bugün

entry'ler (100)

biz o kadar fakirdik ki

biz o kadar fakirdik ki, bizi dövdüler mi çok seviniyorduk. hiç bir şey yiyemediğimiz için, dayağı yerdik.

moskova da asılan 250 metrelik galatasaray bayrağı

champion galatasaray rusça, ''vay anam babam ne büyük bina .mına koyayım'' anlamına gelir. binanın büyüklüğünden etkilenen kozmonot yuri gagarin yaptırmıştır o bayrağı.

edit : sarı kırmızı rus nasa'sının * renkleridir.

biz o kadar fakirdik ki

biz o kadar fakirdik ki, asgari ücretle uçak alınabileceğini sanıyorduk.

tesekkurler cok guzel bir aksamdi

(bkz: geribildirim)

biz o kadar fakirdik ki

fakirlikle dolu yılları anlatmaya giriş şablonu.

biz o kadar fakirdik ki, eski ayakkabılarımızı pişirir yerdik. *

o kadar yalnizim ki

(bkz: biz o kadar fakirdik ki)

sevgililn sictigini dusunup ondan ayrilan erkek

düşünmeye yeni başlayan erkek davranışı. hayır eskiden bir kere bile düşünmüş olsa bunu zaten bilirdi. *

olum mu mokoko mu sorusuna alternatif cevaplar

-ölüm mü mokoko mu?
-hamdi beye teşekkür ediyorum ama ben kutuma gitmek istiyorum.

sabri sarıoğlu

sözlükte,hakkında abuk yorumlardan geçilmeyen topçu.

sabri, tipi itibari ile de, ilkokulda 'evlat' yaptığınız, lise de önünü kesip dövdüğünüz,üniversite de siz kızlarla gezip tozarken,kahvede okey oynarken not tutan ve elinden notları zorla aldığınız, kızların ilk onbirinde asla yer bulamayan, öğrenciye benziyor. oralarda kendinizi bir bok sanarken, gerçek hayata hiçbir bok olmadığınızı öğreten, iyi bir maaşla, iyi bir şirketin müdürü, işini seven iyi çalışani olmuş o çocuğu çok hatırlatıyor sabri.
futboluna yapılan * eleştirilerin yanında, alttan alta,''şu sümsükten daha iyi oynarım'' diye de düşünüyorsunuz. profosyenel futbol gibi, dünyanın en zor arenasında, 6 yaşından bu yana süren hırsı ile, çalışkanlığıyla, mücadele azmiyle sabri'nin değil, her şeyi bilen havanızla, okuldaki popülerliğinizle, klavyenin gerisindeki ben ne söylersem odur havanızla, şu şahane! görünümünüzle sizin olmanız gerekir diye düşünüyorsunuz. yoksa sabri gibi, nice topçu geçti bu ülkeden. ayağını kımıldatmadan, milyon dolarlar cebe attı. ama çekemediğiniz mahallenin sümsük çocuğunun çalışıp başarması. nihat kahveci yurtdışına giderken söylenenleri bilmem hatırlar mısınız? şimdini yalamaktan yorulan dillerinin o zaman , bu ezik! görünümlü çocuğa ne salvolar attığını?
sabri de nihat'da bana göre bu ülkenin ihtiyacı olan bulundukları yere ter akıtarak gelmiş insanlardır..

hayatında hiçbir kuruş çalışarak kazanmamış,baba parası ile yoktan yere götü kalkmış, her boku bildiği gibi futbolu da, hep en iyi kendi bilen bebelerin, sevmemesini çok da umurlayacak insanlar değildir.

la coruna ulku ocaklari

(bkz: ulkuculerin kosta rika yi isgal etme plani) *

uludağ sözlük moderasyonu

tck nın aşağıdaki maddelerini okuması ve özellikle sözlükte bu anlamda yazan ırkçıları uyaraması gereken moderasyon.

''MADDE 216. - (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.''

960 dolara satilan dinozor boku

''bok para etseydi fakirlerin götü olmazdı'' sözünü çöpe atmış durum. *

muammer güler

çok basit bir soru ile yüce makamını oyalamak istediğim zat.

-sayın vali, bugün aldığınız tüm önlemleri yine alıp, taksim'de kutlamaya izin verseydiniz, bundan daha kötü olur muydu?

1 mayıs işçi bayramını solcuların kutlaması

(bkz: sinif savasi)

polis orantılı güç uygulayacak

vali muammer güler beyanatı.

kastedilen 1 mayıs 2008 gibi ise, 'allah orantısızından korusun'' demek gelir içimizden. bu ne kin bu ne nefret, bu ne öfke akıl alır gibi değil.

iyi insan

bertolt brecht'in de üzerine şiir yazdığı insan..

madem iyisin.

anladık iyisin,
ama neye yarıyor iyiliğin.

seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin düşündüğünü,
ama düşündüğün ne?
yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?

şimdi bizi iyi dinle;
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa.

bir genelleme olarak cevremde gorup duydugum

sözlük yazarlarının, en sağlam! başlık açma argümanı.

edward said

batının içselleştirdiği mistik doğu ve oryantal yaklaşımına, sözlük diliyle tam bir ayar vermiş yazar.

batının doğuyu konu alan tüm sanatsal faaliyetlerinde, doğunun arkada fon olarak yer alması bu bakış açısının bir göstergesidir.
said, batının kendine çizdiği subjektif oryantal temasını, ciddi anlamda tekrar sorgulatan insandır.

bok gibi yazıp suçu ibneye atmak

bazen o kadar kızan yazarın, son kötü oylanan entrylerine bakınca, sadece 3 tane eksi verilmiş entry ile karşılaşılır ki, ya ibne seri değildir, ya yazar ''şu edebiyat şahaserini kim eksiledi'' derdindedir.

bakire cikmayan karisini yedi

kapanan bulvar gazetesinin, kapanmadan önceki en son haberi.

'' eğer yakalanmasaydım, evlenmeden ilişkiye girmeye modernlik diyenlerle * kadının vücudu kendine aittir diyenleri de yiyecektim. fekat bakire çıkmayan karımdan çok yiyince, üzerinize afiyet bir uyku bastı, bir uyku bastı. uyuyunca yakalandım.'' diye ifade veren genç tutuklanarak köpek maması fabrikasına gönderildi.

not;haber tamamen götten uydurma olduğu için, link de doğal olarak yok.