ahlakı güzel, tatlı dilli severek izlenen hocadır.

abbas güçlü

tarafsız yazar olmayacağı için yazdıklarında haklılık payı olduğunu düşündüğüm yazarlardandır.*

cem yılmaz ın esprilerine gülen insanlar

yahşi batı;

kız bulduk kılsızını aramayalım demi *

kaybedecek bir şeyi kalmayan insan

herkesin kaybedecek mutlaka bir şeyi vardır. ya bu onun farkında değildir ya da farkında olmak istemiyordur...

köpek beslemek

her gün hayvanların kilolarca et yediğini düşünüp onları beslemek yerine her gün bir yetimin karnını doyururum diyenler nedense her şey lafta kalıyor. bugüne kadar acaba kaç yetimin karnını doyurdu? herkes hayvan sevecek diye bir şey yok ama o hayvanların da bize muhtaç olduğunu ve her gün kilolarca et değilde bir avuç bile olmayan yemek yediğini unutmamak lazım. o hayvanların gözlerindeki o muhtaçlığı göremeyenlere yapacak bir şey yok...

ben bu yazıyı sana yazdım

evet sevgilim. işte gene ben geldim. bugünde seni çok özledim çok... bugün bir şeyi fark ettim. hani yazar diyor ya hasretinden prangalar eskittim diye bende eskitmişim. sana takılıp kalmışım. sen tanıyalı 8 sene oldu, sen gideli 2 sene. sana sorarsak lafı bile edilemeyecek mikroskopik bir zaman, bana sorarsak ömrün 2 senesi. saniyeleri saymaya başladım artık. hani geceleri uyurken saatin tik tak sesini farkedersin, bütün gece uyutmaz ya seni, bütün gece ıstırap çektirir sana, bu durumda artık benim için öyle olmaya başladı. nefes alamıyorum artık... boğazımı her saniye sıkan o el gitmedi hala. üstelik artık daha çok sıkmaya başladı sevgilim. Her gün profilindeki yazılara bakıyorum.. hayatına biri girip biri çıkıyor. onlar için yazdığın her güzel söz, bana bir akrebin sokması kadar hain geliyor. sonra aradan biraz zaman geçiyor tekrar bakıyorum. bu sefer onun için yazdığın her güzel sözün yerini en aşşağılayıcı sözler alıyor. sonra bir daha bakmayacam bu sefer tamam, bu sefer bitti diyorum her gün.. ama ertesi gün tekrar sana sarılıyorum. içimdeki o umut hiç bitmiyor biliyor musun. her gün belki diyorum, belki gelir. kimseyi sevmek istemiyorum o yüzden. ama biliyorum bir daha asla gelmeyeceksin. bundan belki de 5 sene sonra evlenmiş olacaksın. çocukların olacak. güzel bir evin olacak. ama o çocuklar benden olmayacak, sabah benim kollarımda uyanmayacaksın, beni öperek uyandırmayacaksın, benim için kahvaltı hazırlamayacaksın, akşam camda benim gelmemi beklemeyeceksin, akşamları benim evimin odası sen kokmayacak, benim gözlerime bakarak tekrar uykuyakalmayacaksın, yada tv başında koltukta uyuya kalınca benim yanıma sıkışmak istemeyeceksin. ben Allah'ın belkide bana ayırdığı koca ömrü şimdi farkediyorum. seninleyken pervaneleşen yelkovanlar sensiz mıhlanıp kalınca yerli yerine, zamanlar akmayınca, 1 gün bile koca bir gün oluyor. keşke sesimi duyabilsen... yetti artık canıma bu kadar acı... sen gittin şimdi bir ben kaldım geriye... beni ömrün bütün sıkıntılarıyla baş başa bıraktın... ama gene de unutamıyorum...

en samimiyetsiz laflar

agaa...

Kardeşş.. vs

william shakespeare

3.Richard oyununu sergilerlerken izleyicilerden bir kadın 3.Richard rolünü oynayan aktöre vurulur: Oyun bitiminde aktöre 'bu gece bana gel.Kapıyı tıklat ve 3.Richard'ın geldi Kraliçem' diye seslenmesini geceyi onunla geçirmek istediğini söyler.Aktör heyecanla kulise gelir ve olan biteni Shakespeare'e anlatır.Bunun üzerine Shakespeare aktörden önce kadının evine gider ve işini bitirir.Bu sırada kapı çalar ve dışardan aktör:

-3.Richard'ın geldi kraliçem...

Shakespeare kapıyı açar ve:

-Geç kaldın Richard. Fatih Sultan Shakespeare senden önce davrandı der:)

Böyle de bir anektod...

ben bu yazıyı eski sevgilime yazdım

sus. sakın konuşma. sakın tek bir kelime daha etme. sakın tek bir yalan daha söyleme. niye biliyor musun? çünkü inanırım. onca olan şeyden sonra tek bir cümle et, gözlerime bakarak beni sevdiğini söyle. gerçek olmadığını bal gibi bilirim ama gene sana inanırım. yapma. bir kalp kaç kere kırılır. benim içinde senin olamadığın tek bir hayalim bile yokken sen ikimiz içinde en iyisi bu dedin. senin için en iyisi buydu benim için değil. hani içi boş olan şeyler batmaz yüzeyde kalır derler ya ne boktan bir yalandır o. benim içim bomboş. benim içim sensiz.benim içim çaresiz ve ben her gün biraz daha batıyorum...sana ve sessizliğe...

erkeklerin evlenme sebepleri

ben anlamam neden evlenirler. Alayına sahip olmak varken birine sahip olurlar. Aza kanaat etmeyen çoğu bulur sanıyolarsa *

kürtlerden nefret etme hakkı

Türklerden nefret eden kürtler kendilerini sosyalist, entelektüel, demokratik olarak adlederken; kürtlerden nefret eden Türkler faşist, kafatasçı vb kavramlarla suçlanır. Dramatiktir...

üç beş asker devlet kurmuş adına türkiye demişler

ahmet altan sözüdür. yaznın devamında atatürk için açıkça diktatör demiştir. Orospu evladıdır;piçtir.